gerçekte var olan bir kişi olup olmadığı araştırılarak, olduğunun belirlenmesi halinde beyanına başvurulmak suretiyle bu belgenin de sanık tarafından düzenlenip düzenlenmediğinin tespiti,düzenlediğinin belirlenmesi durumunda, sahte belgelerin farklı tarihlerde düzenlendiğine ve farklı yer ve zamanlarda kullanıldığına ilişkin dosya kapsamında bir bilgi bulunmamasına göre iki ayrı sahte belgenin tek suçu oluşturacağı ve belge sayısı ile sanığın kastının yoğunluğu nazara alınarak TCK'nun 61. maddesi uyarınca temel ceza tayini gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde suçun zincirleme işlendiğinin kabulü ile mahkumiyet hükmü kurulması, 2) TCK’nun 53. maddesinin (3.) fıkrası uyarınca 53/1-c madde ve bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun” sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden...
Asliye Ceza mahkemesi'nin 2005/634 Esas ve 2006/880 Karar sayılı kararının elektrik hırsızlığına ilişkin olup tekerrür uygulamasına esas alınamayacağının gözetilmemesi, 3-Sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yoksunluğun koşullu salıverme tarihine, aynı maddenin diğer haklar ile a, d ve e bentlerindeki hak yoksunluğun ise infaz tarihine kadar süreceğinin gözetilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’ın temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 12.07.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak; 1-Başka suçtan ... 2 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olarak bulunan sanıklar karar duruşmasına getirtilmeden yokluklarında hüküm kurulmak suretiyle savunma haklarının kısıtlanması, 2-Sanıkların cezalarından teşebbüs nedeniyle indirim yapılırken yasa maddesinin gösterilmemesi, 3-Kasten işlemiş olduğu suçtan, hapis cezasıyla mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanıkların 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin “c” bendinde “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun” sadece sanıkların kendi altsoyları yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyları haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi, 4-Gerekçe kısmında at arabası ile takılı eklentisinin müsaderesine karar verildiği belirtilmesine karşın; hüküm fıkrasında müsadere husuna yer verilmeyerek karışıklığa neden olunması, 5-Çalınan malların ve at arabası ile...
bakımından suça konu senedin önceden doğmuş borç sebebiyle verilip verilmediğinin araştırılarak toplanan delillerin sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hükümler kurulması, 2- 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki "velayet hakkından, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun" sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi, Yasaya aykırı; sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321 nci maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.03.2015 gününde oybirliği ile karar verildi....
Mirastan çıkarma ve yoksunluk sebeplerinin gerçekleşmesi ya da mirasın reddi veya mirastan feragat edilmiş olması, ilgili kişinin mirasçılık belgesi istemesine engel bir neden olmadığı gibi, ilgili kişinin mirasçılık sıfatını da ortadan kaldırmaz....
T.. 27.01.2014 tarihinde vefat etmiştir. mirastan feragat sözleşmesi (TMK. md. 528) miras sözleşmesinin bir çeşidi olduğundan resmi vasiyetname şeklinde yapılması zorunludur (TMK md. 545 ve y. İç. B. K. 11.02.1959 tarihli 16/14 sayılı Kararı) Türk Medeni Kanununun 596 maddesi vasiyetnamenin açılıp okunmasına ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 528 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş bulunan mirastan feragat sözleşmelerinin vasiyetnamelerdeki usul doğrultusunda açılıp okunmasına ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle temyiz edenlerin temyiz talebinin reddine karar verilmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz istemini içeren dilekçenin REDDİNE, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 01.07.2015 gününde oybirliği ile karar verildi....
İstinaf Sebepleri Davalılar vekili istinaf dilekçesinde; resmi vasiyetname olarak noter tarafından düzenleme şeklinde, şahitler huzurunda yapılıp açıkça okunup anlatılan mirastan feragat sözleşmesi için davalının kandırıldığı ya da hileye uğratıldığını iddia etmesinin mümkün olmadığını, davacı, oğlunun muris eşi... tarafindan evlendirilmesi, nişan ve düğün masraflarının tamamının karşılanması, oğlunun nişan ve düğününde takılacak altınlarının alınması nedeniyle mirastan hiçbir şey istemediğini evlilik birligi devam ederken defalarca dile getirmiş ve eşinin narenciye bahçesinin mahsulü satıldığında kendisine her zaman para verdiğini dile getirdiğini, davacının 06.10.2016 tarihinde muris ve şahitler ile birlikte notere gittiği ve notere kendi hür iradesi ile mirastan feragat beyanını söylediğini, davacının bir yıl içerisinde sözleşmeden dönme ve iptal isteminin bulunmadığını, murisin mirastan feragat sözleşmesi hazırlanırken davacı ile birlikte notere gittiği ancak yazılı olarak bu hususun...
Bütün taşınmazların sözleşme tarihinde davacıya düşen miktarının 128.075,08 TL olduğunu, ivaz karşılığı 6.000,00 TL ile bu hakkından vazgeçtiğini, 5.Davacının tenkis davası açmamasının sebebinin imzalanan mirastan feragat sözleşmesi olduğunu ve re'sen belirlenecek hususların dikkate alınması gerektiğini ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, mirastan feragat sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 2. Türk Medeni Kanunu'nun mirastan feragat sözleşmelerinin kapsamını düzenleyen 528 inci maddesi şöyledir; "Mirasbırakan, bir mirasçısı ile karşılıksız veya bir karşılık sağlanarak mirastan feragat sözleşmesi yapabilir. Feragat eden, mirasçılık sıfatını kaybeder....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mirastan feragat nedeniyle sorumluluktan kurtulma Taraflar arasındaki uyuşmazlık miras hükümlerinden kaynaklanan, davalının mirasçılık sıfatının baştan itibaren hiç bulunmadığının tespiti isteğine ilişkindir. Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULU'NA GÖNDERİLMESİNE, 07.07.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 18/07/2013 gününde verilen dilekçe ile taksim sözleşmesi gereğince mirastan feragatin tespiti talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 04/12/2018 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece uyulan Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda hüküm kurulmuş olmasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/02/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....