Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, ödeme emrinin, borca itiraz eden borçluya 11/05/2017 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise yasal beş günlük süreden sonra 17/05/2017 tarihinde icra mahkemesine itirazlarını bildirdiği, ödeme emri tebligatının usulsüzlüğüne dair bir şikayetinin de bulunmadığı görülmektedir. O halde, ilk derece mahkemesince, itirazın süre aşımı sebebiyle reddine karar verilmesi gerekirken; borca itirazın yazılı belge ile kanıtlanamadığından bahisle reddine karar verilmesi isabetsiz olup Bölge Adliye Mahkemesince; HMK'nun 353/1-b-2. maddesi gereğince, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesi bu yönden düzeltilerek yeniden esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi doğru değil ise de sonuçta istem reddedildiğinden karar sonucu itibariyle doğru olup, bu nedenle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanması gerekmiştir....

    İcra Müdürlüğü 2019/... sayılı icra takibi başlatıldığını, borca haksız olarak itiraz edildiğini, arabuluculuk görüşmelerinin olumsuz sonuçlandığını, bu nedenle haksız itirazın iptali ile davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir. CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, davanın görevsiz mahkemede açıldığını, uyuşmazlık konusunun ticari iş olmadığını, iddia edildiği üzere bir borçlarının bulunmadığını,davanın reddi ile davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir....

      Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında kira alacağı sebebiyle tahliye istekli olarak başlatılan icra takibine borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması, icra inkar tazminatı ve davalının temerrüt sebebiyle tahliyesine karar verilmesi istenilmiştir. Mahkemece, sadece tahliyeye karar verilmiş, karar davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekilinin 7.6.2011 tarihinde başlatmış olduğu icra takibi üzerine gönderilen örnek 13 ödeme emrinin 11.6.2011 tarihinde davalıya tebliğ edildiği, davalının süresi içinde 16.6.2011 tarihli itiraz dilekçesi ile borca itiraz ettiği ve bu nedenle takibin durduğu anlaşılmıştır. Bu durumda takibe devam edilebilmesi için icra mahkemesinde itirazın kaldırılması gerekmektedir. Dava dilekçesinde davacı itirazın kaldırılması isteğinde de bulunmuştur....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte takip borçlusu tarafından açılan imzaya ve borca itiraz davasına ilişkindir....

        Borçlunun başvurusu, borca itiraz niteliğinde olup, İİK'nun 168/5. maddesine göre, borca itirazın beş günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre ödeme emrinin, itiraz edene tebliğinden itibaren başlar ve hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilir. Somut olayda, borçluya örnek 10 numaralı ödeme emrinin 21.04.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun yasal beş günlük itiraz süresinin sona ermesinden sonra 30.04.2015 tarihinde icra mahkemesine başvurarak takibin iptalini talep ettiği, süresinde itiraz edemediğinden talebinin süresiz şikayet olarak ele alınmasını talep ettiği görülmektedir. Bu durumda, mahkemece, İİK’nun 168/5. maddesi uyarınca borçlunun borca itirazının süre aşımından reddi gerekirken, işin esasının incelenerek sonuca gidilmesi doğru değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden sonucu itibariyle doğru kararın onanması gerekmiştir....

          İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/09/2021 NUMARASI : 2017/1041 ESAS 2021/670 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine İstanbul 13....

          İcra ve İflas Kanunu'nun 62/1. maddesinde “İtiraz etmek istiyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur...” hükmü yer almaktadır. Somut olayda; alacaklı tarafından borçlu “..... aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, örnek 7 ödeme emrinin takip talebinde adı geçen borçluya 02.10.2014 tarihinde tebliğ edildiği, 08.10.2014 havale tarihli borca ve yetkiye itirazın ise “....” adına yapılmış olduğu, itiraza ilişkin dilekçenin başlık ve sonuç kısmında adı geçen şirketin ünvanının yazılı olduğu, görülmekle; takip borçlusu şirket dışında ayrı bir tüzel kişiliğe haiz üçüncü kişinin yaptığı itiraz borçlu yönünden hukuki sonuç doğurmaz. Takip talebinde borçlu olarak gösterilen ve kendisine ödeme emri tebliğ edilen borçlu şirketin yasal 7 günlük süre içeresinde yapmış olduğu bir borca itiraz bulunmamaktadır....

            İlk derece mahkemesi kararında özetle: İcra hukuk mahkemesi sınırlı yetkili bir mahkeme olup, borcun olmadığı, itfa veya imhal edildiğine yönelik itirazların ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içerisinde yapılması gerektiği, süresinde yapılan itirazların da resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde kabulü mümkün olduğu, davacının dayandığı belgelerin bu türden bir belge olmadığı, dosya arasına celp edilen banka dekontlarında yer alan ödemelerin takip konusu bonoya ilişkin borca yönelik olduğuna dair herhangi bir bilgi bulunmadığı sabit olmakla; yerinde görülmeyen borca itiraz davasının reddine (söz konusu takibin muvakkaten durdurulmasına karar verilmemesi sebebiyle borçlu aleyhine takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmemiştir.) karar verilmiştir....

            İcra Müdürlüğü'nün ------sayılı dosyasında ilamsız icra takibi başlatılmış olup borçlu vekili tarafından 02.01.2020 tarihinde yapılan yetki itirazı sonucunda takip dosyasının İstanbul Anadolu ---- İcra Müdürlüğü'ne gönderildiğini ve-------- esas numarasını aldığını, davalı vekilinin----tarihinde yaptığı borca itiraz neticesinde icra müdürlüğünce takibin durdurulduğunu, söz konusu borca itirazın hukuki dayanaktan yoksun ve kötüniyetli olduğunu belirterek fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakkımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik; davalı borçlunun İstanbul Anadolu ----İcra Müdürlüğü ---sayılı dosyasındaki itirazının iptali ile takibin devamına, takibe haksız ve kötüniyetli olarak itiraz eden davalı borçlunun takip konusu alacak miktarının %20'sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Karaman İcra Müdürlüğünün 2021/6192 Esas sayılı takip dosyasından gönderilen ödeme emrini müvekkilinin 18/11/2021 tarihinde tebliğ aldığını, yasal süresi içinde imzaya itiraz ettiklerini müvekkilinin yerleşim yerinin Antalya olduğunu, bu nedenle yetki itirazlarının olduğunu, takibe konu senedin davacı tarafından düzenlenmediğini, senet üzerindeki imzaların müvekkiline ait olmadığını, bu nedenle yetkiye borca ve imzaya itiraz ettiklerini, öncelikle yetki itirazlarının kabulüne, imzaya ve borca itirazlarının kabulüne, icra takibinin iptaline, %20'den aşağı olmamak üzere tazminata ve %10 para cezasına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu