Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, İİK'nun 169/a maddesine dayalı borca itiraz olup, İİK'nun 169/a-1 maddesi gereğince; borcun olmadığı veya itfa veya imhal edildiği resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlandığı takdirde mahkemece itiraz kabul edilir. Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre de, borcun olmadığı, itfa veya imhal edildiğine dair belgenin, takip konusu borç sebebiyle verildiğinin kabul edilebilmesi için, belgede takip dayanağı senede açıkça atıfta bulunulması zorunludur. Somut olayda, senetlerin tahsilatına ilişkin olarak borçlunun sunduğu dekontlarda, takip konusu senetlere açıkça atıf olduğu gibi, söz konusu dekontların düzenlendiği, alacaklı bankanın da kabulündedir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde: Dava konusu borç abonelik sözleşmesinden kaynaklanan para alacağına ilişkin olup 7155 sayılı kanun ve bu kanuna dayanılarak çıkarılan yönetmelik gereğince takibin Merkezi Takip Sistemi üzerinden yapıldığını, ilgili yönetmeliğin 11.maddesinde borca itiraz durumunda 2004 sayılı İİK hükümlerinin uygulanacağı , yetkiye itiraz halinde sistem üzerinden yetki itirazının kabulü seçe- neğinin seçileceği belirtilmiş iken, hem borca hem yetkiye itiraz halinde izlenecek yolun belirtil- mediğini, ayrıca borca ve yetkile birlikte itiraz olunması halinde MTS portalından yetki itirazının kabulüne yönelik bir seçenek veya buton bulunmadığını ,kaldı ki yetki itirazında bilirtilen yerde dava açıldığını beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava, İİK 67 maddesine dayalı olup, telefon aboneliği sözleşmesinden kaynaklanan borç nedeniyle MTS üzerinden başlatılan...
Borçlu, yetkiyle birlikte aynı zamanda borca da itiraz etmişse, dosya yetkili icra müdürlüğüne gönderilip kendisine yeniden ödeme emri tebliğ edildiğinde, borca yeniden itiraz etmesi gerekir. Buna göre borçlu, yetki itirazı ile birlikte borca itirazlarını bildirmemiş olsa bile yetkili icra dairesince gönderilen ödeme emrinin tebliği üzerine süresi içinde yetkili icra mahkemesine borca itirazlarını sunabilir. Bir başka deyişle yeni ödeme emri tebliği, borçluya yeni itiraz hakkı sağlar. O halde mahekemece yukarıda belirtilen ilkeler ışığında itirazın esasının incelenmesi gerekirken borçlunun itiraz hakkını kaybettiği gerekçesiyle istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
dan kalan mirası kayıtsız şartsız olarak reddettiğinin tesciline, diğer davacı ... yönünden ise davanın tefrikine karar verildiği anlaşılmıştır.O halde; mahkemece, terekenin borca batık olması nedenine dayanan mirasın reddi davasının, şikayetçi borçlular tarafından takibin başlatılmasından önce açıldığı ve halen derdest olduğu nazara alınarak, bekletici mesele yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, itiraz süresi içerisinde alınmış bir reddi miras kararı bulunmamasına rağmen varmış gibi değerlendirme yapılarak borçluların talebinin borca itiraz olarak nitelendirilmesi yerinde olmayıp, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
e 06.01.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise yasal beş günlük süreden sonra (13/01/2014 tarihinde) icra mahkemesinde borca itiraz ettiği görülmektedir. Mahkemece borçlunun isteminin süre aşımı sebebiyle reddine karar vermek gerekirken; işin esası incelenerek yazılı şekilde ret kararı verilmesi doğru değil ise de; sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir. SONUÇ: Borçlu ...'in temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'nun 366. ve HUMK.nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 27,70 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Buna göre, mahkemece davacı aracında kaza sebebiyle meydana gelen gerçek hasar konusunda hasar uzmanı bilirkişi veya bilirkişi heyetinden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken,cevap dilekçesinde ve tüm aşamalarda davalı tarafından kusura ve hasar miktarına itiraz edildiği halde, davalının sadece kusursuz olduğu şeklindeki beyanları ile borca değil, kusurunun olmadığına dair beyanlarda bulunduğu gerekçe gösterilerek eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 11.9.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda, ödeme emrinin, borca itiraz eden borçluya 06/04/2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise yasal beş günlük süreden sonra (09/05/2016 tarihinde) icra mahkemesine itirazlarını bildirdiği, ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğüne ilişkin olarak da bir şikayette bulunulmadığı görülmektedir. O halde mahkemece borçlunun isteminin süre aşımı sebebiyle reddine karar vermek gerekirken, işin esası incelenerek yazılı şekilde ret kararı verilmesi doğru değil ise de; sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir. SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'nun 366. ve HUMK. 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 35,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İhtiyati tedbirin uygulanması sırasında karşı taraf hazır bulunuyorsa, tedbirin uygulanmasından itibaren; hazır bulunmuyorsa tedbirin uygulanmasına ilişkin tutanağın tebliğinden itibaren bir hafta içinde, ihtiyati tedbirin şartlarına, mahkemenin yetkisine ve teminata ilişkin olarak, kararı veren mahkemeye itiraz edebilir. İhtiyati tedbir kararının uygulanması sebebiyle menfaati açıkça ihlal edilen üçüncü kişiler de ihtiyati tedbiri öğrenmelerinden itibaren bir hafta içinde ihtiyati tedbirin şartlarına ve teminata itiraz edebilirler. İtiraz dilekçeyle yapılır. İtiraz eden, itiraz sebeplerini açıkça göstermek ve itirazının dayanağı olan tüm delilleri dilekçesine eklemek zorundadır. Mahkeme, ilgilileri dinlemek üzere davet eder; gelmedikleri takdirde dosya üzerinden inceleme yaparak kararını verir. İtiraz üzerine mahkeme, tedbir kararını değiştirebilir veya kaldırabilir. İtiraz hakkında verilen karara karşı, kanun yoluna başvurulabilir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile takip dayanağı senedin Bakırköy'de tanzim edilmesi sebebiyle Bakırköy İcra Dairesinde başlatılan takipte yetki itirazının yerinde olmadığı, borca itirazla ilgili olarak alacaklının kabulü olmadığı gibi borçlunun İİK'nın 169/a maddesinde sayılı olan belgelerle iddiasını ispatlayamadığı, senedin sonradan ya da anlaşmaya aykırı olarak düzenlendiği iddiası ile ilgili olarak da yazılı belge sunulmadığından bahisle davacının yetki itirazı ve borca itirazının reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuran İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı borçlu vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. İstinaf Sebepleri İtiraz dilekçesindeki sebeplere ilave olarak usul ve yasaya aykırı takip nedeniyle takibin tedbiren durdurulmasını ve maaş haciz işleminin iptalini beyanla kararın kaldırılmasını istemiştir. C....
Davacı borçlunun takibe dayanak çeklerin lehtar ilk cirantası olması sebebiyle çek tazminatı alacak kaleminden sorumlu olmadığı çek tazminatından çekin keşidecisinin sorumlu olduğu belirlenmekle çek tazminatı alacak kaleminin ödeme emrinden çıkarılmasına, Davanın Kısmen Kabul Kısmen Reddi İle; İstanbul 14. İcra Müdürlüğünün 2019/16067 esas sayılı dosyasında ödeme emrinde çek tazminatına ilişkin olan 15.000,00 TL 'nin çıkarılmasına, diğer alacak kalemlerinin aynen korunmasına, Davacının ödeme suretiyle borca itiraz taleplerinin reddine, Alacak varlığı yargılama gerektiğinden taraflar lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına" dair karar verildiği görülmüştür....