Genel yetki kuralı uyarınca yetkili icra dairesi borçlunun yerleşim ---------- yandan 6100 sayılı HMK nun 10. maddesi ve devamında TBK nun 89/1 uyarınca da (para alacağına ilişkin takibin yapıldığı,-------bulunduğu dikkate alındığında) davacı şirketin bulunduğu yerdeki icra dairelerinin de yetkili olabileceği ancak davacı şirketin bulunduğu yerin de dava dilekçesinde belirtilen şekilde ---- bu bakımdan da yetkili ----- olduğu anlaşılmakla, yetkili olmayan ------- icra dosyasında icra dairesinin yetkisine itiraz edildiği anlaşılmıştır. Davacı vekili her ne kadar davalının yetki itirazında bulunamayacağını; 7155 Sayılı Kanun uyarınca takibin------ yapılan icra takibinde gerek borca itiraz gerek yetkiye yapılan itiraz sonucunda, alacaklı bu itirazları hükümden düşürmeden takibe devam edemez; Kanun borca itirazın ve yetkiye itirazın hükümden düşürülmesini ayrı düzenlemiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; "...İtirazın süre aşımı sebebiyle USULDEN REDDİNE..." karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından dava dilekçesindeki nedenler tekrar edilerek istinaf yasa yoluna başvurulduğu görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; kambiyo takibinde borca itiraz talebine ilişkindir. Tokat 3....
Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Davacının imzaya itirazı üzerine mahkemece imza örnekleri toplandıktan sonra uzman bilirkişiden rapor temin edildiği, düzenlenen raporda imzanın davacının eli ürünü olduğunun tespit edildiği, raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olması sebebiyle hükme esas alınmasının yerinde olduğu, bu rapor gözetilerek davacının imzaya itirazının reddine karar verilmesinde ve yine davacı tarafından borcun bulunmadığını İİK'nun 169/a maddesinde sayılan yazılı bir delille ispatlanamamış olması sebebiyle borca itirazının da reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
borçlunun borca itiraz tarihi olan 12.08.2016 tarihine kadar da davacı alacaklıya icra müdürlüğü tarafından ödenmemesinden davacı alacaklının sorumlu tutulamayacağı, dolayısıyla bu davanın açılmasına davalı borçlunun borca itiraz etmesinin sebebiyet verdiği, davalının itirazı sebebiyle duran takibin devamının sağlanması için davacının bu davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu kabul edilmiş ve HMK'nın 331/1.maddesi gereğince dava tarihi itibariyle tarafların haklılık durumları dikkate alınarak davacı alacaklının haklı olduğu kabul edilmiş ve davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdir edilmiş ve icra dosyası dava tarihinden sonra davacı alacaklı tarafından tahsil edildiği için davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir." gerekçesiyle 1- Davanın konusuz kalması sebebiyle DAVANIN ESASI HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA karar verilmiş, verilen karar davalı vekili...
DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı borçlu vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nın 353. maddesi uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığını, davalı ile aralarındaki konut satışı sebebiyle düzenlenen kambiyo senedine konu borcun tamamının ödendiğini, aralarında başka hukuki ilişki olmadığını, yapılan ödemelerin bu borca istinaden yapıldığını, senette tahrifat yapıldığını, ticari faiz işletilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek borca ve ferilerine itiraz etmiştir....
Borçlunun icra mahkemesine başvurusu; İİK'nun 169. maddesi uyarınca borca itiraz niteliğinde olup, İİK'nun 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçlulara aittir. Davacı takip dayanağı senette bulunan alacağın asıl borçlu olduğunu iddia ettiği Şükrü Yargıcı tarafından, alacaklıya borç karşılığı arsa vererek borcun sona erdiğini iddia etmiştir. Ayrıca takip dayanağı senedin, teminat senedi olduğu iddiasının, hangi ilişkinin teminatı olduğu senet üzerine yazılmak suretiyle ya da takip dayanağı senede açık atıf yapan yazılı bir belge ile ispatlanması gerekmektedir. Bononun teminat amaçlı verildiğinin kabul edilebilmesi belirtildiği üzere, neyin teminatı olarak verildiğinin ya bononun önündeki veya arkasındaki yazılar veya ayrı bir belge (İİK’nun 169/a maddesinde öngörülen) ile teminat senedi olduğunun kanıtlanması gerekir....
İcra Hukuk Mahkemesi' nin 2018/507 Esas sayılı dosyasıyla 12/06/2018 tarihinde borca itiraz edildiğini, Ankara ..... İcra Hukuk Mahkemesi tarafından Ankara .... İcra Dairesi' ne 13/06/2018 tarihinde borca itiraz davası nedeniyle icra dosyasının acele olarak gönderilmesine dair dosya isteme yazısı gönderildiğini,Ankara ........
Bilindiği gibi ticaret şirketleri borca batık hale geldiğinde kendi iflasını istemek zorundadır. Türk ticaret kanununun 376. maddesinin üçüncü fıkrası emredici hüküm niteliğindedir. Bu tür davalarda iflas talebinin ilan edilmesi ve alacaklıların itiraz haklarını kullanmasının sağlanması gerekir. Bu gereklilik de yerine getirilmiş ve ilanlar yapılmıştır. Somut olayda bazı alacaklılar iflasa karşı çıkmış, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takiplerin sürüncemede bırakılması için bu davanın açıldığını ileri sürmüşlerdir. İİK m. 179 uyarınca iflas davası iki şekilde ortaya çıkabilir. Birinci ihtimalde sermaye şirketi (anonim ve limited şirket, TTK m. 124) veya kooperatifin borca batıklık sebebiyle kendisi iflasını isteyip davanın davacısı olurken, ikinci ihtimalde herhangi bir alacaklı şirketin iflasını isteyip davanın davacısı olabilir....
İcra takip dosyasında yapılan tebligatın usulüne uygun olması sebebiyle, davacının borca itirazının süresinde olmadığı kanaatine varılarak borca itiraz talebinin de reddine karar vermek gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle; davacının davasının reddi ile Bakırköy 5. İcra Dairesinin 2022/9488 Esas sayılı icra dosyasındaki borçluya yapılan ödeme emri tebliğ işleminin iptali talebinin reddine ve itirazın süresinde olmaması nedeniyle borca itiraz talebinin de reddine'' karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesini tekrarla, kararın kaldırılmasını istemiştir....
İlk derece mahkemesi kararında; davacılardan ipotekli taşınmaz maliki olan T1 kat ihtarnamesine itiraz hakkının bulunmadığı, itiraz edilmiş olmasının kendisini bir hak bahşetmeyeceği, diğer davacı borçlu yönünden ise kat ihtarnamesinin tebliğ edilmiş olmasının icra emri gönderilmesi için yeterli olduğu, davacının hesap özetine itiraz etmiş olmasına rağmen davada borca ve faize itiraz etmediğinden taleple bağlılık ilkesi gereğince bu hususun resen incelenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı borçlular vekili istinaf dilekçesinde özetle; icra emrine itiraz ederek takibi durdurma hakkı bulunmadığından usulsüz gönderilen icra emrine itiraz edilmediği gerekçesiyle davanın reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, ayrıca kat ihtarına süresi içerisinde itiraz edilmiş olması sebebiyle icra emri gönderilemeyeceğini, ödeme emri gönderilmesi gerektiğini beyan etmiş, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....