veya imzaya ilişkin herhangi bir itirazı olmadığını, davacı tarafın bizzat borca itiraz da bulunduğunu, her ne kadar borcun kendilerine ait olmadığına dair itiraz da bulunmuşlarsa da; taraflar arasında düzenlenmiş dilekçe ekinde sunulan iş sözleşmesi bulunduğunu, davacının diğer itirazlarının da hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ve kabul etmediklerini, davacıların tamamen haksız olarak ve süre kazanmak kastıyla bu davayı açtığını, izah edilen ve resen dikkate alınacak sebeplerle; davacı borçlu şirketin hukuki dayanaktan yoksun borca itiraz davasının reddine, davanın kötü niyetli olması nedeniyle takip konusu alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının imzaya itirazının süresi içerisinde yapılmadığını ve davanın usulden reddi gerektiğini, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takiplerde borçlunun ödeme emrinin kendisine tebliğinden itibaren 5 gün içerisinde takibi yapan icra dairesinin bağlı bulunduğu icra mahkemesine dilekçe ile başvurarak imzaya veya borca itiraz hakkını kullanabileceğini, Eşme İcra Dairesinin 2021/269 E. sayılı dosyasında ödeme emri ve senet suretinin davacı borçluya 20/08/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, huzurdaki davanın 27/08/2021 tarihinde açılmış olup davacının imzaya itiraz hakkının süresinin geçtiğini, bu sebeple öncelikle huzurdaki davanın, itirazın süresi içerisinde yapılmaması sebebiyle usulden reddi gerektiğini, senet üzerindeki imzanın davacı borçluya ait olduğunu, senede dayalı borcun alım satım işinden kaynaklandığını ve davacının borcu olduğunu belirterek davanın reddi ile davacı borçlunun takip bedelinin %20'si oranında icra inkar tazminatına...
Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre de, sunulan ödeme belgesinin, takip konusu borç sebebiyle verildiğinin kabul edilebilmesi için, belgede, takip dayanağı senede açıkça atıfta bulunulması zorunludur. Somut olayda, alacaklı taraf, borçlunun ödeme iddialarını ve sunulan belgeleri kabul etmediği gibi, borçlu tarafından sunulan belgelerin, İİK'nun 169/a maddesinde belirtilen nitelikte olmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda, mahkemece, borca itirazın İİK'nun 169/a-1. maddesindeki belgeler ile kanıtlanamaması sebebiyle istemin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Kabule göre de, borçlunun başvurusu İİK'nun 169/a maddesi kapsamında borca itiraz olup, aynı maddenin 5. fıkrası gereğince itirazın kabulü halinde takibin durdurulması yerine takibin iptaline karar verilmesi de doğru görülmemiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2013/75799 sayılı dosyasından gönderilen ödeme emrine davacıların itiraz etmediklerini, murisin ölmeden önce meyhane işlettiğini, terekenin borca batık olmadığını, dava şartlarının oluşup oluşmadığının araştırılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı .. İl Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde, murisin işyeri sebebiyle 10.03.2014 tarihi itibariyle 33.564,90 TL borcunun bulunduğunu, dava şartlarının oluşup oluşmadığının araştırılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde, murisin 17.206,11 TL. vergi borcunun bulunduğunu, terekenin borca batık olmadığını, dava şartlarının oluşup oluşmadığının araştırılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... ... İl Müdürlüğü vekili ve davalı ... vekili temyiz etmiştir. Dava, TMK'nun 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir....
Ayrıca borçlu vasisi yetkiye ve borca itiraz etmiş olup yetkiye itirazda taraflar gelmese bile davaya devam edilerek karar verilmesi gerekir. O halde mahkemece borçlu vasisine duruşma günü tebliğ edilerek tarafların duruşmaya katılması halinde borca itiraz hususunda, yetki itirazı konusunda taraflar gelmese dahi olumlu-olumsuz bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ :Borçlu vasisinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/2409 KARAR NO : 2021/2124 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : TARSUS İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/06/2021 NUMARASI : 2020/257 ESAS 2021/269 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Tarsus İcra Hukuk Mahkemesi'nin 17/06/2021 tarih, 2020/257 Esas ve 2021/269 Karar sayılı mahkeme kararının süresi içinde istinaf yolu ile tetkiki davacı vekili Av....
Somut olayda, ödeme emrinin borçluya 23/01/2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise İ.İ.K.’nun 168/5.maddesinde öngörülen yasal beş günlük süreden sonra 07/05/2014 tarihinde mahkemeye başvurarak, borca itirazlarını ileri sürdüğü görülmektedir. Mahkemece borçlunun borca itirazlarının süre aşımı sebebiyle reddine karar vermek gerekirken işin esası incelenerek yazılı şekilde ret kararı verilmesi doğru değil ise de; sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'nun 366. ve HUMK.'nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 27,70 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/11/2022 NUMARASI : 2021/109 ESAS - 2022/314 KARAR DAVA KONUSU : MİRASIN HÜKMEN REDDİ KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı süresinde istinaf yoluna başvurulmuş olmakla, HMK'nın 352. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan ön inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacının abisi Erdal Ertekin'in 21 Mart 2019 tarihinde vefat ettiğini, abisinin ölümünün ardından müvekkilinin üzüntüsü, çalışıyor olması, engelli çocuğunun olması, tek başına çocuklarına bakıyor olması ve hukuki bilgisizliğinden kaynaklı olarak 3 aylık süre içerisinde mirasın reddi talebinde bulunamadığını, işbu dava ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini talep ettiklerini, murisin terekesinin borca batık olduğunu, ölüm tarihinde muris adına, gayrimenkul ve araç kaydı bulunmadığı gibi bankalarda ve elinde nakit parası ve alacağı da bulunmadığını, murisin terekesinde kişisel...
Nitekim borçlu cevap dilekçesinde de 08.01.2013 tarihinde borca ve yetkiye itirazı üzerine takibin durduğunu belirtmiş, ancak 16.04.2013 tarihinde tebliğ edilen yeni ödeme emri üzerine herhangi bir borca itirazından bahsetmemiştir. Belirtilen sebeplerle, ilk ödeme emrinin mahkemece iptali üzerine 16.04.2013 tarihinde yeni ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük sürede İİK'nun 62/1. maddesi uyarınca borçlu tarafından usulüne uygun bir borca itiraz söz konusu olmayıp, mahkemece mevcut bir borca itiraz bulunmadığından itirazın kaldırılması talebinin konusu yoktur. Mahkemece istemin bu nedenle reddi gerekirken esasının incelenmesi isabetsiz ise de sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru kararın onanması gerekmiştir. SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'...
/a maddesi kapsamında kalan şikayetlerin reddi veya kabulü halinde herhangi bir tazminat veya para cezası öngörülmediği, borca itirazın reddi halinde ise daha önce takibin geçici olarak durdurulması halinde borçlu bakımından tazminat sorumluluğu doğacağı, somut olayda; yargılama aşamasında takip durdurulmadığından ve kabul edilen çek tazminatına itiraz yönünden de alacaklının kusuru bulunmadığından, her iki taraf lehine tazminat ve para cezası sorumluluğu doğmadığı gerekçeleriyle alacaklının istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, borçlunun yetki itirazı ile takip hakkına yönelik şikayetinin reddine, borçlunun borca itirazının çek tazminatı yönünden kısmen kabulüne, İstanbul 1....