"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Dava, zararlandırma kaydı ile alınan vekaletnameye dayanılarak yapılan miras taksim sözleşmesinin iptali isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 13.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 01.07.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, miras bırakanlarından intikal eden dava konusu taşınmazların aralarındaki rızai taksim sonucunda taraflar adına tapuya tescil edildiğini, rızai taksim sırasında iradesinin yanıltıldığını, 1215 sayılı parsele anlaşmaya aykırı başka kişilerin de paydaş kılındığını, 1215 sayılı parselin kaydı üzerinde okul tahsisi şerhinin bulunduğunun kendisinden gizlendiğini, 1215 no'lu parselde miras payından daha az pay verildiğini, ayrıca bir kısım mirasçılara yaptıkları pay temliki sözleşmesinin dikkate alınmadığını ileri sürüp, taraflar adına olan hisselerin iptali ile taşınmazın muris adına ya da veraset ilamındaki paylarına göre adlarına tescilini istemiştir. Davalı ..., davayı kabul ettiğini bildirmiş, diğer davalılar ve dahili davalılar davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, iddianın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; Davacı kök muris Mehmet Ali Tatlı'nın hazırladığı vasiyetname uyarınca bir takım mirasçılarla aralarında yaptıkları taksim sözleşmesinin eksik uygulanmasından bahisle tapu tescil ve iptal talebinde bulunmuştur. Buna göre; Taraflar aralarında TMK'nun 676 ve 677. maddelerine göre el birliği mülkiyetine tabi taşınmazlarda el birliği maliklerinin yazılı olması koşulu ile miras taksim sözleşmesi veya pay devri sözleşmesi yapmaları mümkündür. Bu maddelere göre taraflar arasında yapılmış olan taksim sözleşmesinin yazılı yapılması geçerlilik şartıdır. Yazılı taksim sözleşmesinin resmi şekilde yapılması şart olmayıp adi yazılı sözleşme yapılması yeterlidir. Ayrıca, sözleşmeye bütün mirasçılar katılmalı ve sözleşme bütün mirasçılar tarafından imzalanmalıdır....
Belediyeden gelen cevaplara göre ifrazı mümkün olmayan bir yerde tapu iptali ve tescil kararının doğru olmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, miras taksim sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 676 ncı maddesi. 3. Değerlendirme Mahkemece dava konusu 372 ada 23 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile 14.04.2022 tarihli fen bilirkişisi raporundaki A harfi ile gösterilen 616,11 m2'lik kısmın davacı adına tesciline; B harfi ile gösterilen 816,12 m2'lik kısmın davalılardan ... adına kayıt ve tesciline ve dahili davalılar ..., ..., ..., ..., ... yönünden ise davanın husumet yokluğundan reddine yönelik verilen hükmün infaza elverişli olmadığı anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Kaman Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 04.06.2010 gün ve 327/171 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı 685 ve 712 numaralı parsellerin anneleri Hasan kızı Kıymet Tüysüz’e ait olduğunu, kendisinin ve diğer davalıların ...in mirasçısı olduklarını, 9.1.1986 tarihli taksim sözleşmesine göre, bu iki parselin kendisine bırakıldığını açıklayarak tapu kayıtlarının iptaliyle adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalılardan ... taksim sözleşmesi düzenlemiş olsalar dahi davacının açtığı izaleyi şüyu davasıyla taksim sözleşmesinin hükümsüz hale geldiğini açıklayarak davanın reddini savunmuştur....
Dolayısıyla belirtilen bu husus 09/11/2013 tarihli miras taksim sözleşmesi ile amaçlanan durumla çelişkili olduğu gibi eldeki davada miras taksim sözleşmesi gereği kendisine zemin üzerinde bölüştürme sonucunda yer bırakılması kararlaştırılan Nurcan da eldeki davada davacı olmadığından kendisine yer bırakılması kararlaştırılan Hakkı'nın tek başına aynen taksim veya ifrazen taksimi talep etmesine yasal olarak imkan bulunmamaktadır....
Davalılar, iddia edildiği gibi bir taksim yapılmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, taksim sözleşmesinin düzenlendiği 24.07.2001 tarihinde 1086 sayılı HUMK'un yürürlükte olduğu, bu yasanın 297/son maddesine göre imza atamayan ya da okuma yazma bilmeyen kişinin taraf olduğu sözleşmelerin geçerli olabilmesi için sözleşmenin iki tanık huzurunda yapılması, bu tanıkların sözleşmeyi imzalaması, ayrıca ihtiyar heyetinin de sözleşmeyi onaylamasının gerektiği, somut olayda ihtiyar heyetinin onayının bulunmadığı, dolayısıyla davacının dayandığı taksim sözleşmesinin geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Taksim sözleşmesinin yapıldığı 25.11.2008 tarihinde taşınmazlar paylı mülkiyet şeklinde tapuda kayıtlı olup taksim sözleşmesinin tüm mirasçıların katılımı ile tapu sicil memuru önünde resmi şekilde yapılması gerekmektedir. Başka bir anlatımla, taşınmazlar elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olmadığından tüm mirasçıların katılımı ile yapılan 25.11.2008 tarihli taksim sözleşmesine değer verilmesi doğru değildir. Böyle bir taksim sözleşmesi hukuki sonuç doğurmaz....
Dairenin 2.7.2009 tarihli ilamında kısaca “…dava konusu taşınmazların 1987 yılında ölen ortak miras bırakan ...’den kaldığı, 05.02.1989 tarihli taksim sözleşmesinde mirasçılardan ...’in imzası bulunmadığı, taksim sözleşmesini o tarihte reşit olan 01.10.1969 doğumlu ... adına annesinin velayeten imzalamasının geçerli olmadığı ve taksim sözleşmesinin TMK.nun 676. maddesi uyarınca usulüne uygun olarak düzenlenmediği…” gerekçesi ile onama sevk edilmiş ise de taksim sözleşmesinde imzası olmayan reşit mirasçılardan ...’in 3.1.1989 tarihli yazılı belgede annesi ...’e diğer mirasçılarla adına anlaşma yapmaya, miras taksim sözleşmesi yapıp imza etmeye ve temsile yetki ve muvafakat verdiği anlaşılmaktadır....’nın annesi ...’ye verdiği imza ve temsile ilişkin yetki ve muvafakat geçerli olup, 5.2.1989 tarihli taksim sözleşmesinde ...’nın imzası yok ise de kendisini temsile yetkili annesi ...’nin imzası bulunduğuna göre diğer tüm mirasçıların imzalarını da içeren taksim sözleşmesinin geçerli olduğunun...
dava dayanağı miras taksim sözleşmesinin geçersizliğini İddia etmediği gibi taksim sözleşmesindeki imzalara da itirazının bulunmadığını, bu nedenle taksim sözleşmesi yönünden yapılan İddia ve itirazların dinlenemeyeceğini, bu nedenlerle İstinaf talebinin esastan reddine karar verilmesini talep etmişlerdir....