WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, çapa dayalı elatmanın önlenmesi ve buna karşılık olarak kadastro sonucu oluşan tapu kaydından ifrazen ve kayden satın alma suretiyle malik olan kişilerce, kadastrodan sonraki mülkiyet hakkına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğundan Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 20.01.2017 tarih ve 2017/1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz inceleme görevi Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'ne ait olup, dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'ne GÖNDERİLMESİNE, 28.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Mahkemece, 19.01.1984 tarihli taksim sözleşmesinde; mirasçılardan 1960 doğumlu ... ve 1964 doğumlu ... adına ...'ın imzasının bulunduğu, ancak, sözleşme tarihi itibariyle her iki mirasçının reşit oldukları, Sabahat'a vekaletname verdiklerine dair herhangi bir belge bulunmadığından geçersiz taksim sözleşmesine dayanan davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Toplanan deliller, tüm dosya kapsamından; 15 parsel ve 17 parselin 22.07.1954 tarihinde ortak miras bırakan ... adına tapuya tescil edildiği, ...'ın 01.06.1981 tarihinde vefat ettiği ve mirasçılar arasında 19.01.1984 tarihli taksim sözleşmesinin düzenlendiği saptanmıştır. TMK.nun 676. maddesine göre, miras taksim sözleşmesi terekenin tamamı veya bir kısmı üzerinde de yapılabilir. Yine TMK.nun 677. maddesine göre, terekenin tamamı veya bir kısmı üzerinde miras payının devri konusunda yapılan yazılı sözleşmelerde geçerlidir. Miras bırakan ...'...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ: Tapu iptali ve tescil, muhtesatın tescili ... ve müşterekleri ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil, muhtesatın tescili davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ...Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 08.03.2012 gün ve 123/33 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş ise de; duruşma isteminin gider olmadığından reddine karar verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar vekili, dava dilekçesinde ada ve parsel numarası yazılı 11 parça taşınmazın ortak muristen kaldığını, 1952 yılında yapılan taksim sonunda vekil edenlerinin miras bırakanı ...’a kaldığını, vekil edenlerinin taşınmazları aralarında fiilen taksim ederek kullandıklarını, ancak kadastro çalışmaları sırasında 1/2 oranında davalıların miras bırakanı adına tespit edildiğini açıklayarak, tapu kayıtlarının iptaliyle kullanım durumu dikkate alınarak ifrazen ayrı parsel...

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Miras Taksim Sözleşmesi Uyarınca Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm miras taksim sözleşmesi uyarınca tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 07.03.2008 tarihli kararının 1/c maddesi gereğince inceleme görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.24.12.2009...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mirasçılar Arasında Harici Taksim Sözleşmesine Dayalı Tapu İptali Ve Tescil Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Asıl ve birleşen dosyanın davacılar vekili, vekil edenlerinin mirasbırakanlarından intikal eden 3 parça taşınmazda miras taksim sözleşmesi yapmalarına rağmen sözleşme gereklerinin davalılar tarafından yerine getirilmediğini ileri sürerek taksim sözleşmesi uyarınca bu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile ayrı birer parsel olarak vekil edenlerinin adlarına miras hisseleri oranında tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir....

            adına 12.05.1971 tarihinde tespit ve 02.06.1998 tarihinde hükmen tescil edilen 440, 441, 442 ve 443 parsel sayılı taşınmazların, diğer kayıt maliki olan kardeşleri ile arasında 08.05.1973 tarihli noterde yapılan miras taksim sözleşmesi ile krokiye de bağlanmak suretiyle taksim edildiğini ve bu taksim sonucunda 440 ve 443 parsellerin belirli bölümlerinin kendisine isabet ettiğini, ancak taşınmazların imar görmesi sonucunda 440 parsel sayılı taşınmazın 38 ada 1 parsel ve 9251 ada 2 parsel sayılı taşınmazlara; 443 parsel sayılı taşınmazın ise 9248 ada 3 parsel ve 9276 ada 1 parsel sayılı taşınmazlara gittiğini ve taksime aykırı şekilde davalılar tarafından satıldığını öne sürerek, aralarındaki taksim sözleşmesi uyarınca bu parsellerdeki kendisine ait olması icap eden hisselerin bedeli olan 200.000 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili istemiyle dava açmış; keşif neticesi davanın değerini 992.301,09 TL olarak ıslah etmiştir....

              TMK.nun 676. maddesine göre, miras taksim sözleşmesi terekenin tamamı veya bir kısmı üzerinde de yapılabilir. Yine TMK. nun 677. maddesine göre de, terekenin tamamı veya bir kısmı üzerinde miras payının devri konusunda yapılan yazılı sözleşmelerde geçerlidir. Taraflar arasında düzenlenen 24.03.2002 tarihli taksim sözleşmesi yazılı olup bütün mirasçıları kapsadığına göre, dosya muhtevasına, dava evrakı ile tutanaklar münderecatına ve Yargıtay ilâmında açıklanan gerektirici sebeplere göre yerinde olmayan ve HUMK.nun 440.maddesinde yazılı hallerden hiçbirisine uymayan esasa yönelik karar düzeltme isteminin REDDİNE, Davalı vekilinin vekalet ve yargılama giderlerine ilişkin karar düzeltme taleplerine gelince, taraflar arasındaki uyuşmazlık, miras taksim sözleşmesine dayanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, somut olayda, davacılar ve davalı ortak miras bırakan ... mirasçılarıdır....

                Miras taksim sözleşmesi yapıldıktan sonra, tapu memuru huzurunda kök miras bırakan üzerinde kayıtlı bulunan dava konusu parselle ilgili paylı mülkiyet şeklinde intikal işlemi gerçekleştirildiğine göre, miras taksim sözleşmesinden dönüldüğünün ve sözleşmenin bozulduğunun kabulü gerekmektedir. Hal böyle olunca, miras taksim sösleşmesine dayalı iptal ve tescil isteğinin reddine karar verilmesi gerekirken, maddi olgu ve delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek, yazılı gerekçeyle kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.” gerekçesi ile bozulmuş,..."...

                Davalı, taşınmazın harici satışının geçersiz olduğunu ancak hapis hakkı tanınarak elatmanın önlenmesine karar verilmesi gerektiğini ve başlangıçta muvafakatleri bulunduğundan ecrimisile hükmedilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; elatmanın önlenmesi ve ecrimisil taleplerin reddine, tel çitin sökülmesi nedeniyle oluşan 431.000.000 TL. zararın tazminine ilişkin karar verilmiştir. Karar, taraflarca süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü: KARAR : Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, ecrimisil ve tazminat isteklerine ilişkindir. Mahkemece; tazminat talebinin kabulüne, diğer isteklerin reddine karar verilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu 267 parsel sayılı taşınmazın davacının miras bırakanı Kazım adına kayıtlı olduğu ve taşınmazın elbirliği mülkiyetine tabi bulunduğu, bu yerin davalının işgal ve tasarrufu altında olduğu anlaşılmaktadır....

                  Aksi halde pek çok kimse zarar görecek, toplum düzeni ve barışı bozulacaktır. O halde, paydaşlar arasındaki elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planı olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulmalı, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiği saptanılmalı, harici veya fiili taksim yoksa, uyuşmazlık yukarıda değinildiği gibi Medeni Kanun'un müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmelidir. Somut olaya gelince; mahkemece, yukarıdaki ilkeleri kapsar biçimde bir araştırma ve uygulama gerçekleştirildiğini söyleyebilme olanağı yoktur....

                    UYAP Entegrasyonu