Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava; paydaşlar arası elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden dava konusu ... parsel sayılı taşınmazın davacıların miras bırakanı ..., davalı ve dava dışı 3.kişiler adına paylı mülkiyet üzere kayıtlı olduğu sabittir. Hemen belirtilmelidir ki, dava konu taşınmazda taraflar paydaştırlar. Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenilmesini ve/veya ecrimisil istiyebilir. Hatta elbirliği mülkiyetinde dahi paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine elatmanın önlenilmesi davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı elatmanın önlenilmesi davasının dinlenme olanağı yoktur....

    O hâlde, paydaşlar arasındaki elatmanın önlenmesi davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planın olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulmalı, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiği saptanılmalı, harici veya fiili taksim yoksa uyuşmazlık yukarıda değinildiği gibi, Medeni Yasanın müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmelidir....

      Dava, miras taksim sözleşmesi ve harici satışa dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Dava konusu 1 ada 49 parsel sayılı taşınmaz tapuya, tahsis suretiyle 322 m2 yüzölçümlü bahçeli kargir ev niteliğinde 6.12.1968 tarihinde davalıların miras bırakanı ... adına tescil edilmiştir. Davacı, miras bırakan Muharrem’in ölümü üzerine mirasçılarının yaptıkları taksim sonucu dava konusu taşınmazın mirasçılardan davalı ...’a bırakıldığını, onun da 4.12.2004 tarihli harici senetle kendisine satıp zilyetliğini devrettiğini ileri sürerek iptal ve tescil istemiş, davalı ... ile davalılardan ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... usule uygun alınan imzalı beyanları ile davayı kabul ettiklerini bildirmişlerdir. Mahkemece, tapulu taşınmazların harici satışının geçersiz olduğu, TMK. nun 713/2 maddesi ile 3402 sayılı Kadastro Kanununun 13/B-b koşullarının oluşmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi, karşı dava haricen satın alma ve taksim sözleşmesi ve zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece asıl davanın kabulüne karşı davanın reddine karar verilmiş olup zilyetliğe dayalı tescile ilişkin talebin reddi yönünden karar temyiz edildiğinden 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 09.02.2012 tarihli ve 2012/1 sayılı Kararı uyarınca, davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 10.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Aksi halde, pek çok kimse zarar görecek toplum düzeni ve barışı bozulacaktır. O hâlde, paydaşlar arasındaki elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planının olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulmalı, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiği saptanılmalı, harici veya fiili taksim yoksa uyuşmazlık yukarıda değinildiği gibi, TMK'nin müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmelidir. Somut olaya gelince; mahkemece yukarıda belirtilen ilkeler çerçevesinde bir araştırma ve inceleme yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur. Öte yandan; çekişme konusu taşınmaz üzerindeki yapının projesiz ve ruhsatsız olmasının, idari yönden de yıkım kararı bulunmasının idareyi ilgilendiren bir durum olup, mevcut hali ile yapının ekonomik değer taşıması sebebi ile elatma ve ecrimisile konu olabileceği tartışmasızdır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Asıl ve birleşen davada davacılar, davalılar ve dava dışı kişilerle birlikte kayden paydaş oldukları çekişme konusu 37 parselde taraflar arasında fiili kullanım biçiminin oluştuğunu, ancak davalıların bu kullanım biçimine aykırı olarak davacı tarafa ayrılan bölüme haksız müdahalede bulunduklarını ileri sürerek elatmanın önlenmesine karar verilmesini istemişlerdir. Davalılar, haksız müdahalelerinin bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, dava konusu 386 ada, 46 parsel sayılı taşınmazdaki 8/40 payın murislerinden intikal ettiğini, davalılarla birlikte paydaş olduklarını, davalıların gerek miras yoluyla intikal eden 3500 m², gerekse önalım davası sonucu edindikleri paylara isabet eden toplam 6034 m²'lik alanı kullanmalarına engel olduklarını ileri sürerek, paya vaki elatmanın önlenmesi, 3500 m²'lik kısma 5 yıllık ecrimisil, önalım davası sonucu edindikleri bölüme ise tescil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ecrimisil isteğinde bulunmuşlardır. Davalılar, çekişmeli taşınmazda paydaş olduklarını, davacıların paylarına düşen kısmı kullandıklarını, kullanımlarına engel olmadıklarını, ecrimisil talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 18.01.2008 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 03.11.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar, müşterek murislerinin ölümünden evvel yaptığı paylaştırma ile dava konusu 789 parsel sayılı taşınmazın kendilerine isabet ettiğini ileri sürerek davalıların müdahalesinin önlenmesini istemiştir. Davalılardan ..., davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, taşınmazın fiilen taksim edildiği ve bu taksim biçimine uygun kullanıldığı belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... temyiz etmiştir. Dava elbirliği mülkiyetine konu taşınmazda müdahalenin önlenmesi istemine ilişkindir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ-YIKIM Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve yıkım davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım istemine ilişkindir. Davacı, paydaşı olduğu 249 parsel sayılı taşınmaza, davalının tel çekmek suretiyle müdahalede bulunduğunu, kullanımına engel olduğunu ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ile telin kaldırılmasını istemiştir. Davalı, dava konusu taşınmazda davacı dışında başka paydaşların da bulunduğunu, taşınmazın uzun yıllardır fiili taksim yoluyla kullanıldığını ve evinin 30 yıl önce yapıldığını, intifadan men koşulunun gerçekleşmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur....

                    İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; murisin bu özellikte bir malı olmadığından geçerli bir miras taksim sözleşmesi olmaması ve sözleşmenin uygulanabilir olmamasından söz konusu sözleşmeye dayanarak tapu iptal ve tescil isteminin reddine karar verilmiştir. Dava, Tapu İptali Ve Tescil (Miras Taksim Sözleşmesinden Kaynaklanan) olup, Bu durumda Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/07/2022 tarih ve 1047 sayılı kararı ile düzenlenen Konya Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünün 5. Hukuk Dairesinin görevlerini belirleyen 1.Maddesinde "4721 sayılı TMK'nın 676, 677 ve 678 maddelerinden kaynaklanan miras taksim sözleşmesi ve miras payının devri sözleşmesine dayanan tapu iptal ve tescil davaları ile aynı yasanın 527 ve 528. maddelerinde yer alan miras sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar," hükmü uyarınca istinaf inceleme görevi Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5....

                    UYAP Entegrasyonu