Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Her ne kadar davacı dava dilekçesinde itirazın iptali ve tasarrufun iptali talebinde bulunmuş ise de, iddianın ileri sürülüş biçiminden ve dava dilekçesi içeriğinden, davacının muvazaa hukuksal sebebine dayalı tasarrufun iptali isteminde bulunduğunun kabulü gerekir....

Türk Medeni Kanununun 611. maddesinde “Yasal mirasçılardan biri mirası reddederse onun payı miras açıldığı zaman kendisi sağ değilmiş gibi, hak sahiplerine geçer. Mirası reddeden atanmış mirasçının payı, miras bırakanın ölüme bağlı tasarrufundan arzusunun başka türlü olduğu anlaşılmadıkça miras bırakanın en yakın yasal mirasçılarına kalır” hükmüne yer verilmiştir. Herkes haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz. (TMK'nın 2. m.). Mirasçı alacaklılarına zarar vermek amacıyla mirası reddederse alacaklılar ret tarihinden itibaren altı ay içinde reddin iptali hakkında dava açabilirler. (TMK'nın 617. m.). Somut olaya gelince; satışına karar verilen dava konusu 219 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki 3 ve 4 no'lu bağımsız bölümlerin davalıların murisi...adına tapuda kayıtlı olduğu, muris...’nun 17.06.2005 tarihinde öldüğü ve ... 2....

    Mirasın reddinin iptaline ilişkin hükmün kıyas yolu ile mirastan feragate de uygulanması mümkün değildir. Kanundaki düzenleme eksikliği bir ihmalin sonucu olmayıp; bilinçli bir tercihin ürünüdür. Mirastan feragatte, kişinin beklenen bir haktan feragat ettiği, mirasçının ölümü anında sağ olup olmayacağı, dolayısıyla mirasçılık sıfatını kazanıp kazanamayacağı; mirasçı olabilse dahi, miras hissesine düşen mirasın parasal değerinin ne olacağı belirli değildir. Kanun koyucu bilinçli olarak susmuş ve olumsuz bir çözüm tarzını benimsemiştir. Buna karşın hukuk düzenince öngörülen diğer imkânlarının kullanılmasının önünü kapatmamamıştır....

      Eldeki dava, murisin mirasçısının alacaklılarının korunmasına yönelik mirasın reddinin iptaline ilişkin olup TMK’nın 617 nci maddesinde, “Malvarlığı borcuna yetmeyen mirasçı, alacaklılarına zarar vermek amacıyla mirası reddederse; alacaklıları veya iflâs idaresi, kendilerine yeterli bir güvence verilmediği takdirde, ret tarihinden başlayarak altı ay içinde reddin iptali hakkında dava açabilirler. Reddin iptaline karar verilirse, miras resmen tasfiye edilir. Bu suretle tasfiye edilen mirastan reddeden mirasçının payına bir şey düşerse bundan, önce itiraz eden alacaklıların, daha sonra diğer alacaklıların alacakları ödenir. Arta kalan değerler ise, ret geçerli olsa idi bundan yararlanacak olan mirasçılara verilir.” şeklinde düzenlenmiştir. 4....

        GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacılar, tarafların ortak miras bırakanları olan ... 'ın 09.08.2008 tarihinde vefat ettiğini, murisin sağlığında diğer mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla sahip olduğu malvarlıklarının büyük bölümünü oğlu olan davalıya temlik ettiğini, bu işlem nedeniyle saklı paylarının zedelendiğini belirterek, davalıya bağış yolu ile temlik edilen taşınmazlarla, araçların tapu ve trafik kayıtlarının tenkisen iptali ile saklı payları oranında davacılar adına tesciline karar verilmesini, bedel ödenmesine karar verilmesi halinde ise tenkis edilecek miktarın yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmişlerdir. Davalı, davacıların saklı paylarının ihlal edilmediğini belirterek davanın reddinin gerektiğini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir....

          SAVUNMA:Davalılar T3 T4 Akça, T5 vekili cevap dilekçesinde özetle: Davanın reddi miras kararından sonra altı aylık zamanaşımı süresinde açılmadığından zamanaşımı nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, müvekkili davalıların muris Nihal Akyol'un mirasçısı olmadıklarını, müvekkilleri yönünden husumet yokluğundan davanın reddinin gerektiğini, davacının borçlusu ile müvekkilleri arasında herhangi bir karşılıklı hukuki ilişki mevcut olmadığından davanın husumet nedeniyle reddinin gerektiğini, yetkili mahkemenin reddi miras yapan Nalan Eneyli'nin ikamet mahkemesi olan Fethiye Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, muris Nihal Akyol'un müvekkili davalıların halası olduğunu, müvekkili davalıların murisin yasal veya atanmış mirascısı olmadığını, davanın husumet ve esas yönden reddine karar verilmesini talep etmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, mirasbırakan ...’ın 11175 ada 19, 25 ve 1178 ada 4 parsel sayılı taşınmazlarını davalı oğluna ölünceye kadar bakma akdi ile temlik ettiğini, yapılan işlemin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tesciline, mümkün olmazsa tazminata karar verilmesini, olmadığı takdirde tenkisini istemiştir.Davalı, akdin yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirdiğini, mirasbırakan annesiyle 45 yılı aşkın birlikte yaşadıklarını, ölünceye kadar bakıp gözettiğini her türlü ihtiyacı ile ilgilendiğini, mal kaçırma iddiasının gerçeği yansıtmadığını, mirasbırakana ait başka taşınmazların da olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davalının bakım edimini yerine getirdiği, muvazaa iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 04.11.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25.11.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... ve arkadaşları vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava satış vaadine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, davalılardan ..., ... ve ...'ın 25.02.2008 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile Mersin, ... mevkii 2940 parselde 1/8 arsa paylı, 1. kat 4 no'lu bağımsız bölümdeki miras hak ve hisselerinin tamamını kendisine satmayı vaat ettiklerini ancak ...'nin muvazaalı olarak payını diğer davalı ...'...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, miras bırakanından irsen intikal eden 1605 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 3 ve 4 nolu bağımsız bölümlerdeki paylarını kardeşi olan davalı ... ile onun nişanlısı olan diğer davalı ...'a satış yolu ile temlik ettiğini, 275.000,00.-TL olarak kararlaştırılan satış bedelinin 148.110,00.-TL’sinin halen ödenmediğini, kandırılarak satış bedelinin tümü alınmadan kendi paylarını temlik ettiğini ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ve adına tesciline bunun mümkün olmaması halinde hissesine düşen bedelin faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, hile iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

                İlk derece mahkemesince 23/02/2022 tarihli ara kararında "muris adına kayıtlı taşınmazlardaki davalıların miras payları üzerine ihtiyati tedbir şerhi" konulmasına karar verildiği, davalılar vekilinin 04.03.2022 tarihli dilekçesiyle bu karara karşı itiraz ettiği, davalıların itirazının ilk derece mahkemesince 27/06/2022 tarihli ön inceleme duruşmasında reddedildiği, itirazın reddine dair bu karara karşı davalılar vekilinin yasal iki haftalık süre zarfında istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. Dosya içeriği ve toplanan delillerden, eldeki davanın mirasın reddinin iptali talebine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....

                UYAP Entegrasyonu