Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sulh Hukuk Mahkemesince miras bırakanın son yerleşim yeri adresinin, ''Kartal/...'' olduğu gerekçesi ile yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur. ... ... Sulh Hukuk Mahkemesince ise mirasın gerçek reddinin çekişmesiz yargı işi olduğu ve davacıların adresinin ''Yenimahalle/...'' olduğu gerekçesi ile karşı yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur. 4721 sayılı TMK'nın 609. maddesinin dördüncü fıkrasında ''Süresi içinde yapılmış olan ret beyanı, mirasın açıldığı yerin sulh mahkemesince özel kütüğüne yazılır ve reddeden mirasçı isterse kendisine reddi gösteren bir belge verilir.'' hükmüne yer verilmiştir. Bu yasal düzenlemeye göre mirasın reddi istemi, mirasın açıldığı yerin sulh hukuk mahkemesinde mirasçı tarafından sözlü veya yazılı beyanla yapılabilir. Buradaki yetki kesin olup, miras bırakanın son yerleşim yerindeki sulh hukuk mahkemesi görevli ve yetkili mahkemedir (TMK 609. md - Y.2.HD 2009/129191 E. - 2009/17413 K.). Somut olayda miras bırakan ...'...

    Kişilere devir ve temliki ile ilgili her türlü tasarrufun önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbir konulmasının talep edildiğini, Davanın MK 617 md. uyarınca mirasın reddinin iptali davası olduğu ihtiyati haczin İİK 281 md. uyarınca açılan tasarrufun iptali davalarında mümkün olduğu, davanın tasarrufun iptali davası olmadığı gerekçesiyle reddedildiğini, 2- Öncelikle, davaya konu uyuşmazlığın İİK 277 vd maddelerinde düzenlenen Tasarrufun İptaline yönelik olduğunun belirtilmesi gerekli olduğunu, Mahkemeye sunulan dava dilekçesi ve ekinde sunmuş oldukları yüksek mahkeme kararları göz önünde alındığında takip borçlusu tarafından diğer davalı kardeşe yapılan Tasarrufun İptalinin talep edildiğini, borçlunun malvarlığının artışını önleyici işlemleri de ( borçlunun kendisine miras bırakanından gelecek mirası reddetmesi veya miras hisselerinin bedelsiz devredilmesi gibi ) tasarrufun iptali davasına konu olabileceğini, mahkemece dava konusu yanlış yorumlandığını, 3- Mahkemece belirtildiği üzere dava...

    İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 22.Hukuk Dairesi'nin 2020/81 Esas 2020/304 Karar sayılı ilamında "TMK'nın 617. maddesi uyarınca; borcunu ödemeyen, güvence vermeyen ve mal varlığı kendi borcunu ödemeye yetmeyen, alacaklılarına zarar verme kastıyla mirası reddeden mirasçının alacaklıları veya iflas masası, ret tarihinden itibaren 6 ay içinde reddin iptali davası açabilir. Reddin iptaline karar verilirse, miras resmen tasfiye edilir. Bir ya da birkaç mirasçının reddinin iptaline karar verilirse ilgili mirasçıların miras payları resmen tasfiye edilir. Sulh hakimi, reddeden mirasçıların yerine kayyım atar, diğer mirasçıların hakları korunur. TMK'nın 617/1. maddesinin açık hükmü karşısında, mirasın ret tarihinden itibaren altı ay içerisinde mirası reddin iptali isteminde bulunulması gerekir. Bu süre, hak düşürücü süredir....

    olan taşınmazlarda, mirasbırakan ... tarafından vekaleten ...’ya devredilen paylarının iptali ile adına tescilini, mirasbırakan ...’ye ait iken ...’ya temlik edilen payların ise miras payı oranında iptal tescilini, olmadığı taktirde tenkisini istemiştir....

      Davalılar cevap dilekçesinde özetle; davaya konu vasiyetnamenin şekil şartları yönünden geçerli bir vasiyetname olduğunu, murisin akli melekelerinin yerinde olduğuna dair rapor çerçevesinde tanıklar ve noter huzurunda yapıldığını, dolayısıyla vasiyetnamenin iptali talebinin reddinin gerektiğini, tenkis talebi yönünden ise davacının saklı payının ihlali söz konusu olmadığından tenkis talebinin de reddinin gerektiğini belirterek netice olarak davanın reddini talep etmişlerdir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : Bolu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/93 Esas, 2021/54 Karar sayılı gerekçeli kararında, davanın reddine karar verildiği görülmektedir....

      SAVUNMA: Davalı vekili beyan dilekçesinde özetle; mirasçılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı olduğunu, davayı birlikte takip etmelerinin gerektiğini, bu nedenle davanın reddinin gerektiğini, zaman aşımı itirazlarının bulunduğunu, dava konusu taşınmazların ölünceye kadar bakım karşılığı devredildiğini, devir iradesinin ölünceye kadar bakım olduğunu, miras bırakan ile ölümüne kadar müvekkilinin ilgilendiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Dairemizce verilmiş olan 18/10/2021 tarih ve 2021/1664 esas 2021/2029 karar sayılı kaldırma kararı sonrası ilk derece mahkemesince yapılan yargılamada;"...Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescili davasıdır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TENKİS KANUN YOLU : TEMYİZ Taraflar arasında görülmekte olan tenkis davası sonucunda verilen hükmün Yargıtayca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : Davacılar; miras bırakanları ve babaları olan ...'ın 08.08.1992 tarihinde öldüğünü, sağlığında diğer mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla sahibi olduğu taşınmazları oğlu olan davalıya satış ve bağış yolu ile temlik ettiğini, miras haklarından mahrum bırakılmak amacıyla temliklerin yapıldığını belirterek saklı paylarının ihlali oranında tasarrufların tenkisine karar verilmesini talep etmişlerdir. Davalı; davanın yasal süresi içinde açılmadığını belirterek, süreden reddinin gerektiğini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın yasal süresi içinde açılmadığından reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDA DÜZELTİM Taraflar arasında görülen davada; Davacı, miras bırakanı ... 'ın kayden ... olduğu 733 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının malik hanesi ... olması gerekirken ... yazıldığını ileri sürerek malik hanesinin nüfus kayıtlarına uygun şekilde düzeltilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, 14. Hukuk Dairesince, “mahkemece tarafların delilleri toplanıp gerekirse keşif yapılarak sonuca gidilmesi gerekirken eksik inceleme ile davanın reddinin doğru olmadığına” değinilerek bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, kayıt maliki ... ile davacının miras bırakanı ... 'ın aynı kişi olduğunun belirlendiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı....

          Davacı T1 miras yoluyla gelen hakka dayanarak 18.09.2017 tarihinde dava açmıştır. Dava, kadastro öncesi miras hakkına dayalı olarak 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde genel mahkemede açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece, miras payına yönelik tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olan davada, davacı tarafın aktif dava ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle yazılı olduğu şekilde karar verilmiş ise de, varılan sonuç yasal düzenlemelere uygun düşmemektedir. Davacı, çekişmeli taşınmazların müşterek murisleri Ahmet Çiftçi’den intikal ettiği ve mirasçıları arasında terekenin taksim edilmediği iddiasıyla tapu iptali ve miras payı oranında adına tescili istemiyle dava açmıştır. Miras bırakanın ölüm tarihine göre terekesi, TMK'nın 701. maddesi hükmü gereğince elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabidir....

          ın 01.01.1971 tarihinde ölümü ile 106 ada 44 parsel ... taşınmazın miras olarak kaldığını, davalılardan ... ...'ın İstanbul 15. Noterliğinin 08.08.1977 tarih ve 027917 yevmiye ... feragatnamesi ile diğer davalı ...'ın ise Beyoğlu 1. Noterliğinin 10.08.1978 tarih ve 12884 yevmiye ... feragatnamesi ile kendilerine babalarından kalan "İstanbul ili, Çatalca ilçesi, ... sınırı Mevkiindeki" miras hisselerinden 5.000.00 TL bedel karşılığında, ... lehine feragat ettiklerini; ancak 1984 tarihinde tapulama sırasında feragatlerin bildirilmediği gibi miras hissesinin üç çocuğuna eşit olarak paylaştırıldığını belirterek davalılar adına olan tapunun iptali ile davacılar adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. II....

            UYAP Entegrasyonu