(TMK 677/1) Bu kapsamda terekeye dahil şirket hissesindeki miras payı da devredilebilecektir. Miras payının devri sözleşmesinin hangi şekil şartına bağlandığının tespiti için, devrin diğer bir mirasçıya ya da üçüncü kişiye yapılmasına göre ayrım yapmak gerekir. Buna göre, miras payı diğer bir mirasçıya devrediliyorsa, devir sözleşmesi yazılı şekilde yapılmalıdır (TMK. m. 677/f. I). Yazılı şekil şartı, adi yazılı şekil olup, geçerlilik şartıdır. Sözleşmeyi tarafların imzalaması yeterlidir. Devir ivazsız ise sadece payını devredenin imzalaması da yeterli olacaktır. Şunu da belirtmek gerekir ki, devredilenler arasında limited şirket hissesi bulunsa dahi, devir sözleşmesinin adi yazılı şekilde yapılmış olması yeterlidir. TMK. m. 677/f. I, özel bir şekil şartı getirmiş olduğundan, bu durumda TTK nun 595 maddesindeki şekil şartı ve genel kurul onayı aranmaz. Somut olayda ; ... Ltd. Şti' nin %1 oranında hissesinin davalı ...'a %1 oranındaki hissesinin davalı ...'...
Davacı 11.09.2011 tarihli hisse devir sözleşmesi ile muristen kendisine intikal eden şirket hissesinin tamamını davalı ...'a devretmiştir. Ancak, devir tarihinden sonrA...Karar sayılı hükmü ile yokluğu tespit edilen 15.09.2000 tarihli yönetim kurulu kararına konu hisselerin devir sözleşmesi kapsamında olmadığı, taraf iradelerinin bu hisselerin alım satımı konusunda birleşmediği, bunların halen murisin uhdesinde olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda mahkemece, 15.09.2000 tarihli yönetim kurulu kararı ile devredilen hisselerden miras payı oranında davacının payına düşen miktarın belirlenerek bu hisselerin davacıya ait olduğunun tespiti gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/450 Esas KARAR NO : 2022/203 DAVA : Ortaklığın tespiti ve tescili ile kar payı nedeniyle alacak DAVA TARİHİ : 23/05/2018 KARAR TARİHİ : 16/03/2022 .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 25/06/2020 tarih, 2018/... E.- 2020/121 K. Sayılı kararı görevsizlikle mahkememize gelmiş, Mahkememizde görülmekte olan Ortaklığın tespiti ve tescili ile kar payı nedeniyle alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; Davacıların murisi ... 'nin ... numaralı makbuz ile ... A.Ş. ortaklık paylarından hisse alarak hissedar olduğunu, bu belgenin holding yetkililerinden ... ve ... tarafından imza altına alındığını, 1979 yılında yapılan bu hisse devri ile holding'in 10.000,00 TL'ye karşılık gelen hisselerini muris ... 'ye devrettiğini, devir tarihinden bugüne kadar muris ......
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/450 Esas KARAR NO : 2022/203 DAVA : Ortaklığın tespiti ve tescili ile kar payı nedeniyle alacak DAVA TARİHİ : 23/05/2018 KARAR TARİHİ : 16/03/2022 .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 25/06/2020 tarih, 2018/... E.- 2020/121 K. Sayılı kararı görevsizlikle mahkememize gelmiş, Mahkememizde görülmekte olan Ortaklığın tespiti ve tescili ile kar payı nedeniyle alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; Davacıların murisi ... 'nin ... numaralı makbuz ile ... A.Ş. ortaklık paylarından hisse alarak hissedar olduğunu, bu belgenin holding yetkililerinden ... ve ... tarafından imza altına alındığını, 1979 yılında yapılan bu hisse devri ile holding'in 10.000,00 TL'ye karşılık gelen hisselerini muris ... 'ye devrettiğini, devir tarihinden bugüne kadar muris ......
in Ankara 35 inci Noterliği'nin 25.01.2016 tarihli düzenleme şeklinde miras payı devir sözleşmesi ile miras payını tümüyle müvekkilline devrettiğini, böylece 2317,5 adet hisseye ilave olarak 1545 adet hisseyle birlikte davalı şirket sermayesinin %61,8'ine tekabül eden 3862,5 adet hisseye sahip olduğunu, davalı şirketin başkanı ...'ın müvekkiline miras yoluyla intikal eden şirket hisselerinin sağladığı haklardan istifade ettirmemekte direnç gösterdiğini, miras payı devir sözleşmesinin geçerli bir sözleşme olduğunu, davacıların bu sözleşmenin tarafı olup sözleşmede başkaca taraf bulunmadığını, sözleşmenin kanunun emredici hükümlerine aykırı olmadığını iddia ederek miras payı devir sözleşmesi gereğince davacı şirket sermayesinin %61,8'ine tekabül eden 3862,5 adet hissenin müvekkiline ait olduğunun tespiti ile şirket pay defterine tescil edilmesine karar verilmesini ve öncelikle davalı şirketin bankalarda bulunan mevduat hesaplarının dondurulması ve şirketin mevcut imza yetkilisi ...'...
ve tesciline rıza göstermedikleri gibi, yukarıdaki taşınmazların son iki sırasında bulunan 57 ve 1771 sayılı parsellerin 3. kişiye satışından haksız olarak miras payı bedeli aldıklarını, bununla ilgili alacak haklarını saklı tuttuklarını, dava konusu taşınmazlarda mülkiyet mirasçılar arasında iştirak halinde olduğunu, paylı mülkiyete dönüştürülmesi için davacı Kadastro Kanununu Ek 3 maddesi gereğince ilgili tapu müdürlüğüne başvurduklarını ve sonucunu beklediklerini, kardeşler Celalettin Aktekin ile T1 arasındaki 04/12/1995 tarihli Hisse Satış Sözleşmesi, esas itibariyle bedeli karşılığı bir miras payı devir sözleşmesi olduğunu ve TMK 677. maddesine göre de geçerli olduğunu, davalılara belirttikleri ilk 5 sıradaki taşınmazlardaki kök muris Hatice Aycan'dan intikal eden miras payları, ortak murisleri Celalettin Aktekin'in satışı senediyle, davacı müvekkil T1 geçtiği, kendilerinin bu taşınmazlarda hiçbir miras payı hakkı kalmadığını, bu nedenle davalıların taşınmazlardaki miras paylarının...
e 14/05/2009 tarihli satış sözleşmesi ile temlik ettiğini, murisin asıl amacının bağış olduğunu, temlik tarihinde murisin 8 adet taşınmazını satmasını gerektirecek ekonomik sıkıntısının bulunmadığını, davalının ise bu taşınmazları satın alacak ekonomik güce sahip olmadığını ileri sürerek çekişmeli taşınmazların davalı adına olan tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tesciline, olmazsa murisin ölüm tarihinden itibaren başlatılmak kaydıyla mirasın tenkisine karar verilmesini istemiştir. Davalı, çekişmeli taşınmazları bedeli karşılığında satın aldığını, murisin satış bedelini peşin istemesi nedeniyle temlik tarihinden önce 30.000,00 TL satış bedelini murise ait hesaba yatırdığını, yine devir işlemleri nedeniyle tüm masrafların tarafından karşılandığını, muris ile aralarında dede-torun ilişkisi dışında bir ilişkinin mevcut olmadığını, satışın gerçek olduğunu bildirip davanın reddini savunmuştur....
Davalılar, gerçek kişi davalıların şirketi temsilen hareket etmeleri nedeniyle kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, anılan davalıların yüklenici şirketin temsilcisi gibi hareket etmediklerini, davalı şirketin davacıya ait aracın arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında davalı şirkete devir edilmediğini, aracın satın alınarak bedelinin ödendiğini savunarak, davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davacının da aralarında bulunduğu arsa sahipleri ile dava dışı ......
DELİLLER : Araç satış sözleşmesi, veraset ilamı, tapu senetleri, keşif, bilirkişi raporu, tanık beyanı, trafik kayıtları, tüm dosya kapsamı....
Öncelikle davacı tarafın miras taksim sözleşmesi iddiası yönünden yapılan değerlendirmede mirasçılar arasında yapılan taksim sözleşmesi yazılı olma koşulu ile geçerlidir. Davacı tarafça yazılı bir miras taksim sözleşmesi sunulmadığı gibi dava dilekçesinde iddia edilen taşınmazların da satış şeklinde intikalden sonra el değiştirdiği dolayısıyla mirasın taksimi şeklinde bir devrin söz konusu olmadığı görülmektedir. Bilindiği üzere TMK'nın 676.maddesine göre yazılı olarak yapılan paylaşma sözleşmesinin mirasçıları bağlayacağı keza 677.maddesi hükmüne göre de terekenin tamamı veya bir kısmı üzerinde miras payının devri konusunda mirasçılar arasında yapılan sözleşmenin yazılı şekle bağlı olmak üzere geçerli olacağı tartışmasızdır. Belirtildiği gibi davacı tarafça yazılı bir miras taksim sözleşmesi ve miras payı devir sözleşmesi dosyaya sunulamamıştır....