Davaya konu devir işlemlerinin muvazaalı olduğu mahkememizce kabul edilerek dava konusu şirket paylarının miras payı oranında iptali ile davacı adına tesciline karar vermek gerekmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : 1-Davanın kabulüne, ... ... tarafından ... Ltd....
Somut olayda, davacının dayandığı 01.08.1984 tarihli adi yazılı satış senedi 743 sayılı Türk Kanunu Medenisinin 612. maddesi kapsamında; murisin ölümünden sonra aynı murisin mirasçıları arasında yapılan miras payının temlikine ilişkin olup 612. maddesi hükmü gereğince terekenin tamamı veya bir kısmı üzerinde miras payının devri konusunda mirasçılar kendi aralarında sözleşme yapabilirler ve miras payının temliki olarak adlandırılan bu sözleşmeler yazılı olmak koşulu ile geçerli olup bu şekilde temlik edenin miras payı temlik edilene geçer. Bu durumda mahkemece, miras payı devir sözleşmesi dikkate alınmak suretiyle taraf delilleri toplanıp işin esası incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken olaya uygun düşmeyen yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir....
KARAR Davacı vekili; davacı ile davalı arasında 1696 parseldeki miras payının devri için noterde düzenleme şeklinde gayrımenkul satış vaadi sözleşmesi yapıldığını, ancak davalı tarafın tapuda ferağa yanaşmadığını belirtilerek davalıya intikal eden miras payının iptali ile davacı adına kayıt ve tescilini talep etmiştir. Davalı vekili; davalıya murisi dedesinden intikal eden miras payının satıldığını, ancak murisin sağ kalan eşi ...dan intikal eden paya ilişkin bir devir sözleşmesinin olmadığını belirterek, muris dededen intİkal eden miras payı için davayı kabul ettiklerini, murisin sağ kalan eşi ....n'dan intikal eden miras payı için ise davanın reddini istemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir....
Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir. Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237....
Taşınmazın yarısını davalıya satış gösterip bedel almadan devir yapılmasının yanı sıra diğer yarısının da torununa devir edildiği bir ortamda nasıl bir mal kaçırma kastı aranmaktadır ki. Bunun izahı mümkün değildir. Müvekkilimin tüm miras haklarının yok edildiği bir ortamda mahkemenin bu mantığını anlamak imkansızdır. O zaman mahkemenin diğer 2019/71 Esas sayalı dava dosyası ile bu davayı birleştirmesi ve her iki dosya üzerinden birlikte değerlendirme yaptıktan ve delilleri topladıktan sonra karar vermesi gerekirdi. Zira 2019/71 Esas sayılı davada murisin gerçek bir satış iradesi ile taşınmazı torununa sattığı belirlendiğinde müvekkilimin miras payı ne olacaktır. Bu durumda ortada müvekkilim açısından miras payı diye bir şey kalmayacağı aşikardır. Bu durum ise kesinlikle mal kaçırma amacı ile hareket edildiğinin kanıtı olmayacak mıdır?...
a muris babaları Kemal Karadeniz'den Malatya ili, Kale ilçesi hudutları dahilinde bulunan taşınmazlardan intikal edecek miras hak ve hisselerinin tamamını devir ve temlik ettikleri görülmüştür. Davalılardan Mehmet, noterde düzenlenen bu sözleşmesinin gereğini 10.08.1994 gün ve 20881 nolu tanzim ve tasdikli taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin yerine getirilmesi halinde yapabileceğini belirtmiştir. Malatya 1. Noterliğinin 20881 yevmiye sayılı 10.08.1994 tarihli düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi gereğince bu sözleşmede vaad borçlusu ... sözleşme konusu 33 parsel 4 nolu bağımsız bölümü davalı ...'e satmış, davalı ...'te 4 nolu bağımsız bölümü 09.12.2013 tarihinde ...'e satmıştır. Yani vaad borçlusu Ahmet sözleşmenin şartını yerine getirmiştir. Malatya Noterliği'nin 39 yevmiye sayılı 24.02.2004 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi incelendiğinde, ..., ...ve ...'...
"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil olmazsa alacak davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dosya içinde rastlanamadığından; davacı ... ile arasında imzalandığı iddia edilen 27.04.1994 ve 10.10.1996 tarihli adi yazılı miras payı devir ve satış sözleşmelerinin ilgilisinden temin edilerek temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 09.11.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Limited şirketlerde mirasçıların payı iktisabı ve payın mal ortaklığı kapsamına alınması için ortakların (TTK’nun 520. maddesinde olduğu gibi) muvafakatine ihtiyaç yoktur (TTK’nun 521/1. m.). Bu istisnai hallerde TTK’nun 520/4. maddesinde öngörülen şekle bağlı devir sözleşmesine de gerek bulunmamaktadır. Onun yerine veraset ilamı, vasiyetname, miras sözleşmesi ve eşler arasındaki sözleşme geçer. Mirasta pay bölünmesi de kendiliğinden gerçekleşir. Miras ile payın intikalinde pay, kendiliğinden kanuni miras paylarına göre bölünerek mirasçılara geçer ( 11. HD. 05.07.1983, 3374/3550, G. Eriş 1., s:1467, Poroy/Tekinalp/Çamoğlu, Ortaklıklar ve Kooperatif Hukuku, 11. Basım, s: 920). Anonim şirketlerde ise paylar, paydaşın ölümü halinde, limited şirketlerin aksine, kendiliğinden mirasçılara intikal etmez....
Limited şirketlerde mirasçıların payı iktisabı ve payın mal ortaklığı kapsamına alınması için ortakların (TTK’nun 520. maddesinde olduğu gibi) muvafakatine ihtiyaç yoktur (TTK’nun 521/1. m.). Bu istisnai hallerde TTK’nun 520/4. maddesinde öngörülen şekle bağlı devir sözleşmesine de gerek bulunmamaktadır. Onun yerine veraset ilamı, vasiyetname, miras sözleşmesi ve eşler arasındaki sözleşme geçer. Mirasta pay bölünmesi de kendiliğinden gerçekleşir. Miras ile payın intikalinde pay, kendiliğinden kanuni miras paylarına göre bölünerek mirasçılara geçer ( 11. HD. 05.07.1983, 3374/3550, G. Eriş 1., s:1467, Poroy/Tekinalp/Çamoğlu, Ortaklıklar ve Kooperatif Hukuku, 11. Basım, s: 920). Anonim şirketlerde ise paylar, paydaşın ölümü halinde, limited şirketlerin aksine, kendiliğinden mirasçılara intikal etmez....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında her ne kadar kira sözleşmesi başlığıyla bir sözleşme imzalanmışsa da imzalanan sözleşmenin hukuki mahiyetinin, araç devir sözleşmesi olup ona dair ödemelerin gerçekleştirildiğini, normal bir kira sözleşmesinden bahsedilemeyeceğini, ayrıca aylık taksitlerin, normal bir kira bedelinin kat kat üstünde olduğunu, 49 ayın sonunda aracın devrinin gerçekleşeceğine dair anlaşma yapıldığını, ancak asıl anlaşmanın amacının aracın devri olmasına rağmen davalı şirketin, matbu hazırladıkları kira sözleşmesi başlıklı sözleşmeyi müvekkili şirkete 04/06/2014 tarihinde imzalattıklarını, ilgili sözleşmenin her ne kadar ismi kira sözleşmesi olarak yazılmışsa da araç devir ve işletme hakkının kullanılması üzerine imzalanan bir sözleş olduğunu, taraflar arasında her ne kadar devir sözleşmesi olsa da devir işlemi olmadığı ihtimalinde dahi bir kira sözleşmesi değil, franchise sözleşmesi olarak...