Davalı ... yukarıda açıklandığı üzere 12.05.2009 tarihli yargılama oturumunda davacı ve yakın murisi arasında geçersiz de olsa bir satış sözleşmesi bulunduğunu ve yakın murisinin bu satış sözleşmesi nedeniyle 2.250,00 TL satış bedeli aldığını kabul etmiş olup bu kabul dosya içeriği ile de doğrulanmıştır. Bu halde davacıya ödenen 2.250,00 TL'nin ödeme tarihinden çözümünde sözü edilen YİB kararının gözönünde tutulması gerekir....
Bu durumda yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarında ve 1.4.1974 tarihli, 1/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararında açıklandığı üzere, görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 706., 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 237. ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa sebebiyle geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler. Diğer taraftan, miras bırakanın mirasçısından mal kaçırma amacıyla yaptığı temliki işlemler bakımından miras bırakanın iradesi ile mirasçıların yararının çatıştığı kuşkusuzdur. Bunun sonucu olarak da, her bir mirasçının kendi hakkı yönünden üçüncü kişi sıfatıyla miras payı oranında tapu iptali-tescil isteğinde bulunabilmesine olanak tanınmıştır....
Uyuşmazlık dava dilekçesinde açıkça vurgulandığı üzere bedelleri muris tarafından karşılanmak suretiyle davalı adına alınan mesken ve otomobiller nedeniyle dilekçede ileri sürüldüğü üzere katılma alacağı değer artış payı sebebiyle bedel ve faize hükmedilip hükmedilmeyeceğinde toplanmaktadır. Bilindiği üzere: davada ileri sürülen iddianın içeriğine ve davalının savunmasına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık miras bırakanın gerçekte bedelini bizzat ödeyip üçüncü kişiden satın aldığı taşınmazı ve otomobilleri mirastan mal kaçırmak amacıyla tapu sicilinde ya da trafikte/noterde tescili sırasında yarar sağlamak istediği kişi (davalı) adına kaydettirmesi hali gizli bağıştır. Hal böyle olunca, miras bırakanın bedelinin bizzat ödeyerek üçüncü kişilerden davalı adına satın almış olduğu, gayrimenkul ve otomobiller için gizli bağış olması nedeniyle davanın tümüyle reddine karar vermek gerekirken yazılı olduğu üzere ve bilirkişi raporu dikkate alınarak hüküm kurulması doğru olmamıştır....
Davalı vekili, taraflar arasındaki sözleşmenin hat ve araç devir sözleşmesi olup, kira sözleşmesi olmadığını, kulanım bedeli istenmesinin kötüniyetli ve hukuka aykırı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, miras payının devri nedeniyle tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 677 nci maddesi ile 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 97 nci maddesi 3. Değerlendirme Somut olayda; davacı taraf, davalı ile imzaladıkları 22/09/1998 tarihli miras payının devrine ilişkin sözleşme uyarınca dava konusu 14 adet taşınmazdaki davalının müstakil payı ile davalıya murislerinden intikal eden miras paylarının adına tescilini talep etmiş, İlk Derece Mahkemesince Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararına uyularak davanın, davalıya ait müstakil paylar yönünden reddine, mirasen intikal eden payların bulunduğu taşınmazlar yönünden ise kabulüne karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi istinaf itirazlarını esastan reddetmiştir....
yapıldığını ayrıca yine gerekçesinde davalıların imzasının olması gerektiği şeklinde bir beyan bulunduğunu, bu durumun olmasının mümkün olmadığının inanç sözleşmesi ve dilekçelerinin dikkatli olarak okunduğunda ortaya çıkacağını, müvekkilinin babası ile amcaları aralarında yaptıkları sözleşmede davaya konu taşınmazı davalıların babası yani müvekkilinin amcası ile müvekkilinin babası Cemal ve T16'den davaya konu taşınmazları satın aldığını, parasını verdiğini, sadece devretmediğini ki inanç sözleşmesinde devir işleminin nasıl yapılacağının kime devir yapılacağının yazdığını, hal böyle iken mahkemenin bu sözleşmeyi miras sözleşmesi olarak görerek davayı reddetmesinin kabul edilemez olduğunu, sözleşmenin apaçık inanç sözleşmesi olduğunu kaldı ki miras sözleşmesi dahi olsa burada yine davalıların tek bir kişiye tüm malvarlığının aktarılması söz konusu olmayacağının açık olduğunu, sözleşmede belirtilen 3 kardeşin tüm çocuklarına oranları doğrultusunda taşınmaz devri yapılması gerektiğini, olayın...
Şti.nin 8 payı davalı ..., 8 payı dava dışı ... ve 8 payı müvekkilinin babası ...'ya ait üç ortaklı bir şirket iken müvekkilinin babası ...'nın vefat ettiğini, vefat ile birlikte murisin şirketteki hissesinin mirasçıları olan müvekkili ... ile ...'ya kaldığını, ...'nın da miras kalan kendi hissesini müvekkiline devrettiğini ve böylece müvekkilinin şirketin 8 payına sahip olduğunu ancak muris ...'nın vefat ettiği zaman yüklü miktarda borcu olduğundan müvekkilinin ortağı olduğu Karaca Zirai Ürünler Gıda ve Tarım Sanayi ve Tic. Ltd. Şti. hisselerinin icra takibine konu olmaması ve olası hacizlerden korunması için hisselerini şirket ortağı olan davalı ...'a Karacabey 1....
Birleşen dava muris muvazaası ve muvazaalı devir sebebine dayalı miras payı oranında tapu iptal ve tescil olmaz ise bedelin tazmini ve terditli tenkis istemine ilişkindir. 1.4.1974 gün ve 1/2 sayılı İBK’nda sözü edilen muris muvazaasında, mirasbırakan ile sözleşmenin karşı tarafı malın temliki hususunda anlaşmakta, ancak görünüşteki sözleşmenin niteliğinin değiştirilmektedir. Dolayısıyla muris muvazaası aynı zamanda tam muvazaa niteliğindedir. Muris muvazaasında mirasbırakan ile karşı taraf arasında yapılan muvazaa anlaşması mevcut olup, amaç mirasçıları aldatmaktır. Bu muvazaa türünün bünyesinde iki farklı sözleşmenin yer alması nedeniyle nisbi muvazaa niteliğindedir. Çeşitli şekillerde ortaya çıkar; gerçekte bağış olan işlemi satım sözleşmesi gibi, gerçekte bağışlamasına karşın ölünceye kadar bakma sözleşmesi gibi....
Mahkemece bilirkişi kurulundan alınan raporun incelenmesinde davacı tarafından 650.000 TL ödeme yapıldığı, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde devir yetkisinin bulunduğunun anlaşılamadığı, sonraki kat karşılığı inşaat sözleşmesinde yüklenicinin %1,5 oranında hak kaybına uğradığı belirlenmiştir.Davacı ... davadaki açıklamalarında, dava dışı ... şirketinin paylarını iradesinin sakatlanması suretiyle devir edildiğini, devir sırasında şirketin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi devir aldığının düşünerek payları devir aldığını, ancak devir eden yüklenicinin devir yetkisinin bulunmadığını, yüklenici ile arsa sahibi arasındaki sorunların kendisinden gizlendiğini, daha olumsuz şartlarda davacı ... şirketinin arsa sahibi ile anlaşma yapmak zorunda kaldığını, şirket hisse devir sözleşmesinin hile nedeniyle iptalini ödenen bedelin istirdadını çeklerin ödemesinin tedbiren durdurulmasını ve istirdadını istemiştir. TBK'nın 30 vd. maddelerinde irade bozukluğu halleri düzenlenmiştir....
un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir. Davacı, mirasbırakan babası ...’ın ... ve ... parsel sayılı taşınmazları kardeşi olan davalı ...'a, ... parselin 1/2 payı ile ... parsel sayılı taşınmazı da oğlu olan davalı ...'a temlik ettiğini, devirlerin bağış amacıyla muvazaalı olarak yapıldığını, mirasbırakanın taşınmazları satmasını gerektirir ihtiyacı olmadığını gibi davalıların da taşınmazları alacak ekonomik gücü olmadığını, bedelin düşük olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiştir....