dan kalan taşınmazlarda hakkı bulunduğu iddiasına dayanarak, tapu kayıtlarının veraset ilamındaki payı oranında iptaliyle adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile çekişmeli 184 ada 48 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptaliyle tamamı 140 pay kabul edilerek 20 payının davacı ... adına, 60 payının davalı ... adına ve 60 payının da ... adına tesciline; çekişmeli 107 ada 21 parsel sayılı taşınmazın tamamı 20160 pay kabul edilerek davalı ...'a ait olan 1680 payın tapu kaydının iptali ile 240 payının davacı ... adına ve 1440 payının davalı ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece; dava ve temyize konu olan taşınmazların ortak miras bırakandan kalıp taksim edilmediği gibi mirasçılar arasında pay satışı veya pay bağışlarının da olmadığı kabul edilerek karar verilmiştir....
Böylece, sözleşme alacaklısı sözleşmeden kaynaklanan kişisel hakkını kuvvetlendirmiş olur ve üçüncü kişilere karşı ileri sürme olanağı kazanır. Tapu Kanununun 26/6 maddesi uyarınca bu şerh beş yıl için geçerli olup beş yılın dolmasıyla kayıttan silinir ve anılan gücünü yitirir. Satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerhinden sonra beş yıl içinde kayda işlenen her türlü haciz, ipotek ve benzeri sözleşme alacaklısının haklarını kısıtlayacak nitelikteki şerhler de sözleşme alacaklısını bağlamaz. Açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince; Dava konusu 924 parsel sayılı taşınmaz davalı ...’e annesi ...’den miras yoluyla intikal etmiştir. 26.08.2004 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile davalı ... 924 sayılı parselde annesi ...’den kendisine intikal edecek miras payının tamamını davacı ... ile dava dışı ... ve ..’e eşit paylar oranında satış vaadinde bulunmuştur....
Somut olayda; mirasçılar arasında adi yazılı (resmi nitelikte bulunmayan) şekilde miras payının devrine dair sözleşme yapıldığı, dinlenen eylemli tanık beyanına göre murisin bu sözleşmeye muvafakatinin bulunduğu ve sözleşmenin yapıldığı tarihten 20 gün sonra 30.04.1974 tarihinde de murisin adına tapuda kayıtlı 6 adet taşınmazını kayden oğlu ...'e devrettiği anlaşılmaktadır. Diğer bir anlatımla murisin, çocukları arasında yapılan miras payının devri sözleşmesine muvafakatinin bir sonucu olarak taşınmazlarını diğer kardeşlerinden miras paylarını alan oğlu ...'e devrettiğinin kabulü gerekir. Hal böyle olunca; mahkemece 743 sayılı Medeni Kanunun 613. maddesine uygun olarak düzenlenen sözleşme gereğince, miras payını devreden davacı ...'...
Yalnızca, mirasçılar dışında üçüncü kişilere yapılan miras payının devri sözleşmeleri TMK’nin 677/2. maddesi uyarınca elbirliği mülkiyeti paylı mülkiyete dönüştürmedikçe (yani iştirak çözülmedikçe) üçüncü kişinin istekte bulunma olanağı yoktur. Çünkü iştirak çözülmedikçe sözleşmenin ifa (yerine getirme) olanağı bulunmamaktadır. Öte yandan, TMK’nin 678. maddesinde miras açılmasından önce yapılan sözleşmelerin geçerliği mirasbırakanın katılımı veya iznine tabi kılınmış, başka bir ifadeyle mirasbırakanın katılması veya izni olmaksızın bir mirasçının henüz açılmamış bir miras hakkında diğer mirasçılar veya üçüncü bir kişi ile yapacağı sözleşmeler geçerli kabul edilmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; miras payının devri sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil olmazsa bedel istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 09.02.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 21.02.2018 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2018 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 8.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 8.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 24.01.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ, TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; miras payının devri sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 8.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 8.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 30.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; miras payının devri sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 8. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE,20.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dosyada mevcut 2587 ada 754 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydına göre 107/480 payın davacı ... adına 107/480 payının ise davalı ... adına tescil edildiği, Uyap tapu kayıt sorgulamasında 2587 ada 754 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının kapalı olduğu yeni oluşan 10498 ada 754 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydından yargılama sırasında davalı ...’un taşınmazdaki 107/480 payını 25.03.2014 tarihinde oğlu ......’a bağışladığı tespit edilmiştir. Burada öncelikle üzerinde durulması gereken husus 6100 sayılı Yasanın 125. maddesidir. Bilindiği üzere; alacağın devri ve borcun üstlenilmesi Türk Borçlar Kanununun 183 ila 204. maddelerinde düzenlenmiştir. Alacağın devri, alacağın ona bağlı bütün (yan ve öncelik) hakları ile birlikte devralana geçmesini sağlar ve bu işlem yapılırken borçlunun rızasının alınması gerekmez. Alacağın devri, hatta borçlunun muhalefetine rağmen geçerli olarak doğar ve hükümlerin hasıl eder....
Şöyle ki; taraflar arasında düzenlenen miras hissesinin devri sözleşmesi incelenmemiş, sözleşmede tanık olarak bulunan kişiler dinlenmemiş, taşınmazdaki zilyetlik durumu araştırılmamış, resmi akitte imzası olan diğer paydaşların bilgisine başvurulmamış, ayrıca yine akitte imzanın davacının eli ürünü olduğuna şahitlik eden akit tanıkları dinlenmemiştir. Hal böyle olunca; gerektiğinde yerinde keşif yapılarak taraflar arasında düzenlenen miras hissesinin devri sözleşmesi de irdelenmek suretiyle taşınmazlardaki zilyetlik durumunun açıklığa kavuşturulması, yine taşınmazlardaki payını davalıya satış suretiyle temlik eden diğer paydaş ...'nın vekili olan ...'...
Dava, miras taksim sözleşmesine dayanan tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Miras payının devri, açılmış miras payının devri şeklinde gerçekleşebileceği gibi açılmamış miras payının devri şeklinde de gerçekleşebilir. Miras ölümle açılır ve herhangi bir işleme gerek olmadan kendiliğinden bir bütün olarak mirasçılara intikal eder. Mirasçılar miras yoluyla kendilerine intikal eden hakları ister diğer mirasçılara isterse mirasçı olmayan kişilere bedelli ya da bedelsiz olarak devredebilirler. TMK’nın 677/1 inci maddesi gereğince, terekenin tamamı veya bir kısmı üzerinde miras payının devri konusunda mirasçılar arasında yapılan sözleşmelerin geçerliliği yazılı şekle bağlıdır. Açılmamış mirasta, miras payının devri sözleşmesi mirasbırakanın ölümünden önce gerçekleşen bir hukuki işlemdir. Açılmamış miras payını devralan mirasçının sadece kendisine devredilen haklara yönelik bir alacak hakkı söz konusudur....