Asliye Hukuk Mahkemesine açılan davanın Şerife Başkurt'un hayatta olması nedeniyle kendisi tarafından kızına yapılan devir işleminin muvazaalı olduğu iddiasına hukuken dayanmak mümkün olmadığından kök muris Miktat tarafından yapılan işlemine dayanıldığını, işi bu açmış olduğu davada ise kök muris Miktat tarafından yapılan devir işleminin değil, Şerife Başkurt tarafından davalıya yapılan devir işleminin muvazaalı ve mirasçılarından mal kaçırmak kastı ile yapıldığı gerekçesine dayanılarak açılan dava olduğunu, bu nedenlerle taraflar arasında gerçekleşen satış işleminin muvazaalı olup gerçek iradelerine uymadığından gizli bağım sözleşmesi de kanunu şekil şartlarını ihtiva etmediğinden geçersiz olmakla, dava konusu edilen taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile müvekkilinin miras payı oranında müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Muris muvazaasında, miras bırakan ile sözleşmenin karşı tarafı, aralarında yaptıkları bağış sözleşmesini genellikle satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile gizlemektedirler. Başka bir anlatımla, miras bırakan ile karşı taraf malın gerçekten temliki hususunda anlaşmışlardır. Görünüşteki ve gizlenen sözleşmelerin her ikisinde de samimi olarak temlik istenmektedir. Ne var ki, görünüşteki satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesinin vasfı (niteliği) muvazaalı sözleşme ile değiştirilmekte, ayrıca gizli bir bağış sözleşmesi düzenlenmektedir. Görünüşteki sözleşmenin vasfı (niteliği) tamamen değiştirildiğinden, muris muvazaası aynı zamanda "tam muvazaa" özelliği de taşınmaktadır....
e devrettiğini, muvaazalı devir işlemi nedeniyle müvekkilinin miras payından yoksun kaldığını,sunulan protokolde taraflar arasındaki muvaazanın açıkça kabul edildiğini, müvekkilinin babasının muhtemel borçlarından kurtulmak amacıyla bu işleme muvaazalı olarak taraf olduğunu, ... tarafından davalıya devredilen hisselerden müvekkili payına düşen miktarda hissenin iptali ile müvekkilinin veraset ilamındaki payı oranında ortaklar defterine kaydı ve ticaret sicil defterine tesciline, yargılama süresince şirkete tedbiren kayyum atanmasını, yargılama süresince şirket mal ve hisselerine tedbir konulmasını, muvazaalı tescilin gerçekleştiği 02.02.2010 tarihinden bu yana şirket gelirlerinden müvekkili hissesine düşen miktara ilişkin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000TL'nin devir tarihinden itibaren işleyecek ticari reekont faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkile ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacı, yaşlılığı nedeniyle yasal işlerini takip etmesi için vekil atadığı davalı ...'in vekalet görevini kötüye kullanarak çekişme konusu 626, 645, 646, 649 ve 653 parsel sayılı taşınmazlardaki payını diğer davalı ...’e satış suretiyle temlik ettiğini ileri sürerek, tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemiştir. Davalı ..., iddialarının doğru olmadığını, vekalet görevinin kötüye kullanılmasından bahsedilemeyeceğini, zira taşınmazlardaki davacıya ait paya ilişkin davacı ile miras payı temlik sözleşmesi yaptıklarını belirterek, davanın reddini savunmuş, diğer davalı savunma getirmemiştir....
Bilirkişi raporlarıyla araç üzerinden müteveffa'nın 18.536,83 TL katılma alacağı olduğu hesap edilmiş, bu alacağa taraflarca itiraz edilmemiştir. 18.536,83 TL alacaktan davacının miras hissesine düşen kısım ise 6.951,31 TL olacaktır. Davalı taraf cevap dilekçesi ile takas ve mahsup def'inde bulunmuş, raporlarla davalının katılma alacağı 137.625,00TL hesap edilmiştir. Davacının taşınmaz yönünden 86.625,00 TL değer artış payı 320.231,25 TL katılma alacağı ve araç yönünden 6.951,31 TL katılma alacağı olduğu toplam 413.807,56 TL alacağından davalının katılma alacağı 137.625,00TL mahsup edildiğinde davacının alacaklı olduğu toplam miktarın 276.182,56 TL olduğu hesap edilmiş ve bu alacak üzerinden hüküm kurulması gerekmiştir" şeklinde yazılması suretiyle hükmün "1....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL KANUN YOLU : TEMYİZ Dava, Kadastro sonucu oluşan tapu kaydının, kadastro öncesi noter senediyle devir ve miras payı nedeniyle iptaline ilişkin olup, Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen hükmün temyizi istenilmiş olmakla; 2797 sayılı Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi uyarınca inceleme görevi 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın Yüksek Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 27.12.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....
Dosyada bulunan terekeye dahil bir taşınmaz hakkında bir mirasçı diğer mirasçılar aleyhine tek başına miras payı oranında adına tescil istemi ile dava açabilirse de, 3. kişiye karşı miras payının adına tescili istemiyle dava açması hukuken mümkün değildir. Davacıların murisi ...'ın, davacılar dışında "..." isimli bir başka mirasçısının da bulunduğu anlaşılmakta olup, elbirliği mülkiyetinde mirasçıların tereke malları üzerinde belli payları olmadığından, haklarının terekenin tamamını kapsadığı ve TMK'nın 702. maddesine göre topluluk devam ettiği sürece tasarrufi işlemlerde tüm ortakların oybirliğiyle karar vermeleri gerektiği açıktır. Mirasçılardan birinin terekeye karşı 3. kişi konumunda olan birisi aleyhine kendi payı hakkında açtığı dava, diğer mirasçıların paylarını kapsamadığından ve aynı zamanda onlar adına açılmadığından, davaya, diğer mirasçıların katılması (icazet vermesi) veya terekeye temsilci atanması suretiyle devam edilmesine olanak yoktur....
den kalan miras payını satmak istemesi üzerine, davacının anılan payı satın aldığını, diğer davalı ...'ın miras payının da adi yazılı sözleşme ile 60.000 TL bedel karşılığı davacı tarafından devralındığını, davacıya her iki davalı tarafından dava konusu taşınmazların satış yetkisini içeren vekaletname verildiğini, ancak devir işlemleri gerçekleştirilmeden önce vekaletin haksız yere geri alındığını ileri sürerek dava konusu parsellerin tapu kaydının davalıların payı oranında iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, davalılardan Selime'nin miras payını davacıya devrettiğinin kanıtlanamadığı, diğer davalı ... hakkında TMK'nın 677. maddesi uyarınca geçerli bir miras payının devri iradesi bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Köyü çalışma alanında bulunan 106 ada 22; 121 ada 16; 157 ada 4; 162 ada 13; 203 ada 1, 9; 204 ada 1 parsel sayılı 4.150,42; 1.712,09; 4.221,02, 2.473,59; 1.153,26; 497,44 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, miras yoluyla gelen hak nedeniyle.... mirasçıları adına payları oranında tespit ve tescil edildikten sonra, davalılar... kızları ... ve ...'in miras payları adlarına hükmen tescil edilmiştir. Davacı ..., dava konusu taşınmazların davalıların murisi ...’den değil, onun babası ve kendisinin dedesi olan...’dan kaldığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ve miras payı oranında adına tescili istemiyle kayıt maliklerine karşı dava açmıştır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 117 ada 8 ve 11 parsel parsel sayılı 2.496,77 ve 33.742,17 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan, 117 ada 8 parsel sayılı taşınmaz ... adına; 117 ada 11 parsel sayılı taşınmaz ise ... ve ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., tapu kaydına ve miras yoluyla gelen hakka dayanarak tapu iptali ve miras payı oranında adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....