Bu muvazaa türünün bünyesinde iki farklı sözleşmenin yer alması nedeniyle nisbi muvazaa niteliğindedir. Çeşitli şekillerde ortaya çıkar; gerçekte bağış olan işlemi satım sözleşmesi gibi, gerçekte bağışlamasına karşın ölünceye kadar bakma sözleşmesi gibi. Bu durumda görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler. Miras bırakanın yaptığı temliki tasarruflardan zarar gören mirasçılar, tenkis davası ile birlikte kademeli olarak veya tenkis davası açtıktan sonra ayrı bir dilekçe ile muris muvazaası nedenine dayalı iptal ve tescil davası açabilirler (22.5.1987 tarih ve 4/5 sayılı İBK). ....
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 2016 yılı Mart ayı itibariyle davalı bünyesinde çalışmaya başladığını, müvekkilinin ücreti beraberinde projelerden %5 kar payı almasının taraflarca kararlaştırıldığını, davalı şirket ile iş kanuna tabii olarak çalışmaya başlanmış ise de sonrasında davalı şirket ile imzalanan işbirliği sözleşmesi ile hizmeti karşılığı hisse devralacağı şeklinde anlaşma sağlandığını, müvekkilinin işe başlarken düzenlenen maaş ilavesi %5 kar payı ortaklığının %2,5 hisse oranı olarak değiştirildiğini, taraflar arasında 30/06/2017 tarihinde imzalanan sözleşmenin 3.1 maddesi ile 7 adet RES projesinin işletmeye geçmesinin ardından, davalı şirketin Domanic Elektrik Üretim A.Ş....
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 2016 yılı Mart ayı itibariyle davalı bünyesinde çalışmaya başladığını, müvekkilinin ücreti beraberinde projelerden %5 kar payı almasının taraflarca kararlaştırıldığını, davalı şirket ile iş kanuna tabii olarak çalışmaya başlanmış ise de sonrasında davalı şirket ile imzalanan işbirliği sözleşmesi ile hizmeti karşılığı hisse devralacağı şeklinde anlaşma sağlandığını, müvekkilinin işe başlarken düzenlenen maaş ilavesi %5 kar payı ortaklığının %2,5 hisse oranı olarak değiştirildiğini, taraflar arasında 30/06/2017 tarihinde imzalanan sözleşmenin 3.1 maddesi ile 7 adet .... projesinin işletmeye geçmesinin ardından, davalı şirketin ... ... ... A.Ş. İle ... ... ......
Maddesinde,"(1) Esas sermaye paylarının geçişlerinin tescili için aşağıda sayılan belgelerle otuz gün içinde ilgili müdürlüğe başvurulur: a) Şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemişse esas sermaye payının devrine onay veren genel kurul kararının noter onaylı örneği. b) Esas sermaye payının devrine ilişkin tarafların imzaları noter onaylı devir sözleşmesi; payın, miras, eşler arasındaki mal rejimi veya icra yoluyla geçmesi halinde buna ilişkin belge. c) Pay geçişinin işlendiği pay defterinin ilgili sayfasının örneği. (2) Esas sermaye paylarının geçişinin tescili için şirket müdürlerinin, süresi içinde ilgili müdürlüğe başvuruda bulunmaması halinde ayrılan ortak, esas sermaye payının devrine ilişkin noter onaylı devir sözleşmesini ibraz etmek kaydıyla, bu paylarla ilgili olarak adının sicilden silinmesini isteyebilir. Başvuru üzerine müdürlük, esas sermaye paylarını iktisap edenin adını bildirmesi için şirkete süre verir....
Maddesi Uyarınca Miras Payı Devri Nedeniyle Tapu İptali ve Tescil KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK' nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....
Noterliğinin ... tarih ... yevmiye nolu hisse devir sözleşmesi gereğince %22 hisseye isabet eden ... payının davalı ... Şirketi'nin ortağı olduğunun ilgili Ticaret Sicil Memurluğunda tescili ve Ticaret Sicili Gazetesinde ilanına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, limited şirket hisse devrinin pay defterine ve ticaret siciline kayıt ve tescili istemine ilişkindir. TTK 595. maddesinde; " (1) Esas sermaye payının devri ve devir borcunu doğuran işlemler yazılı şekilde yapılır ve tarafların imzaları noterce onanır....
Davalı ... ve diğerleri vekili, kur’a çekiminin ....09.1975 tarihi miras taksim sözleşmesi esas alınarak yapıldığını, diğer hissedarların bu taksim sözleşmesine dayalı olarak tapuda gerekli devir işlemlerini yaptıklarını ancak davacıların buna yanaşmadıklarını savunarak davanın reddini istemiştir....
Bu kere mahkemenin 26/09/2017 tarih, 2017/35 Esas 2017/624 karar sayılı ilam ile dava dilekçesinin mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava şartları yokluğundan usul yönünden reddine karar verilmiştir. Kocaeli 4. Asliye Hukuk Mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonucu minibüs hattının davalı T3'a Osman Çiftçi tarafından 21/11/2000 tarihinde minibüs ve otobüs çalıştırma ruhsatının devredildiği, T3 tarafından ise Kooperatif Üyelik Devir Hakkı Sözleşmesi ile dava dışı Yakup Kılıçarslan'a devir edildiği, murisin 28/01/2003 tarihinde vefat ettiği, murisin ölüm tarihi itibariyle adına kayıtlı kooperatif hissesinin bulunmadığı ve davacının imzası taklit edilmek suretiyle hissesinin devir edildiğinin ispat edilemediğinin anlaşıldığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir....
Bunun dışındaki 3/16 payı ise, davacının dayandığı satış vaadi sözleşmesinden sonra edinmiştir. Bu nedenle, davalı ...’in taşınmaz tapu kaydında davacı yararına konulan satış vaadi sözleşmesi şerhini görerek düzenlediği satış vaadi sözleşmelerine dayanarak kazandığı 7/16 payı TMK’nın 1024. maddesi uyarınca yolsuz tescil niteliğinde bulunduğundan bu payın davacı adına tescili gerekir. Bunun dışında kalan davacının dayandığı satış vaadi sözleşmesinden sonra davalı ...’in edindiği 3/16 payın davacı adına tescili doğru değildir..." gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar vermiştir. Davalı ... ile dava dışı ... arasında 08.04.1993 tarihli satış vaadi sözleşmesi yapılmış, ... bu hakkını 22.08.1994 tarihli temlik sözleşmesi ile davalı ...'e devretmiştir. Davacı ...'in davalı ... ile yaptığı satış vaadi sözleşmesi 22.08.1993 tarihlidir....
Bunun dışındaki 3/16 payı ise, davacının dayandığı satış vaadi sözleşmesinden sonra edinmiştir. Bu nedenle, davalı ...’in taşınmaz tapu kaydında davacı yararına konulan satış vaadi sözleşmesi şerhini görerek düzenlediği satış vaadi sözleşmelerine dayanarak kazandığı 7/16 payı TMK’nın 1024. maddesi uyarınca yolsuz tescil niteliğinde bulunduğundan bu payın davacı adına tescili gerekir. Bunun dışında kalan davacının dayandığı satış vaadi sözleşmesinden sonra davalı ...’in edindiği 3/16 payın davacı adına tescili doğru değildir..." gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar vermiştir. Davalı ... ile dava dışı ...... arasında 08.04.1993 tarihli satış vaadi sözleşmesi yapılmış, ...... bu hakkını 22.08.1994 tarihli temlik sözleşmesi ile davalı ...'e devretmiştir. Davacı ...'in davalı ... ile yaptığı satış vaadi sözleşmesi 22.08.1993 tarihlidir....