Alüminyum Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketinden aldığı 150.000,00TL bedel mukabilinde teminat ipoteği için ... Alüminyum Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi lehine adı geçen taşınmaz üzerinde 1.derecede ipotek tesis edilmiştir. 29.04.2014 tarihinde dava konusu taşınmazdaki kat irtifakının terkin edilmesi üzerine ... 100 ada 1 parselde 1/20 hissedar olmuştur. Sonra tevhit ile 15194 ada 34 parsel numarasını alan taşınmazda ...'in 116127/2434340 hissesi olmuş, bu hissesinin yarısını da 28.03.2016 tarihinde tapuda davacı şirkete temlik etmiş, bu temlik ile birlikte ipotek şerhi de davacı şirketin hissesi üzerine geçmiştir. 08.04.2016 tarihinde kat irtifakı tesis edilmesi üzerine 15 nolu bağımsız bölüm davalı adına, 16 nolu bağımsız bölüm ise davacı davacı adına tescil edilmiş, her iki bağımsız bölümde de ipotek şerhi devam etmiştir....
Ancak; Dava konusu taşınmazlardan 780 parsele ait tapu kaydında davalılar ... ve ... ... hissesi üzerinde bulunan ipotek şerhi ile dava konusu taşınmazlardan 781 parsele ait tapu kaydında davalı ... hissesi üzerinde bulunan ipotek şerhinin kamulaştırma bedeline yansıtılmaması doğru değil ise de bu hususların düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden gerekçeli kararın hüküm kısmının 3 nolu bendinin sonuna gelmek üzere "dava konusu taşınmazlardan 780 parselin tapu kaydında davalılar ... ve ... ... hisseleri üzerinde, dava konusu taşınmazlardan 781 parselin tapu kaydında davalı ... hissesi üzerinde bulunan ipotek şerhinin kamulaştırma bedeline yansıtılmasına" ifadesinin eklenmesi suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 30.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Muris Hasan Bozkurt'dan davacılara miras olarak Eskişehir İli, Alpu İlçesi, Alpu Merkez Mahallesi, Köy Kenarı Mevkii, 5838 Parsel sayılı taşınmazın miras olarak kaldığını, davaya konu taşınmaz üzerinde davacıların murisi Hasan Bozkurt ve davalı tarafından 18/08/1968 tarihinde davalı T4 lehine ipotek tesis edildiğini, muris Hasan Bozkurt ve davalı arasında imzalanan 18/08/1968 tarihli belgede bu ipoteğin 01/04/1970 tarihinde fek muamelesi yapılmak üzere ve bu suretle 01/04/1970 tarihinde çözülmek şartıyla ipotek verildiği açıkça belirtildiği, davacıların hak kayıplarının olduğu, davaya konu taşınmaz üzerine ipotek konulduğu tarih ile dava tarihi arasında 49 yıl geçtiğini, davacıların davalıyı tanımadıklarını, davacıların ipoteğin konulmasından haberleri olmadığını bu sebeple taşınmazın üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir....
Davalı banka vekili, davacının da onayı alınarak ipotek limitinin 55.000,00 YTL'den 85.000,00 YTL'ye çıkarıldığını, davacının dava dışı M… …. S… ….'in müvekkiline karşı doğmuş ve doğacak asıl borçlu veya kefil olarak imzaladığı kredi sözleşmelerinden kaynaklanan borçlarının tamamı için taşınmazı üzerinde müvekkili lehine ipotek tesis edilmesine izin verdiğini, dava dışı M… …. S… ….'in halen müvekkiline karşı kefalet sözleşmelerinden kaynaklanan borçları bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre dava dışı M… …. S… ….'in davalı bankadan kullanacağı tüm kredilerin teminatı olarak davacının taşınmazı üzerinde ipotek tesis edildiği, dava dışı M… ….. S… ….'in imzaladığı genel kredi taahhütnamesinde, ipoteğin dava dışı M… …. S… ….'...
Birleşen davacı vekili, vekil edeninin de Mehmet Kuzan mirasçılarından olduğunu bildirerek, nizalı parsele ilişkin davalı üzerindeki tapu kaydının iptaliyle hissesi oranında vekil edeni adına tescilini, bu talepleri kabul edilmediği taktirde hissesi karşılığı bedele karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, dip miras bırakan Mehmet Kuzan'ın taşınmazlarını sağlığında çocukları arasında paylaştırıldığını, tespitin buna uygun yapıldığını, yakın miras bırakanları tarafından açılmayan davanın davacılar tarafından açılamayacağını, hak düşürücü sürenin dolduğunu açıklayarak davanın reddini savunmuştur. Mahkemece asıl ve birleşen davanın hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle reddine karar verdilmesi üzerine; hüküm davacılar ve birleşen davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Bu durumda mahkemece, taşınmazın 34/36 hissesi üzerine ipotek tesis edildiği halde taşınmazın tamamının ihalesi yapılarak satılması nedeniyle ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Şikayetçilerin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) ve (3) nolu maddede yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi. ZA...
Nolu bağımsız bölümde davacının hissesi üzerinde davalı lehine 137.000.,00 TL bedelli ipotek tesis edildiği,ipoteğin tesis edilmesine esas kredi sözleşmesi borcunun kapatıldığı anlaşılmıştır.Davalı tarafça dava açıldıktan sonra ipotek fek işlemleri başlatmış olup, davacının ipotek fek harcını ödememesi nedeniyle ipoteğin kaldırılmadığı savunmasını yapılmıştır. 492 sayılı Harçlar kanunun 57. maddesine göre tapu ve kadastro işlemlerinden bu kanuna bağlı (4) sayılı tarifede yazılı olanları, tapu ve kadastro harçlarına tabidir....
mağduriyetine yol açtığını, 3 aylık süre geçirildikten hemen sonra ipotek tesis edilmesinin de kötü niyetin başkaca bir delili olduğunu, zira önalımlı hisseli yer alındıktan ve 3 aylık süre geçtikten sonra 02.04.2012 tarihinde Esenler Tapu Sicil Müdürlüğüne başvurularak; söz konusu pay üzerinde davalı T8 lehine ipotek tesisi istendiğini, nitekim davalı T8 lehine, 05.04.2012 tarihli, 11437 yevmiye nolu, 230.000,00- TL bedelli ipotek tesisi de gerçekleştirildiğini, bu itibarla 3 aylık hak düşürücü süre geçirildikten kısa bir süre sonra ipotek tesis edilmesi ipotek taraflarının dürüstlük kurallarına riayet etmediklerinin kötü niyetli olduklarının başkaca bir göstergesi olduğunu, yine aynı şekilde söz konusu ipotek resmi senedi ve ipotek tesisi için yapılan başvuru dilekçesi incelendiğinde; ipoteğin sebebi olarak davalı T8’dan alınan 230.000,00- TL'nin ticari borç gösterildiğini, ancak söz konusu meblağının fahişliği ve satın alma bedelinin çok (20.000,00 TL) üstünde olması ipotek tesisinin...
Dava konusu ipotek borcun doğumundan çok kısa bir süre sonra konulması borçlunun iyi niyetli olmadığını göstermektedir. 3.kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenmesi için onun danışıklı işlemde bulunan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödemesini önlemek amacıyla danışıklı bir işlem yapılması gerekir. Davacı bu davada alacağını tahsil edebilmek için hukuki yararı vardır. Davada, ipotek koyduran 3.kişi borcunun ödenmemesi nedeniyle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla bir takip yapmadığı da anlaşılmaktadır. Davalı borçlu Nihal Gılıç'a ait İzmir ili, Konak ilçesi , 2779 Ada, 67 parseldeki 3/4 hisse üzerine davalı Nihal'in taşınmazı satın aldığı tarihten sadece bir gün sonra davalı borçlu Hülya yılmaz lehine ipotek tesis edildiği, ancak bu ipoteğin paraya çevrilmesi gibi bir takibe başlanmadığı, bu sebeple taraflar arasında muvazaalı olarak yapılan işlemin ilk derece mahkemesince iptaline karar verilmesi doğru kabul edilmiştir....
Takip dosyası kapsamından İcra Müdürlüğünce düzenlenmiş 23.12.2010 tarihli 85.680,24 TL meblağlı geçici aciz belgesi düzenlendiği anlaşılmakta ise de İcra Müdürlüğünün geçici aciz belgesi düzenleme yetkisi olmadığından anılan belgenin aciz belgesi olarak kabulü mümkün görülmemiştir.Takip dosyasından davalı borçluya miras yoluyla intikal eden .... ... ... miras hissesi ve ... ... 1/4 hissesi olduğu anlaşıldığından ve anılan taşınmaz hisselerine davacı tarafından 2.7.2009 ve 3.7.2009 tarihlerinde haciz konulduğu görüldüğünden öncelikle anılan taşınmazların son tapu kayıtları istenerek taşınmazlardaki borçlunun hissesinin değeri yönünden taşınmazlar başında keşif yapılması, davacıdan önce başka haciz veya ipotek varsa bunların miktarının ilgili birimlerden sorularak davacının alacağını karşılayıp karşılamayacağının tespiti ,borçlunun taşınmaz hisselerinin değerini davacının dava konusu alacağını karşılamaya yeterli olması halinde davanın önkoşul yokluğundan reddine aksi takdirde borçlunun...