Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddeleri Uyarınca Miras Hakkına Mahsuben Aile Konutunun Mülkiyeti İsteği Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 79.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, kesin olarak oybirliğiyle karar verildi. 20.12.2012 (Prş.)...

    Hakkın kapsamında yer alan ödevler, mülkiyet hakkına yabancı, ona dıştan ve sonradan yükletilen sınırlamalar olarak kabul edilmemeli, aksine bunları, kamu yararı amacıyla malike yükletilen ve mülkiyet hakkını oluşturan ödevler olarak düşünmelidir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz. Mülkiyet ancak kanunla ve kamu yararı amacı ile sınırlandırılabilir. Başka bir deyişle, kanun koyucunun malikin yetkilerini sınırlamak yetkisi, 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın (Anayasa) 35. maddesinin 2. fıkrasında sınırlandırılmıştır. Bu sınırlandırmanın özü “kamu yararı”, şekli ise “kanun” dur. Kanun koyucunun mülkiyet üzerinde yaptığı sınırlamalar bu hakkın özüne dokunamaz. 18. Anayasa’da modern mülkiyet anlayışı benimsenmiştir ve mülkiyet hakkına saygılı ve bu hakkı koruyan bir rejimi öngörmektedir. 19. Anayasa’nın, “Mülkiyet hakkı” başlıklı 35. maddesi: “Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir....

      Anayasamızda modern mülkiyet anlayışı benimsenmiştir ve mülkiyet hakkına saygılı ve bu hakkı koruyan bir rejim öngörülmektedir. Modern mülkiyet anlayışında mülkiyet hakkı yetki ve ödevlerden oluşmaktadır. Malikin hem yetkileri hem de yakınlarına ve topluma karşı ödevleri bulunmaktadır. Hakkın kapsamında yer alan ödevler, mülkiyet hakkına yabancı, ona dıştan ve sonradan yükletilen sınırlamalar olarak kabul edilmemeli, aksine bunları, kamu yararı amacıyla malike yükletilen ve mülkiyet hakkını oluşturan ödevler olarak düşünmelidir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz. Mülkiyet ancak kanunla ve kamu yararı amacı ile sınırlandırılabilir. Başka bir deyişle, kanun koyucunun malikin yetkilerini sınırlamak yetkisi, 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın (Anayasa) 35. maddesinin 2. fıkrasında sınırlandırılmıştır. Bu sınırlandırmanın özü “kamu yararı”, şekli ise “kanun”dur. Kanun koyucunun mülkiyet üzerinde yaptığı sınırlamalar bu hakkın özüne dokunamaz....

        Mülkiyet hakkı, elbirliği ile ortaklara aittir. Ortaklar, elbirliği mülkiyetine tabi taşınmazın tamamının maliki olduklarından, birbirlerine karşı elatmanın önlenmesi gibi bir talepte bulunamaz. Uyuşmazlık, ancak taşınmazın taksimi ya da açılacak izale-i şuyu davası sonucu çözümlenebileceğinden, davanın reddi doğrudur. Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davacının bütün temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesi, 06.10.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          Miras, mahkeme kararı, cebri icra, işgal, kamulaştırma halleri ile kanunda öngörülen diğer hallerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hallerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır." düzenlemesi mevcut olup Kırıkkale ili Merkez ilçe Gürler Mahallesi 523 ada 21 parsel 3 ve 4 nolu dairelere ecrimisil ve alacak talep eden taraflar taşınmaz satışından önce iştirak halinde maliktir. Dava; mülkiyet hakkına dayalı, paydaşlar arasında ecrimisil ve yapılan zorunlu masraflar nedeniyle alacak isteğine ilişkindir. Tarafların TMK' nın 705....

          Dava, önalım hakkı nedeniyle davalıya satılan payın iptal ve tescili istemine ilişkindir. Mahkeme davanın reddine karar vermiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda payın üçüncü kişiye satılması halinde, diğer paydaşlara o payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve payın üçüncü kişiye satılması ile kullanılabilir hale gelir. Önalım hakkının kullanılmasıyla bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olur. Önalım bedeli tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibarettir....

            "İçtihat Metni" KARAR Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davası ile ilgili yargılamanın yenilenmesi, birleştirilen davalar ise miras hakkı ve muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil ile mülkiyet hakkına dayalı tahliye ve ecrimisil istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı ...'ün davacı ... yönelik yargılamanın yenilenmesi talebinin koşulları oluşmadığından reddine, davacı ...'ün davalı ...'a yönelik tapu iptali ve tescil davasının reddine, davacı ...'un davalı ...'e yönelik davasının kısmen kabulü ile 7.540 TL ecrimisil bedelinin davalı ...'den tahsili ile davacı ...'a verilmesine karar verilmiştir. Hüküm ... tarafından, davalı ...'ün taşınmazdan tahliyesine de karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle temyiz edildiği anlaşıldığından dosyanın temyizen inceleme görevi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Ancak, Yargıtay 1....

              Sait Demir'in temsilci olarak atanmasını talep ve dava etmiştir İSTİNAFA KONU KARAR: Mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde "...tüm dosya kapsamı incelendiğinde; davacı vekili Isparta ili Yalvaç ilçesi Leblebiciler Mahallesi 76 ada 10 parsel zemin kat 1 nolu bağımsız bölüm sayılı dükkan niteliğindeki taşınmazın T1 T4 ve T2 adına kayıtlı olduğu, dükkanda bulunan kiracı ile kira bedeli, süre vs sebepler nedeniyle tahliye davası açılması gerekmesi nedeniyle temsilci atanmasını talep etmiş ise de; miras ortaklığına temsilci atanması davasının mirasçıların elbirliği mülkiyetine tabi olduğu hallerde mümkün olduğu, Isparta ili Yalvaç ilçesi Leblebiciler Mahallesi 76 ada 10 parsel zemin kat 1 nolu bağımsız bölüm sayılı taşınmazın T1 T4 ve T2 adına müşterek mülkiyet şeklinde kayıtlı olduğu, bu haliyle taraflar arasında miras ortaklığı bulunmadığı, müşterek mülkiyet durumunda miras ortaklığına temscilci atanmasının mümkün olmadığı, davacı vekilinin dilekçesinde belirttiği tahliye...

              İntifa hakkı sahibi, intifanın konusu bulunan mal veya hakkın sağlayabileceği bütün menfaatlerden (gelir ve semeresinden) yararlanmak ve kullanmak yetkisine sahiptir. Dolayısıyla, intifa hakkı buna kaynak olan hukuk ilişkisinin düzenlenmesi sırasında taraflarca aykırı bir şart kararlaştırılmış olmadıkça, hakkın konusu olan şeyden tam ve sınırsız bir faydalanma hakkı sağlar. İntifa hakkının kurulması ile mülkiyet hakkına konu olan mal üzerinde çıplak mülkiyet sahibinin yararlanma ve kullanma yetkisini kaldırır. İntifa hakkı, üzerine yüklendiği mülkiyet hakkını içi boşalmış bir hak durumuna sokar. İntifa hakkı varken bir mülkiyet hakkının sahibine verdiği mutat kullanma yetkilerinden mülkiyet hakkı sahibi mahrum kalmış olur. Kuru mülkiyet hakkı sahibinin sadece bu mülkiyet hakkını başkasına devretme yetkisi vardır. “Ayni haklar, kütüğe tescil ile doğar, sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır” (TMK m.1022/1)....

                Recai Seçkin’e Armağan, Ankara 1974, s. 766) Mülkiyet hakkı, bir insan hakkı olması nedeniyle hukuk sistemimizde ve uluslararası metinlerde güvence altına alınmıştır. Bu hak 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 683 ila 778. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Anayasanın “Mülkiyet Hakkı” başlığını taşıyan 35.maddesi; “Herkes, mülkiyet ve miras hakkına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz” hükmünü içermekte olup, anılan madde hükmüyle “mülkiyet hakkı” Anayasal bir kurum olarak; diğer temel haklar gibi ve onlar derecesinde düzenlenmiş ve Anayasa güvencesine bağlanmıştır. Malik sıfatını taşıyan gerçek ve tüzel kişiler, bu Anayasal güvenceden yararlanırlar ve onu her zaman ileri sürebilirler. Bu teminat, hukuk devletinin gereğidir. Ancak bu teminat, mülkiyetin kamu yararı amacıyla sınırlandırılmasına engel değildir....

                UYAP Entegrasyonu