Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Öncelikle belirtilmelidir ki mülkiyet, toplum yararı ile sınırlı, sahibine gerek yetki ve gerekse ödevler yükleyen kamu ve özel hukuk karakterli, kendine özgü bir haktır. 1982 Anayasası, mülkiyet hakkını 1961 Anayasası’na göre daha da güçlendirerek, temel hak ve ödevler kısmına almıştır. 1982 Anayasasının 35. maddesinde; “herkes mülkiyet ve miras hakkına sahiptir. Bu haklar ancak kamu yararı amacıyla kanunla sınırlandırılabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz" düzenlemesine yer verilmiştir. Görüldüğü üzere, mülkiyet hakkı ancak kamu yararı ve kamu düzeni amacı ile sınırlandırılabilecektir. Malik, mülkiyet hakkının sağladığı yetkileri, hukuk düzeninin çizdiği sınırlar içinde dilediği gibi kullanabilir. Eşya üzerindeki egemenliğin 3. kişilere karşı korunması için malike verilen bu yetkilerin yaptırımı olan davalar, 4721 s. TMK’ nun 683. maddesinde belirlenmiştir....

ün 1/5 hisselerini 30.11.2012 tarihinde satış yoluyla davalıya devrettiğini, kendisine herhangi bir bildirim yapılmadığını, önalım hakkı nedeniyle davalıya devredilen hisselerin tapu kaydının iptaline ve kendi adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı ise satıcılar ... ve ...'in baba bir kardeşi olduğunu, babalarının sağlığında dava konusu taşınmazın erkek çocuklarına tapuda satış gibi gösterilip gerçekte bağışlandığını, dava konusu payları aslen kendisine intikal etmesi gerektiğini düşünerek miras güdüsüyle satın aldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Paylı mülkiyet halindeki bir taşınmazın paydaşı payını karı-kocaya, evlada veyahut akrabaya temlik ederse şeklen satış olarak gösterilen bu aktin gerçekte satış olmayıp miras hakkına bağlı veya hibe gibi maksada yönelik işlem olduğu iddia ve ispat edilirse önalım hakkı ileri sürülemez. (27.03.1957 tarihli, 12/2 sayılı Y.İ.B.K.) Somut olaya gelince mahkemece davalı ... 'ın davacının kardeşi muris ...'...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağı, aile konutu üzerinde mülkiyet hakkı tanınması, aile konutu şerhi konulması ... ve ... ile müşterekleri aralarındaki katkı payı alacağı, aile konutu üzerinde mülkiyet hakkı tanınması, aile konutu şerhi konulması davasında görevsizliğe dair ... 1....

      Hükmü, davalılar ..., ... ve... temyiz etmişlerdir. 4722 sayılı Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun'un 17. maddesi uyarınca; mirasçılık ve mirasın geçişi, miras bırakanın ölüm tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir. Tarafların murisi ... 20.06.1985 tarihinde öldüğünden olayın çözümünde uygulanacak kanun hükmü 4721 sayılı Kanun hükümleri olmayıp, murisin ölüm tarihinde yürürlükte olan 743 sayılı Yasanın 23/11/1990 tarihinde yürürlüğe giren 3678 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki hükümleridir. Yürürlükten kaldırılan 743 sayılı Türk Kanun'u Medenisi'nin 444/1. maddesi hükmüne göre, 23.11.1990 tarihinden önceki ölüm olaylarında sağ kalan eş, miras bırakanın alt soyu ile mirasçı olursa miras payı seçimlik olup, mirasın 1/4 oranında mülkiyet veya yarısının intifa hakkına sahip olacaktır. Somut olayda; murisin eşi ...’ın ......

        Dava hakkına ilişkin olan bu hususun hakim tarafından kendiliğinden öncelikle nazara alınması gerekir. Somut olayda; mahkemece dava konusu taşınmazın güncel tapu kayıtları getirtildikten sonra davacının mülkiyet durumunun tespit edilmesi, davacı paylı malik ise davaya devam olunarak işin esası hakkında bir karar verilmesi, davacı iştirak halinde malik ise murise ait mirasçılık belgesi getirtilerek, davacıya diğer mirasçıların muvafakatini sağlaması veya miras ortaklığına temsilci tayin etmesi için süre verilmesi gerekirken; açıklanan hususlar gözardı edilerek bir mirasçının tek başına şufa hakkına dayalı bahse konu davayı açamayacağından bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....

          Kat., 27 nolu bağımsız bölümde kayıtlı taşınmazdan dolayı 135.750,00TL, 34 XX 315 Plakalı araçtan dolayı 10.687,50TL olmak üzere toplam 687.930,36TL katılma alacağının bulunduğunun tespitine, b) Davacının TMK 240/3. maddesi gereğince katılma alacağına mahsuben aile konutu üzerinde mülkiyet hakkı tanınması talebinin kabulü ile, taşınmazın değerinin 362.000,00TL olarak kabul edilmesi suretiyle Mersin İli, Mezitli İlçesi, Mezitli Mahallesi, 123 ada 8 parsel 14....

          Ancak 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 734. maddesi uyarınca "Önalım hakkı sahibi, adına payın tesciline karar verilmeden önce, satış bedeli ile alıcıya düşen tapu giderlerini, hâkim tarafından belirlenen süre içinde hâkimin belirleyeceği yere nakden yatırmakla yükümlüdür." Önalım hakkının kullanılmasıyla bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olur. Kural olarak önalım bedeli tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı alıcı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibaret olup bu bedelin dava açılırken hazır edilmesi ve mahkemece makul süre içinde mahkeme veznesine depo edilmesiyle birlikte vadeli bir hesapta değerlendirilmesi gereklidir. Anayasanın "Mülkiyet hakkı" kenar başlıklı 35. maddesine göre, “Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir....

          O halde, davacıların tapu kayıt maliki oldukları ve mülkiyet hakkına dayandıkları, davalının ise önceki hak sahibi ...’un halefi olarak şahsi hakka dayandığı, mülkiyet hakkı ile şahsi hakkın karşı karşıya kaldığı durumlarda mülkiyet hakkına üstünlük tanınması gerektiği açıktır. Diğer taraftan, davalı çekişmeli bağımsız bölümde uzun yıllardır hak sahibi olarak oturduğunu ve iyiniyetli olduğunu savunmuş, ancak mahkemece bu hususta bir araştırma ve değerlendirme yapılmamıştır. Hal böyle olunca, davacıların üstün mülkiyet hakkına dayanarak eldeki davayı açtıkları gözetilerek davalının çekişme konusu N blok 11 no’lu bağımsız bölüme yönelik müdahalesinin önlenmesine karar verilmesi ve davalının çekişmeli bağımsız bölümü kullanımının iyiniyete mi yoksa kötü niyete mi dayandığı hususunda araştırma ve değerlendirme yapılarak sonucuna göre ecrimisil isteği yönünden bir karar verilmesi gerekir iken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir....

            Öncelikle belirtilmelidir ki mülkiyet, toplum yararı ile sınırlı, sahibine gerek yetki ve gerekse ödevler yükleyen kamu ve özel hukuk karakterli, kendine özgü bir haktır. 1982 Anayasası, mülkiyet hakkını 1961 Anayasası’na göre daha da güçlendirerek, temel hak ve ödevler kısmına almıştır. 1982 Anayasasının 35. maddesinde; “herkes mülkiyet ve miras hakkına sahiptir. Bu haklar ancak kamu yararı amacıyla kanunla sınırlandırılabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz" düzenlemesine yer verilmiştir. Görüldüğü üzere, mülkiyet hakkı ancak kamu yararı ve kamu düzeni amacı ile sınırlandırılabilecektir. Malik, mülkiyet hakkının sağladığı yetkileri, hukuk düzeninin çizdiği sınırlar içinde dilediği gibi kullanabilir. Eşya üzerindeki egemenliğin 3. kişilere karşı korunması için malike verilen bu yetkilerin yaptırımı olan davalar, 4721 s. TMK’ nun 683. maddesinde belirlenmiştir....

            Önalım hakkı, paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmazdaki payını kısmen veya tamamen üçüncü kişiye satması halinde, diğer paydaşlara, satılan bu payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak, paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve pay satışı yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir. Önalım hakkının kullanılmasıyla bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında, kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olur. Önalım bedeli tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibarettir. Somut olaya gelince; tapudaki temlik sırasında satış bedeli bir para olarak ödenebileceği gibi satıcının, alıcıya olan borcununun satış bedelinden mahsup edilerek ödenmesi de mümkündür. Bu halde de işlem gerçek bir satış işlemi olduğundan, satış bedelinin satıcının, alıcıya olan borcuna mahsuben ödendiğinin kabulü gerekir....

              UYAP Entegrasyonu