Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Evlilik ölüm ile sona erdiğinden dava tarihi itibariyle aile konutu vasfı kalmadığından taşınmaza aile konutu şerhi konulamaz bu kapsamda davacının aile konutu şerhi talebinin reddine karar verilmiştir." şeklindeki gerekçe ile "1- Davanın Kısmen Kabulü İle; Trabzon ili, Hayrat ilçesi Ağaçlı/düz mahallesinde kain 15/02/2021 havale tarihli Fen Bilirkişisi Yasin Kuru'nun raporunda ve krokisinde alanı 95,46 m² olan (Ka:1) şeklinde ve kırmızı renkle boyalı olarak gösterilen gayrimenkulün davacı ile muris Mehmet Nuri Öztürk'ün Aile Konutu olduğunun Tespitine, 2- Tapu kütüğüne aile konutu şerhi verilmesi talebinin reddine" karar verilmiştir....

Öte yandan, davacı vekili dava dilekçesinde, açıkça edinilmiş mallara katılma alacağı karşılığında 39 nolu bağımsız bölümde murise ait 1/2 pay bakımından mülkiyet hakkının tanınmasını istediği halde mahkemece, TMK'nın 652. maddesi gözetilerek görevsizlik kararı vermesi doğru değildir. TMK'nın aile konutu ve ev eşyası başlığını taşıyan 240/1. fıkrasında, "sağ kalan eş eski yaşantısını devam ettirebilmesi için, ölen eşine ait olup birlikte yaşadıkları konut üzerinde "... kendisine katılma alacağına mahsup edilmek, yetmez ise bedel eklenmek suretiyle intifa veya oturma hakkı tanınmasını isteyebilir..." aynı maddenin 3. fıkrasında ise, "...haklı sebeplerin varlığı halinde, sağ kalan eşin veya ölen eşin yasal mirasçılarının istemiyle intifa veya oturma hakkı yerine, konut üzerinde mülkiyet hakkı tanınabilir" denilmektedir. Maddenin metninden de anlaşıldığı gibi haklı sebeplerin varlığının olup olmadığı mahkemece araştırılıp belirlenmesi gerekmektedir....

    Davalı istinaf eden dava konusu taşınmazın paydaşlar arasında satışına karar verilmemesi yönü ile hükmü istinaf etmiş ise de; taşınmazın hissedarlar arasında satışı suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilebilmesi için Türk Medeni Kanunu’nun 699/son maddesi hükmü uyarınca tüm paydaşların rızasının bulunmasının gerektiği, davacının ve bir kısım davalıların duruşmada tespit edilen beyanlarında taşınmazın paydaşlar arasında satışına rıza göstermedikleri görülmekle istinaf sebebinin yerinde olmadığı, taşınmazın tapu kayıtlarında aile konutu olduğuna ilişkin bir kısıtlama olmadığı gibi davalı tarafça taşınmazın aile konutu olarak özgülendiğine dair herhangi bir delil sunulmamış olmakla bu yöne ilişkin istinaf sebebi de yerinde bulunmamıştır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAHİLİ DAVALI : ... DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Üzerinde Sağ Kalan Eşe Mülkiyet, Olmadığı Takdirde İntifa Hakkı Tanınması, Olmadığı Takdirde Katılma Alacağı Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmün davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü....

      Karadağ'a bağışlayarak, aynı tarihte ona intifa hakkı tanıdığını,TMK'nun 223 . maddesine göre aksine anlaşma olmadıkça eşlerden birinin diğerinin rızası olmadan paylı mülkiyet konusu paydaki payı üzerinde tasarrufta bulunamayacağını,,bu taşınmazda davacı ve davalı Ayfer'in aile konutu olarak kullandıkları evin de bulunduğunu, davalının yaptığı işlemlerin TMK'nun 194. maddesine de aykırı olduğunu, davalı Ayfer'in tüm bu işlemler sırasında davacının rızasını almadığından işlemlerin geçersiz olduğunu ileri sürerek 3194 parsel sayılı taşınmazda ki davalı Şevkiye Karadağ adına kayıtlı bulunan hissenin iptali ile diğer davalı T6 adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Mülkiyet Hakkı Tanınması - Tescil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Aile konutu olduğu iddia edilen 3359 ada 4 nolu parsele ait tapu kaydının tüm tedavülleri ile birlikte gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİÇEVRİLMESİNE oybirliğiyle karar verildi.18.05.2006 (Prş.)...

        Dava, taşınmaz üzerine konulan aile konutu şerhinin kaldırılması istemine ilişkindir. Yapılan yargılamaya ve toplanan delillere göre; tarafların 09/09/1994 tarihinde evlendikleri, dava konusu "Ankara ili Keçiören ilçesi Kavacık Subayevleri Mahallesi 5679 Ada 7 Parsel 2. Kat 3 No'lu bağımsız bölüm" sayılı taşınmaz tapu kaydı üzerine 11/07/2014 tarihinde aile konutu şerhi konulduğu, tarafların Ankara 3. Aile Mahkemesi' nin 2014/1495 E 2017/462 K sayılı kararı ile boşandıkları ve boşanma kararının 03/07/2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. TMK'nın 194. maddesi hükmü uyarınca taşınmazın sicil kaydı üzerine konulan aile konutu şerhinin evlilik birliğinin devamı süresince hukuki netice doğuracağı, evliliğin son bulması ile şerhin sağladığı hakların ortadan kalkacağı tartışmasızdır. Boşanma davası açıldıktan sonra eşlerden biri ayrı yaşama hakkı nedeniyle konutu terketse bile bu durum, konutun, aile konutu olma niteliğini ortadan kaldırmaz....

        Dava, taşınmaz üzerine konulan aile konutu şerhinin kaldırılması istemine ilişkindir. Yapılan yargılamaya ve toplanan delillere göre; tarafların 09/09/1994 tarihinde evlendikleri, dava konusu "Ankara ili Keçiören ilçesi Kavacık Subayevleri Mahallesi 5679 Ada 7 Parsel 2. Kat 3 No'lu bağımsız bölüm" sayılı taşınmaz tapu kaydı üzerine 11/07/2014 tarihinde aile konutu şerhi konulduğu, tarafların Ankara 3. Aile Mahkemesi' nin 2014/1495 E 2017/462 K sayılı kararı ile boşandıkları ve boşanma kararının 03/07/2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. TMK'nın 194. maddesi hükmü uyarınca taşınmazın sicil kaydı üzerine konulan aile konutu şerhinin evlilik birliğinin devamı süresince hukuki netice doğuracağı, evliliğin son bulması ile şerhin sağladığı hakların ortadan kalkacağı tartışmasızdır. Boşanma davası açıldıktan sonra eşlerden biri ayrı yaşama hakkı nedeniyle konutu terketse bile bu durum, konutun, aile konutu olma niteliğini ortadan kaldırmaz....

        ve yargılama giderlerinin de davalılar üzerinde bırakılması gerektiğini belirtmiştir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, sağ kalan eşin, ölen eşine ait birlikte yaşadıkları konut üzerinde katılma alacağına mahsuben kendisine mülkiyet hakkı tanınması isteğine ilişkin olup, Türk Medeni Kanununun 240. maddesinden kaynaklanmaktadır. Mahkemece de bu şekilde vasıflandırılmıştır. Uyuşmazlığın açıklanan niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay Başkanlar Kurulunun 26.1.2009 tarihli (1) sayılı kararı gereğince Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeple dosyanın görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.08.12.2010(Çrş)...

            UYAP Entegrasyonu