Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tapu kaydına “aile konutu şerhi” konulması istenilen taşınmazın davalının babası ... adına kayıtlı olduğu, ...'nin 17.01.2012 tarihinde vefat ettiği ve taşınmazın halen mirasçılar arasında elbirliği halinde mülkiyete tabi olduğu anlaşılmaktadır. Davanın açıldığı tarih itibariyle yürürlükte bulunan Türk Medeni Kanunun 194/3. maddesine göre “aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini isteyebilir. Aile konutu şerhi aile konutu olarak özgülenen ve eylemli olarak aile konutu olarak kullanılan diğer eş adına tapuda kayıtlı taşınmazın tapu kaydı üzerine konulur. Kanunda aile konutu olarak özgülenen taşınmazın tam mülkiyetinin diğer eş adına kayıtlı olması gerektiğine dair bir sınırlandırma bulunmaktadır. Şerhin konulabilmesi için taşınmazın aile konutu olarak özgülenmiş olması ve diğer eşe ait olması yeterlidir. Aile konutu şerhi konulması taşınmaza tam bir koruma sağlamaz....

    CEVAP: Davalı temlik alan alacaklı/ihale alıcısı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının icra dosyasında yapılan her işleme soyut gerekçelerle itiraz ettiğini, davacının aile konutu şerhinden bahisle ayrıca açmış olduğu İskenderun 3. Aile Mahkemesi 2021/803 esas sayılı dosyası ile derdest olan bağıştan rücu sebebine dayalı tapu iptal ve tescil davasını ileri sürmekte olup aile konutu üzerinde mülkiyet hakkı bulunan eşin, bir borcundan dolayı alacaklının aile konutunu haczettirmesi durumunda, aile konutunu bu haciz işleminden kurtaracak bir hükmün gerek MK’da gerekse İİK’da yer almadığını, bununla birlikte açılmış olan işbu dava sebebiyle taşınmaza İskenderun 3....

    Hükmü davalıVakıflar idaresi temyiz etmiştir. 561 ada 8 parsel sayılı taşınmaz tapuda paylı mülkiyet rejimine tabi olarak 30/40 pay davacı ..., 1/4 pay olarak da davaya dahil edilenler miras bırakanı ... adına kayıtlıdır. Dava maliklerden ... tarafından açılmış, kayıt maliklerinden ... mirasçıları davaya dahil edilmiştir. Vakıf şerhi ise davaya dahil edilen miras bırakanı ... payında bulunmaktadır. Kısaca kaydında vakıf şerhi bulunan ... mirasçıları tarafından açılan bir dava mevcut değildir. Türk Medeni Kanunu m.688’de paylı mülkiyet “birden çok kimsenin maddi olarak bölünmüş olmayan bir şeyin tamamına belli paylarla olmaları “ şeklinde ifade edilmiştir. Bu tanıma göre paylı mülkiyetin söz konusu olabilmesi için; birden fazla kişinin bir mala paylı malik bulunması ve bu malın malikleri arasında maddi olarak paylaşılmış olunmaması gerekir. Paylı mülkiyette, mülkiyet hakkına sahip birden ziyade kişi olmasına rağmen, eşya üzerinde tek bir mülkiyet hakkı mevcut bulunur....

      Kişinin haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı olmadığı kanuni düzenleme ve Yargıtay içtihatları ile istikrarlı şekilde uygulanmakta olup, haczedilmezlik şikayetinin ancak takip borçlusu tarafından ileri sürebileceği, borçlunun şahsına sıkı sıkıya bağlı bu hakkın borçlu haricindeki kişilerce ileri sürülmesinin mümkün olmadığı, istinaf talebine dayanak kılınan Anayasa Mahkemesi kararında; aile konutu kavramı ile haline münasip ev kavramı arasında özdeşlik kurulmuş ise de ; bu kararda yer alan karşı oy gerekçesinde de belirtildiği gibi her iki kavramın özdeş olmadığı, 2004 Sayılı Kanunun 82.maddesinde "borçlunun haline münasip evi" kavramı kullanılmış olup, kanun koyucunun amacının meskeniyet iddiasında bulunma hakkını sadece borçluya tanımak olduğu, borçlu haricindeki kişilere yorum yolu ile dava açma hakkı tanınmasının olanaklı olmadığı, somut olayda uyuşmazlıklara İİK nun ilgili maddelerinin uygulanacağı, 4721 sayılı yasada düzenlenen aile konutu kavramının daha çok eşler arasındaki...

      süre verildiğini belirterek Antalya ili Kaş ilçesi Bayındır köyü 210 ada 11 parselde bulunan evin aile konutu olduğunun tespitine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Uyuşmazlık, TMK 652.maddesine dayalı aile konutunun miras hakkına mahsuben sağ kalan eşe özgülenmesi istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 8.Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : Dosyanın 8.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, dosyanın bu daireye gönderilmesine, 31.10.2013 gününde oybirliği ile karar verildi...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi K A R A R Uyuşmazlık, aile konutunun sağ eşe miras hakkına mahsuben özgülenmesi istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6572 sayılı Kanunun 27. maddesi ile eklenen Geçici 14. maddesi gereğince Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 19.01.2015 tarihli ve 2015/8 sayılı Kararına göre ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 12.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          (Muhalif) KARŞI OY YAZISI Türk Medeni Kanununun 194/1. maddesi; aile konutu üzerinde hak sahibi olan eşin konutla ilgili (konutun kaybı sonucu doğuran) tasarruflarını, diğer eşin açık rızasına bağlamıştır. Burada rızaya bağlı olan, hak sahibi eşin tasarrufudur. Olayda hak sahibi eşten konutu devralan davalı ..., yaklaşık dokuz ay sonra (davadan önce) bu konutu üçüncü kişi diğer davalı ...'e devretmiştir. Taşınmazın, devralan Kemal tarafından ...'e devrine ilişkin işlem, Türk Medeni Kanununun 194. maddesi kapsamında (diğer eşin rızasına bağlı) bir işlem değildir. Bu işleme davacı eşin katılımı söz konusu olamaz.... kendisine bu yeri devreden Kemal üzerindeki tescilin yolsuz olduğunu biliyor olsa bile; bu tescilin yolsuz olduğunu ileri sürme hakkı, taşınmaz üzerinde "ayni hakkı" olana aittir. Kanun, taşınmaz üzerinde ayni hakkı bulunmayana, tescilin yolsuz olduğunu ileri sürme hakkı vermemiştir. (TMK. m. 1024/3) Davacının taşınmaz üzerinde ayni bir hakkı yoktur....

            Davalı, taşınmaz kaydı üzerinde aile konutu şerhi bulunduğu için oturmakta haklı olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, taraflar arasında mülkiyet uyuşmazlığı bulunmadığı, boşanma kararının kesinleşmesi ile davalının kullanımına dair hukuki sebebin sona ereceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, kayden davacıya ait taşınmaza davalının haklı ve geçerli bir neden olmaksızın işgal suretiyle elattığı keza davanın tarafların boşanması kesinleştikten sonra açıldığı bu durumda mülkiyet hakkına üstünlük tanınarak karar verildiğine göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir....

              Evlilik ölüm ile sona erdiğinden dava tarihi itibariyle aile konutu vasfı kalmadığından taşınmaza aile konutu şerhi konulamaz bu kapsamda davacının aile konutu şerhi talebinin reddine karar verilmiştir." şeklindeki gerekçe ile "1- Davanın Kısmen Kabulü İle; Trabzon ili, Hayrat ilçesi Ağaçlı/düz mahallesinde kain 15/02/2021 havale tarihli Fen Bilirkişisi Yasin Kuru'nun raporunda ve krokisinde alanı 95,46 m² olan (Ka:1) şeklinde ve kırmızı renkle boyalı olarak gösterilen gayrimenkulün davacı ile muris Mehmet Nuri Öztürk'ün Aile Konutu olduğunun Tespitine, 2- Tapu kütüğüne aile konutu şerhi verilmesi talebinin reddine" karar verilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu