KARŞI OY TMK’nun 194/1 maddesi gereğince, malik olan eş, malik olmayan eşinin açık rızasını almadan aile konutu olarak özgülenen taşınmaz üzerindeki hakları sınırlayamaz ve somut olaydaki gibi bu taşınmaz üzerine ipotek tesis ettiremez. Böyle bir tehlikeyi önlemek için, malik olmayan eş, malik olan eşin muvafakatine ihtiyaç duymadan, aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli aile konutu şerhinin verilmesini tapu müdürlüğünden isteyebilir. Ancak aile konutuna ait tapu kütüğünde böyle bir aile konutu şerhi yok ise, TMK’nun 1023. maddesi gereğince, tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya somut olaydaki ipotek hakkı gibi bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur. Burada iyiniyet karinesinden üçüncü kişi yararlanır....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı taraf dilekçesinde ada, pafta ve parsel numarası belirtilen taşınmazın üzerindeki 2/10 hissenin muvazaalı olarak müvekkiline devredildiğine dayanılarak ecrimisil talep edildiğini, talep edenlerin malvarlığında bir aktifteki çoğalmanın önlenmesi şeklinde yoksullaşma meydana gelmediğini böyle olunca da ecrimisil istemeye karşı tarafın hakkı olmadığını, aile konutu niteliğindeki yalıda oturmakta olan eş, 2/10 hissenin de miras hakkına mahsuben kendisine verilmesini talep etme hakkına sahip olduğu için diğer elbirliği ile malik olanlar eşten asla ecrimisil isteyemediğini, yalı aynı zamanda tarafların aile konutu olduğundan yine TMK m. 652 gereğince aile konutu üzerinde müvekkilerine miras hissesine mahsuben mülkiyet, intifa veya oturma hakkı tanınmasını talep hakkı olduğunu, yalının 2/10 hissesinin dahi muvazaalı devir dolayısıyla kaydın düzeltilmesi yoluyla terekeye ait sayılması da hukuken doğru olamadığını, dava konusu yapılan 2/10 hissenin...
Dava, aile konutu tespiti, mal rejiminin tasfiyesi ve miras payına mahsuben özgülemeye ilişkin olup, mahkemece tüm davalar yönünden görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davacı ve davalılar tarafından temyiz edilmiş, davacının temyizi kısmen kabul edilerek aile konutu tespitine ve mal rejiminin tasfiyesi davaları yönünden Aile Mahkemesi görevli olduğundan, işin esasının incelenmesi gerekirken, görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmediğinden hüküm bozulmuş, özgüleme yönünden karar onanmış, ancak davalının vekalet ücretine yönelik temyiz itirazları gözden kaçtığından incelenmemiştir....
"İçtihat Metni" Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 17.02.2015 gününde verilen dilekçe ile miras payına mahsuben mülkiyet hakkına dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 19.11.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 28.11.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 29.12.2014 gününde verilen dilekçe ile miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkının tanınması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23.11.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 07.11.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Kat 36 nolu taşınmazdaki aile konutunda evlilikleri süresince ortak hayatı paylaştıklarını, eşinin ölümüyle aile konutunun da diğer malvarlığıyla terekeye dahil olduğunu, mirasın paylaşılmasıyla aile konutunun da satılması ve müvekkilinin yıllarca eşiyle yaşadığı ortak anılarını paylaştığı evden çıkartılarak mağdur olmasının söz konusu olduğunu iddia ederek miras hakkına mahsuben aile konutunun intifa hakkının tanınmasını talep etmesi için öncelikle dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunun tespitine ve bu yönde tapuya şerh verilmesin karar verilmesini talep etmiştir. II....
Hukuk Dairesi 2014/22282 Esas 2017/3415 Karar sayılı ilamında; "-Taraflar arasında görülen davada; * Davacı davalı Meliha ile boşanmasına rağmen maliki olduğu 3 nolu bağımsız bölümü halen davalıların kullandığını ileri sürerek davalıların haksız müdahalelerinin önlenmesine karar verilmesini istemiştir. * Davalılar, taraflar arasındaki uyuşmazlık aile hukukundan kaynaklandığından Aile Mahkemelerinin görevli olduğunu, dava konusu taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi bulunduğunu, davalılardan Kamil, Şeyda ve Sevda kardeşlerin halihazırda davacının mirasçısı konumunda olup, dava konusu taşınmazda oturma hakkı olduğu düşüncesiyle hareket ettiklerini, davacı aleyhine mal rejiminin tasfiyesi konulu dava açıldığını, bu nedenle bekletici mesele yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, boşanmanın kesinleşmesi ile aile konutu şerhinin hükümsüz kalacağı, mülkiyet hakkına üstünlük tanınacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....
2004 tarihinden itibaren, merhum Murat Volkan Varıcı ve müvekkili Ayşe Verda Varıcı'nın aile konutu olarak kullanıla geldiğini, davaya konu taşınmaz dışında; İzmir ili, Foça ilçesi, İsmetpaşa Mahallesi, 2524 pafta, 1069 ada, 1 parsel sayılı taşınmazın da ½ hissesi Murat Volkan Varıcı, ½ hissesi Arzu Varıcı Ersoy'a ait olmakla bu taşınmazın üzerinde de T1 lehine intifa hakkı kurulduğunu, bahsi geçen her iki müşterek taşınmaza ilişkin elektrik, su giderleri, emlak vergileri, vb....
İlk derece mahkemesince, davacının dava konusu taşınmazın tescilinin oğlu adına yapılması amacıyla tapuya gittiği, intifa hakkının sonuçlarını anlayamadığı, intifa hakkının sonuçlarını bilseydi tapuda intifa hakkına yönelik işlem yapmayacağı, gerçek iradesinin eşinden gelen miras hakkına mahsuben oğlu adına dava konusu taşınmazın tescilinin olduğu, bu hususun dinlenen tanıklar ... , ..., ...'...
TMK'nın 194. maddesinin birinci fıkrası: “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz." hükmünü içermektedir. Bu madde hükmü ile tapu kaydına aile konutu şerhi konulmuş olmasa dahi eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, konutun aile konutu vasfı taşıması nedeniyle getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, emredici niteliktedir. Dolayısıyla bu haktan önceden feragat edilemeyeceği gibi eşlerin anlaşmasıyla da bu vasıf ortadan kaldırılamaz ve açık rıza ancak “belirli olan” bir işlem için verilebilir....