WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hükmü, davalılar ..., ... ve... temyiz etmişlerdir. 4722 sayılı Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun'un 17. maddesi uyarınca; mirasçılık ve mirasın geçişi, miras bırakanın ölüm tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir. Tarafların murisi ... 20.06.1985 tarihinde öldüğünden olayın çözümünde uygulanacak kanun hükmü 4721 sayılı Kanun hükümleri olmayıp, murisin ölüm tarihinde yürürlükte olan 743 sayılı Yasanın 23/11/1990 tarihinde yürürlüğe giren 3678 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki hükümleridir. Yürürlükten kaldırılan 743 sayılı Türk Kanun'u Medenisi'nin 444/1. maddesi hükmüne göre, 23.11.1990 tarihinden önceki ölüm olaylarında sağ kalan eş, miras bırakanın alt soyu ile mirasçı olursa miras payı seçimlik olup, mirasın 1/4 oranında mülkiyet veya yarısının intifa hakkına sahip olacaktır. Somut olayda; murisin eşi ...’ın ......

    Öncelikle belirtilmelidir ki mülkiyet, toplum yararı ile sınırlı, sahibine gerek yetki ve gerekse ödevler yükleyen kamu ve özel hukuk karakterli, kendine özgü bir haktır. 1982 Anayasası, mülkiyet hakkını 1961 Anayasası’na göre daha da güçlendirerek, temel hak ve ödevler kısmına almıştır. 1982 Anayasasının 35. maddesinde; “herkes mülkiyet ve miras hakkına sahiptir. Bu haklar ancak kamu yararı amacıyla kanunla sınırlandırılabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz" düzenlemesine yer verilmiştir. Görüldüğü üzere, mülkiyet hakkı ancak kamu yararı ve kamu düzeni amacı ile sınırlandırılabilecektir. Malik, mülkiyet hakkının sağladığı yetkileri, hukuk düzeninin çizdiği sınırlar içinde dilediği gibi kullanabilir. Eşya üzerindeki egemenliğin 3. kişilere karşı korunması için malike verilen bu yetkilerin yaptırımı olan davalar, 4721 s. TMK’ nun 683. maddesinde belirlenmiştir....

    tan satın aldığı 2/7 hisseye yönelik ön alım hakkı kullanıldığı ... ön alım davasının davalısı ön alım hakkına ilişkin taşınmazdaki payı satın almadan önce o taşınmazda paydaş ise bu paydaş hakkında ön alım hakkı kullanılamayacağı ... davalıların miras bırakanı ...'ın davaya konu satış işlemiyle satın aldığı 1/7 paya yönelik ön alım hakkı kullanılmadığından davalıların miras bırakanı bu işlemle taşınmazda paydaş olduğu... paydaşın paydaş aleyhine ön alım hakkı kullanılması mümkün olmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği ..." gerekçeleriyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına, Mahkeme kararının bozulmasına, dosyanın kararı veren Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. B....

      O halde, davacıların tapu kayıt maliki oldukları ve mülkiyet hakkına dayandıkları, davalının ise önceki hak sahibi ...’un halefi olarak şahsi hakka dayandığı, mülkiyet hakkı ile şahsi hakkın karşı karşıya kaldığı durumlarda mülkiyet hakkına üstünlük tanınması gerektiği açıktır. Diğer taraftan, davalı çekişmeli bağımsız bölümde uzun yıllardır hak sahibi olarak oturduğunu ve iyiniyetli olduğunu savunmuş, ancak mahkemece bu hususta bir araştırma ve değerlendirme yapılmamıştır. Hal böyle olunca, davacıların üstün mülkiyet hakkına dayanarak eldeki davayı açtıkları gözetilerek davalının çekişme konusu N blok 11 no’lu bağımsız bölüme yönelik müdahalesinin önlenmesine karar verilmesi ve davalının çekişmeli bağımsız bölümü kullanımının iyiniyete mi yoksa kötü niyete mi dayandığı hususunda araştırma ve değerlendirme yapılarak sonucuna göre ecrimisil isteği yönünden bir karar verilmesi gerekir iken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir....

        Önalım hakkı, paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmazdaki payını kısmen veya tamamen üçüncü kişiye satması halinde, diğer paydaşlara, satılan bu payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak, paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve pay satışı yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir. Önalım hakkının kullanılmasıyla bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında, kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olur. Önalım bedeli tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibarettir. Somut olaya gelince; tapudaki temlik sırasında satış bedeli bir para olarak ödenebileceği gibi satıcının, alıcıya olan borcununun satış bedelinden mahsup edilerek ödenmesi de mümkündür. Bu halde de işlem gerçek bir satış işlemi olduğundan, satış bedelinin satıcının, alıcıya olan borcuna mahsuben ödendiğinin kabulü gerekir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağı, aile konutu üzerinde mülkiyet hakkı tanınması, aile konutu şerhi konulması ... ve ... ile müşterekleri aralarındaki katkı payı alacağı, aile konutu üzerinde mülkiyet hakkı tanınması, aile konutu şerhi konulması davasında görevsizliğe dair ... 1....

            Anayasamızda modern mülkiyet anlayışı benimsenmiştir ve mülkiyet hakkına saygılı ve bu hakkı koruyan bir rejim öngörülmektedir. Modern mülkiyet anlayışında mülkiyet hakkı yetki ve ödevlerden oluşmaktadır. Malikin hem yetkileri hem de yakınlarına ve topluma karşı ödevleri bulunmaktadır. Hakkın kapsamında yer alan ödevler, mülkiyet hakkına yabancı, ona dıştan ve sonradan yükletilen sınırlamalar olarak kabul edilmemeli, aksine bunları, kamu yararı amacıyla malike yükletilen ve mülkiyet hakkını oluşturan ödevler olarak düşünmelidir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz. Mülkiyet ancak kanunla ve kamu yararı amacı ile sınırlandırılabilir. Başka bir deyişle, kanun koyucunun malikin yetkilerini sınırlamak yetkisi, 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın (Anayasa) 35. maddesinin 2. fıkrasında sınırlandırılmıştır. Bu sınırlandırmanın özü “kamu yararı”, şekli ise “kanun”dur. Kanun koyucunun mülkiyet üzerinde yaptığı sınırlamalar bu hakkın özüne dokunamaz....

              Hakkın kapsamında yer alan ödevler, mülkiyet hakkına yabancı, ona dıştan ve sonradan yükletilen sınırlamalar olarak kabul edilmemeli, aksine bunları, kamu yararı amacıyla malike yükletilen ve mülkiyet hakkını oluşturan ödevler olarak düşünmelidir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz. Mülkiyet ancak kanunla ve kamu yararı amacı ile sınırlandırılabilir. Başka bir deyişle, kanun koyucunun malikin yetkilerini sınırlamak yetkisi, 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın (Anayasa) 35. maddesinin 2. fıkrasında sınırlandırılmıştır. Bu sınırlandırmanın özü “kamu yararı”, şekli ise “kanun” dur. Kanun koyucunun mülkiyet üzerinde yaptığı sınırlamalar bu hakkın özüne dokunamaz. 18. Anayasa’da modern mülkiyet anlayışı benimsenmiştir ve mülkiyet hakkına saygılı ve bu hakkı koruyan bir rejimi öngörmektedir. 19. Anayasa’nın, “Mülkiyet hakkı” başlıklı 35. maddesi: “Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir....

                Miras, mahkeme kararı, cebri icra, işgal, kamulaştırma halleri ile kanunda öngörülen diğer hallerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hallerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır." düzenlemesi mevcut olup Kırıkkale ili Merkez ilçe Gürler Mahallesi 523 ada 21 parsel 3 ve 4 nolu dairelere ecrimisil ve alacak talep eden taraflar taşınmaz satışından önce iştirak halinde maliktir. Dava; mülkiyet hakkına dayalı, paydaşlar arasında ecrimisil ve yapılan zorunlu masraflar nedeniyle alacak isteğine ilişkindir. Tarafların TMK' nın 705....

                Maddeleri Uyarınca Miras Hakkına Mahsuben Aile Konutunun Mülkiyeti İsteği Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 79.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, kesin olarak oybirliğiyle karar verildi. 20.12.2012 (Prş.)...

                  UYAP Entegrasyonu