Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katılma Alacağını Mahsuben Mülkiyet Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı ... vekili, evlilik birliği içinde edinilen 50 ada 4 parsel 6 nolu bağımsız bölüme katılma alacağını mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasını talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, kısa kararda; ''Davanın Kabulüne''; hüküm fıkrasında ise "Davanın Kabulüne, Ankara İli Gölbaşı İlçesi, Şafak Mahallesi 50 ada 4 parselde bulunan 6 nolu bağımsız bölümün, davacı .... tarafından miras payları oranında davalılara ödenmek kaydı ile mahkememiz veznesine depo edilmek şartı ile, davacı ... kızı 1965 doğumlu Necla Yıldırım adına tapuya kayıt ve tesciline,'' şeklinde karar verilmiştir....

    Olayımıza gelince; davaya konu edilen ve satılarak ortaklığının giderilmesine karar verilen taşınmazın taraflara murislerinden intikal etmiş olup istinaf aşamasında intikal işlemi yapılmış ve tapuda taraflar adına paylı mülkiyet şeklinde kayıtlı olduğu, taşınmazın niteliği, mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda alınan bilirkişi raporlarına göre aynen taksiminin mümkün olmadığı anlaşılmasına göre ortaklığın satış suretiyle giderilmesine dair verilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Yine dava konusu aracın muris adına kayıtlı olduğu anlaşılmış olmasına satılarak ortaklığın giderilmesi de doğrudur. Davalı vekili tarafından istinaf dilekçesinde taşınmazın aile konutu olup üzerine aile konutu şerhi koyulması gerektiğini ileri sürülmüş ise de dairemizce takbis üzerinden alınan güncel tapu kayıt örneğinden taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi bulunmadığı anlaşılmıştır....

    nin davalı bankadan kullanmış olduğu krediye teminat olmak üzere, .... ili ...... ilçesinde adına kayıtlı olan 473 ada 187, 188, 189, 190, 191, 192 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde ipotek tesis ettiğini, miras payını doğrudan etkileyecek bu işlemin müvekkilinin muvafakatı alınmadan yapılmış olması sebebiyle geçersiz olduğunu belirterek, ipoteğin terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, eş rızasının yalnızca aile konutu açısından arandığını, ipoteğe konu taşınmazların ise fındık bahçesi vasfında olması sebebiyle eş rızasının aranmayacağını, kredi borcunun ödenmemesi sebebiyle ipoteğin terkininin mümkün olmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir....

      Miras, mahkeme kararı, cebri icra, işgal, kamulaştırma halleri ile kanunda öngörülen diğer hallerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır" hükmü yer almaktadır. Dava konusu taşınmaz cebri icra sonucu satılmakla, davacı erkek eş adına kayıtlı olmaktan çıkmış, davalı ...'un mülkiyetine geçmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesi uyarınca işlem diğer eşin rızasına bağlı olmaktan çıkmış, dava açıldığı tarih itibariyle taşınmaz aile konutu niteliğini yitirmiş durumdadır. Açıklanan sebeple davacıların tapu iptali ve tescil talebinin reddine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 04.12.2018 (Salı)...

        Maddeleri Uyarınca Miras Hakkına Mahsuben Aile Konutunun Mülkiyeti İsteği Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 79.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, kesin olarak oybirliğiyle karar verildi. 20.12.2012 (Prş.)...

          Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) 2016/358 Esas sayılı dosyası üzerinden konulan 31/05/2016 tarihli ihtiyati tedbir şerhinin kaldırılması talebinin reddine karar verilmiştir. Birleşen dava dava davacısı vekili istinaf dilekçesinde özetle; asli müdahale ve dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla ilk derece mahkemesi ara kararında ihtiyati tedbir şerhinin kaldırılması taleplerinin reddine dair karar vermiş ise de ara karar ile müvekkili taşınmaz malikinin anayasal hakkı olan mülkiyet hakkının ihlal edildiğini, bu sebeple verilen ihtiyati tedbir şerhinin kaldırılmasını talep ettiklerini bildirerek istinaf taleplerinin kabulü ile; Çerkezköy 1. Aile Mahkemesi'nin 2020/122 E. sayılı dosyasından 14/02/2022 tarih ile verilen ara kararın kaldırılması ile taşınmaz üzerinde yer alan ihtiyati tedbir şerhinin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen dava, mülkiyet hakkına dayalı tedbir şerhinin kaldırılması istemine ilişkindir....

          Düzenleme ile malik olmayan eşe, aile konutu ile ilgili tapu kütüğüne şerh verilmesini isteme hakkı tanınmış, eşlerin aile konutu ile ilgili bazı hukuksal işlemlerinin diğer eşin rızasına bağlı olduğu kuralı getirilerek eşlerin hukuki işlem özgürlüğü, “aile birliğinin” korunması amacıyla sınırlandırılmıştır. Buna göre, eşlerden biri diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez ve aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Bu sınırlandırma ancak diğer eşin açık rızası alınarak yapılabilir. Açık rıza yazılı veya sözlü olarak verilebilir. Örtülü rıza yeterli değildir. Açık rızanın varlığını ispat yükü; tasarruf işlemini yapanların üzerindedir....

            Somut olayda, dosyaya eklenen nafaka belgesinden adli yardım isteyen davalının yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığı ve adli yardım talebinin yerinde olduğu anlaşılmış olmakla (HMK'nin m. 336/2.) adli yardım talebinin kabulüne karar verildi; işin esasının incelenmesine geçildi; Çekişmeli 1 parsel sayılı taşınmaz üzerinde yer alan meskenin tapuda davacı adına kayıtlı olduğu, tarafların evli iken 05.02.2014 tarihinde kesinleşen ilamla boşandıkları, taşınmazın kaydında aile konutu şerhi olduğu ve taşınmazda davalının oturduğu sabittir. Boşanma kararı kesinleştikten sonra tapu kaydında yer alan aile konutu şerhinin bir hak bahşetmeyeceği kuşkusuz olup mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi talebinin kabulünde bir isabetsizlik yoktur. Davalının bu yöne değinen temyiz itirazının REDDİNE, Davalının ecrimisil isteğine yönelik temyiz itirazına gelince; bilindiği üzere ecrimisil kötüniyetli zilyedin malike ödemek zorunda olduğu bir nevi haksız işgal tazminatıdır....

              Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, İlk derece mahkemesince taşınmazın kaydı üzerinde "aile konutu şerhi" bulunduğu, aile konutu şerhi terkin edilmediği müddetçe ortaklığın giderilmesine karar verilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karar davacı tarafından karar istinaf edilmiştir. Ortaklığın giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Aile konutunun, hak sahibi eş tarafından devri ve konut üzerindeki hakların sınırlandırılması, diğer eşin açık rızasına bağlıdır. Aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini isteyebilir (TMK m.194)....

              Davalı vekili, dava konusu taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi bulunduğundan bahisle davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Hemen belirtilmelidir ki, aile konutunun, hak sahibi eş tarafından devri ve konut üzerindeki hakların sınırlandırılması, diğer eşin açık rızasına bağlıdır. Aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini isteyebilir (TMK m.194). Bu rıza alınmadan konutla ilgili yapılan tasarruf işlemi geçersizdir....

                UYAP Entegrasyonu