Her ne kadar, davacı vekili temyiz dilekçesinde TMK.nun 652/1. fıkrası uyarınca, sağ kalan eşe tanınan yasal hakkı kullanarak konut ve ev eşyasının mülkiyetinin miras hakkına mahsuben kendisine (vekil edenine) verilmesini istemiş ise de, uyuşmazlık şu aşamada miras hakkına yönelik olmayıp, mal rejimi sözleşmesinden kaynaklanan haklara ve TMK.nun mal rejimine ilişkin hükümlerine ilişkin bulunmaktadır. TMK.nun 652. maddesi uyarınca sağ kalan eş miras payı karşılığında mülkiyet hakkının tanınmasını isteyebilir. Bu durumda aynı Kanunun 658. maddesinde de, açıkça vurgulandığı üzere görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesi olarak belirlenmiştir. TMK.nun 240. maddesinde ise, sağ kalan eş; edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklanan katılma alacağı karşılığında ev eşyası ve konut üzerinde mülkiyet hakkının tanınmasını isteyebilir. Bu bakımdan davacı vekilinin bu yöndeki iddiası pek yerinde görülmemektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Miras Hakkına Mahsuben Mülkiyet Hakkı Tanınması K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, TMK'nin 652. maddesinde düzenlenen istemine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 10.01.2020 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 23.01.2020 tarihli ve 2020/1 sayılı kararı ile Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilen, 28.01.2020 tarihli ve 31022 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 27.04.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalılar aleyhine 19.12.2014 gününde verilen dilekçe ile miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 01.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 20.03.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Davalı T4, dava konusu taşınmazın yaklaşık 40 yıldır aile konutu olarak kullanıldığını, 91 yaşında olan annesinin ekonomik gücünün ve başkaca malvarlığının bulunmadığını, dava konusu taşınmaz alınırken annesinin maddi katkısının bulunduğunu, ayrıca, TBK’nun 698. maddesi cihetiyle konut piyasasının son derece talepsiz olması nedeniyle satışın telafisi imkansız zararlara neden olacağını belirterek satışın annesinin ölümüne kadar ya da 10 yıl süreyle ertelenmesine bu da mümkün olmaz ise annesinin katkı alacağı ile miras hakkına mahsup edilmek üzere TMK 652. madde gereğince ölene kadar oturma hakkı tanınmasına karar verilmesi talebi ile karara karşı istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur....
Somut olayda, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak ve TMK'nin 652 maddesi gereğince aile konutu ve ev eşyalarının tereke alacağına mahsuben tescilinin talep edildiği, Bölge Adliye Mahkemesi, bir yandan İlk Derece Mahkemesince verilen eda hükmüne ilişkin kararı (mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak) kaldırarak ve yerine geçerek hüküm kurduğu halde, ''TMK'nin 652 maddesi gereğince aile konutu ve ev eşyalarının tereke alacağına mahsuben tesciline' yönelik bir hüküm kurmamıştır. Ne var ki, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür (HMK mad. 370/2)....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davanın taraf sıfatı yokluğundan (davacının meskeniyet iddiasında bulunma hakkı olmadığı kanaatiyle) usulden reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmaz kaydına 27/03/2006 tarihinde aile konutu şerhi konulduğunu, davacı ile borçlunun ayrı yaşamasının meskeniyet iddiasında bulunulmasına engel olmadığını, taraflar arasındaki evlilik birliğinin de hukuken devam edip şerhin kaldırılmadığını, aile konutunda hak sahibi olan eşin müşterek evi terk etmesinin konutun aile konutu vasfını ortadan kaldırmadığını, müvekkilinin aile konutu üzerinde aynı bir hakka sahip olmamakla birlikte aile konutunda barınmaya devam ederek aile konutu korunmasından faydalanması gerektiğini, aile konutunun haczedilmezliğinin Anayasa ve kanunlarla güvence altına alındığını beyanla, istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasını ve davanın kabulünü istemiştir....
eksiklik sebebiyle mülkiyet Ergin'de iken tesis edilen ipoteği geçersiz hale getirmeyeceği gerekçesiyle davacının tapu iptal ve tescil davasının reddine, Davacının korunan hukuki menfaati dava konusu taşınmazın aile konutu olması nedeniyle kullanım hakkına ilişkin olduğu, taşınmaz üzerinde davacının ayni bir hakkı bulunmadığı, malik sıfatı bulunmayan davacı eşin taşınmazın bedelinin tahsili, taşınmazın bedeli üzerinden tazminat ve kötüniyet tazminatı taleplerininde ayrı ayrı reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :İntifa Hakkı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm edinilmiş mallara katılma rejiminde aile konutu üzerinde sağ kalan eşe katılma alacağına mahsuben intifa hakkının tanınması isteğine (TMK.m.240) ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 26.01.2009 tarih ve 1 sayılı kararının 3. maddesi gereğince inceleme görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.19.04.2010 (Pzt.)...
Mal rejiminin tasfiyesi sonucunda oluşacak katılma alacağına mahsuben gerçekleştirilmesi istenilen özgüleme 4787 sayılı .....Aile Mahkemeleri'nin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un 4. maddesi uyarınca Aile Mahkemesi'nin, miras hakkına mahsuben istenilen özgüleme ise ....Sulh Hukuk Mahkemesi'nin görevi kapsamına girer. Her iki dava türü için yapılacak araştırma ve inceleme ile ilkeleri birbirinden farklıdır. Bu tür davaların birlikte görülmesinde hukuki yarar bulunmamaktadır. Bu nedenle TMK'nun 240. maddesine dayalı aile konutunun özgülenmesine ilişkin istek yönünden davanın iş bu davadan tefriki ile görevsizlik kararı verilmek suretiyle Aile Mahkemesi'ne gönderilmesi, eldeki dava dosyasında ise .....Sulh Hukuk Mahkemesi'nce davacının isteğinin TMK'nun 652. maddesi uyarınca irdelenerek uyuşmazlığın esası hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Mülkiyet Hakkı Tanınması - Tescil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı eşi ...’in 8.10.2004 tarihinde vefat ettiğini 21.12.1999 tarihinden beri birlikte oturdukları ..., ... adresinde bulunan ve tapuda ... 4 parsel sayıda kayıtlı 50/300 arsa paylı... adına kayıtlı olduğunu, anılan konutun aile konutu olduğunun tesbiti ile Türk Medeni Kanununun 652. maddesi gereğince miras payı ve tapudaki hisseleri göz önüne alınarak özgülenecek hisse toplamının tapusunun iptali ile adına tescilini talep etmiştir. Olayları açıklamak taraflara hukuki nitelendirme hakime aittir. (HUMK....