İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkeme hükmüne karşı davacı tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin davanın esasına dair edindiği kanaat ve netice değerlendirmesinin yasaya ve hukuka aykırı olduğunu, dava konusu şerhin bulunduğu evin miras suretiyle kendisine, tapuda malik bulunan diğer kardeşlerine ortak murislerinden intikal eden bir ev olduğunu, söz konusu ev üzerinde iştirak halinde mülkiyet hükümlerinin geçerli olduğunu, bu gayrimenkulün üzerinde aile konutu şerhi konulması demek diğer maliklerin mülkiyet hakkına da müdahale anlamını taşıdığını, gayrimenkulde kardeşi Rahmi Serim ve kendisinin ayrı ayrı 13/256 hissesinin bulunmadığını, tapu kaydındaki mülkiyet niteliği dikkate alınmaksızın aile konutu şerhinin terkin edilmesi gerektiğine dair davasının reddedilmesinin doğru olmadığını, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 499 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü. 1- Davacı sağ eş, mülkiyeti ölen eşine ait birlikte yaşadıkları konut üzerinde miras hakkına mahsuben kendisine mülkiyet hakkı tanınmasını istemiş; mahkemece, taşınmazın davacının miras payı dışında kalan payının 2005 yılında belirlenen değerinden, davacının talebi üzerine kayınvalidesine bakmış olması karşılığı tespit edilen bakım giderleri indirildikten sonra, kalan miktar depo ettirilmek suretiyle, taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 652. maddesine göre sağ eş, ölen eşine ait birlikte yaşadıkları konut üzerinde miras hakkına mahsuben mülkiyetin kendisine özgülenmesini isteyebilir. Mirasbırakan 06.09.2003 tarihinde altsoy bırakmadan ölmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağı, aile konutu üzerinde mülkiyet hakkı tanınması, aile konutu şerhi konulması ... ve ... ile müşterekleri aralarındaki katkı payı alacağı, aile konutu üzerinde mülkiyet hakkı tanınması, aile konutu şerhi konulması davasında görevsizliğe dair ... 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Miras payına mahsuben ev eşyalarının özgülenmesi ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki miras payına mahsuben ev eşyalarının özgülenmesi davasının kabulüne dair İzmir 4....
Tüm davalılar vekili, aile konutunun sağ kalan eşe özgülenmesi için miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, '' Davanın kabulü ile dava konusu İstanbul İli, Bakırköy İlçesi, Şevketiye Mahallesi, 631 ada, 2 parsel zemin kat bağımsız bölüm no:2 sayılı taşınmazın umuma açık genel açık arttırma suretiyle satılarak taşınmaz üzerindeki ortaklığın giderilmesine'' şeklinde davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava, elbirliği mülkiyetine konu taşınmaz üzerindeki ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. Bakırköy tapu müdürlüğüne yazılan müzekkereye cevap verildiği, müzekkerede; Dava konusu taşınmaza ait tapu kaydının dosya arasına alındığı, görülmüştür. Bakırköy belediye başkanlığına yazılan müzekkereye cevap verildiği, müzekkerede; dava konusu taşınmaza ait tasdikli proje örneğinin dosya arasına alındığı, görülmüştür. Mahkeme, dava konusu taşınmazların tapu kaydını, imar durumunu, çaplı krokisini dosya içerisine almıştır....
TMK'nın 652/1. maddesi "Eşlerden birinin ölümü halinde tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadığı konut varsa; sağ kalan eş bunlar üzerinde kendisine miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebilir." hükmüne yer vermiştir. 6100 sayılı HMK'nın 4/1-b maddesinde sulh hukuk mahkemelerinin görevi "taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin davalar" olarak tanımlanmıştır. Bu haliyle eldeki uyuşmazlığın sulh hukuk mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... ... 21. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 05/07/2017 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Davalılar, taraflar arasındaki uyuşmazlık aile hukukundan kaynaklandığından Aile Mahkemelerinin görevli olduğunu, dava konusu taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi bulunduğunu, davalılardan Kamil, Şeyda ve Sevda kardeşlerin halihazırda davacının mirasçısı konumunda olup, dava konusu taşınmazda oturma hakkı olduğu düşüncesiyle hareket ettiklerini, davacı aleyhine mal rejiminin tasfiyesi konulu dava açıldığını, bu nedenle bekletici mesele yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, boşanmanın kesinleşmesi ile aile konutu şerhinin hükümsüz kalacağı, mülkiyet hakkına üstünlük tanınacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....
Aile mahkemesinin 2017/539 Esas ve 2017/740 Karar sayılı dosyasında açılan davada davacının tapu kaydına Aile Konutu şerhi konulması yönündeki talebinin ölüm ile evliliğin bitmesi nedeniyle reddine, davacı tarafın Aile Konutu olduğuna yönelik talep ve davasının kabulü ile , dava konusu taşınmazın davacı ve eşi müteveffa Hasan Aslan tarafından , Hasan Aslan'ın ölümüne kadar Aile Konutu olarak kullanıldığının tespitine karar verildiği anlaşılmıştır. Bu karara göre davalı Hatice Aslan'ın eşi Hasan Aslan ile evli iken ve Hasan'ın ölümüne kadar dava konusu taşınmazı Aile Konutu olarak kullandığı hususunda bir uyuşmazlık yoktur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, Türk Medeni Kanunu'nun 652. maddesi uyarınca miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınması istemine ilişkindir. Başkanlar Kurulu Kararı ve Yargıtay Yasasının 14. maddesine göre temyiz inceleme görevi Yüksek 2.Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 31.3.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Konut üzerinde hak sahibi olan davalı koca'nın, boşanma davası açmadan önce ...'a atanmış ve atandığı yere gitmiş olması, eşini beraberinde götürmedikçe veya o yere eşini davet etmedikçe, konutun “aile konutu” vasfını kaybettirmez. Nitekim, tayinden sonra da davacı eşin aynı konutta oturmaya devam ettiği anlaşılmaktadır. Eşlerin ortak iradesiyle “aile konutu” olarak özgülenen taşınmaz, bu vasfını, yeni bir aile konutunun edinilmesiyle fiilen, evlilik birliğinin sona ermesiyle de hukuken kaybeder. Konut üzerinde hak sahibi olan eşin, tek taraflı olarak konutu bırakıp gitmesi, konutun “aile konutu” vasfı üzerinde etkili değildir, öte yandan, konut 2007 yılında koca tarafında Toplu Konut İdaresi (TOKİ)'den satın alınmıştır. Mülkiyet hakkı borç ödeninceye kadar ve kat mülkiyetine geçiş işlemleri tamamlanıncaya kadar Toplu Konut idaresindedir. Dolayısıyla mülkiyet hakkı satın alana geçmedikçe taşınmazın tapu kütüğüne konutla ilgili şerh konulmasına da olanak yoktur....