WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

CEVAP Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; dava dilekçesindeki iddiaların kabulünün mümkün olmadığını, dava dilekçesinin usule uygun olmadığını, davanın öncelikle usulden reddini istediklerini, taşınmazla ilgili olarak ipotek tesis edildiğinde taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi bulunmadığını, davalının taşınmazın aile konutu olup olmadığını bilemeyeceğini, ipotek tesis edildiği sırada taşınmaz üzerinde herhangi bir şerh bulunmadığını, ipotek işleminin 2016 yılında tesis edildiğini, aile konutu şerhinin 2017 yılında konulduğunu, taşınmaz satış işlemlerinin 2018 yılının ilk aylarında başlatıldığını, cebri icra ihalesinin 2018 yılı Kasım ayında yapıldığını, ipotek işlemi tesis edildikten 1,5 yıl sonra aile konutu şerhinin tapuda konulduğunu savunarak davanın reddini karar verilmesini talep etmiştir. III....

    için paylaşımın ertelenmesini; aile konutu ve ev eşyaları üzerinde katılma alacağına mahsuben, yetmediği takdirde bedel eklenmek suretiyle mülkiyet hakkı tanınmasını; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 240 ıncı maddesindeki şartlar gerçekleşmemesi halinde 4721 sayılı Kanun'un 652 nci maddesi uyarınca miras hakkını mahsuben aile konutu ve ev eşyaları üzerinde mülkiyet hakkı tanınmasını; paylı mülkiyette bulunan taşınmazların ve malların tümünün bedelin mukabilinde mülkiyetinin müvekkili adına tescilini; Gaziantep 6....

      hukuka aykırılık bulunmadığı, davalının istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır. "...Öncelikle belirtilmelidir ki mülkiyet, toplum yararı ile sınırlı, sahibine gerek yetki ve gerekse ödevler yükleyen kamu ve özel hukuk karakterli, kendine özgü bir haktır. 1982 Anayasası, mülkiyet hakkını 1961 Anayasası'na göre daha da güçlendirerek, temel hak ve ödevler kısmına almıştır. 1982 Anayasasının 35. maddesinde; “herkes mülkiyet ve miras hakkına sahiptir....

      Dava konusunun gerekçeli kararda belirtildiği gibi "ortaklığın giderilmesi" olmadığı aksine "miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınması"na ilişkin olduğu, İstanbul Adli Yargı ilk derece mahkemesi Adalet Komisyon Başkanlığı 11/08/2020 tarih 2020/4702 muhabere yazısında uygulama birliğinin sağlanması açısından sadece "miras nedenli Ortaklığın Giderilmesi" ve "Mirasın Gerçek Reddi" davalarının Ahkam-ı şahsiye mahkemelerince bakılacağının kararlaştırıldığı, mahkeme kararıyla komisyon kararın genişletilmesinin mümkün olmadığı, uygulamada ve Yargıtay kararlarında "Miras Hakkına Mahsuben Mülkiyet Hakkı Tanınması" davası genel yetkili Sulh Hukuk mahkemelerinin görev alanında kaldığı ve davaya bakılmaya aynı mahkemece devam olunması gerektiğinden dosyanın ilk tevzi edilen İstanbul Anadolu 19. Sulh Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine ..." gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul Anadolu 19....

      Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kat mülkiyeti kanunundan kaynaklanan davalar K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, TMK'nın 652. maddesine dayanılarak açılan aile konutu üzerinde miras payına mahsuben davacıya intifa veya oturma hakkı tanınması isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.)...

        Mahkemece bu incelemeler yapılmadan aile konutu olduğunun tespiti kararı ile tapuya aile konutu şerhi verilmesi farklı talepler olduğu ve eşin ölümünden sonra aile konutu şerhi konulamayacağı gözetilmeksizin talebe aykırı olarak aile konutu şerhi verilmesi de doğru değildir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Mersin 1.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 16.11.2009 gün, 2008/8317-2009/19864 sayılı, 6.Hukuk Dairesinin 03.05.2010 gün, 2010/12818-5294 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava; tereke malları arasında bulunan bağımsız bölümün aile konutu olduğu iddiasıyla miras hakkına mahsuben Medeni Kanunun 652.maddesi uyarınca sağ kalan eş adına tescili istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 2.Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : 2.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 21.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 30.06.2008 gününde verilen dilekçe ile ölen eşten kalan evin aile konutu olması nedeniyle miras hakkına mahsuben sağ eşe özgülenmesinin istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 05.11.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.05.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

              davacının sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre mirasçılardan genel alacak hükümleri çerçevesinde talep imkanının olması nedeni ile değer artış payı alacağına hükmedilemeyeceği, TMK 240 maddesi gereğince aile konutu üzerinde mülkiyet hakkının ancak davacının katılma alacağı olması halinde buna mahsuben mümkün olacağı, yukarıda yapılan açıklamaya göre davacının katılma alacağının olmaması sebebi ile aile konutu üzerinde mülkiyet hakkı tanınmasına ilişkin talebin de kabulüne imkan olmadığı anlaşılmakla İlk Derece Mahkemesi kararının doğru olması sebebi ile davacının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

              Somut olayda; dava konusu Antalya ili Manavgat ilçesi Pazarcı mah. 1214 ada 1 parsel 1, 2, 3. nolu bağımsız bölümler ile ilgili olarak ortaklığın giderilmesi davası açıldığı, dairemizce davalının istinaf konusu yaptığı dosyalarda inceleme talep edilerek ilgili dosyalar incelendiğinde; dava konusu Antalya ili Manavgat ilçesi Pazarcı mah. 1214 ada 1 parsel 2 nolu bağımsız bölümle ilgili 13.10.2021 tarihinde davalı T7 tarafından davacı ve diğer davalılara karşı aile konutu olduğunun tespiti davası açıldığı ve davanın derdest olduğu, Yine dava konusu Antalya ili Manavgat ilçesi Pazarcı mah. 1214 ada 1 parsel 2 nolu bağımsız bölümle ilgili 22.11.2021 tarihinde davalı T7 tarafından davacı ve diğer davalılara karşı 2 nolu bağımsız bölümdeki aile konutunun davacıya özgülenmesi ve miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınması, mümkün olmaması halinde intifa veya oturma hakkı tanınması davası açıldığı ve davanın derdest olduğu anlaşılmaktadır. Yargıtay 14....

              UYAP Entegrasyonu