(İlhan Helvacı, Türk Medeni Kanununa Göre Mirasın Reddi, ... 2002, sh 129) O halde, mahkemece davacıların talebinin kabulü ile TMK 609. maddede gösterilen usulde mirasın reddinin tespit ve tescili ile TMK 612. madde uyarınca en yakın mirasçıların tamamı tarafından miras reddedildiğinden terekenin iflas hükümlerine göre tasfiye edilmesi gerekirken, yazılı şekilde talebin reddine karar verilmesi isabetsiz olmuştur. Hükmün açıkladığım gerekçeyle bozulması gerektiğini düşünüyor, sayın çoğunluğun onama kararına katılmıyorum.09.05.2014...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava dilekçesinde, mirasbırakanın terekesinin borca batık olduğunun belirtilmesi, mirasın hükmen reddinin tespitini talep etmek değil, ret sebebini açıklayan bir beyan olup; Dava dilekçesi içeriği, iddianın ileri sürülüş biçimi ve dosya kapsamına göre dava, mirasçı tarafından hasım gösterilmeden süresi içinde açılan Türk Medeni Kanununun 605/1. maddesi gereğince mirasın gerçek reddinin tespiti isteğine ilişkindir. Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 09.03.2021 tarih 2017/4950 E. 2021/1591 K. sayılı ilamında da belirtildiği üzere, “ Yasal koşulların gerçekleşmesi halinde mirasçılar 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 605/1. maddesine dayalı dava açabilecekleri gibi, Türk Medeni Kanununun 605/2. maddesine dayalı dava da açabilirler. Gerçek ret, mirasçıların sulh mahkemesine sözlü veya yazılı beyanı ile yapılır. (TMK m. 609) Yasal mirasçıların murisin ölüm tarihinden itibaren üç ay içinde mirası reddetmeleri gerekir....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/1179 esas sayılı dosyası ile yaptığını, müvekkilinin iradesinin mirasın gerçek reddi olduğunu, davacı tarafça açılan mahkeme nezdindeki davanın ise mirasın reddinin iptali davası olduğunu, davacı tarafın mirasın reddinin alacaklıları zarara uğratma kastıyla hareket ettiği iddiasında bulunduğunu, davacı tarafın bu iddiasının gerçek dışı olduğunu, davalı müvekkili ile babası Sebahattin Dinç'in ölümünden yaklaşık 4 yıl öncesinden beridir konuşmadığını, aralarının bozuk olduğunu, müvekkili Dinçer Dinç'in kendisine babasının ölüm haberini vermelerine rağmen babasının cenazesine bile katılmadığını, babası ile olan husumetinden dolayı ondan gelecek hiçbir mirası kabul etmediğini, hatta kendisinin mirası reddedince alt soyu olan çocuklarının da babasının mirasından faydalanmaması için çocukları için de mirasın reddi davası açtığını, müvekkilinin alacaklıları zarara uğratma kastının olmadığını, yukarıda açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir...
Türk Medeni Kanununun miras hukuku isimli üçüncü kitabının, mirasın geçmesi başlıklı ikinci kısmın birinci bölümünde, mirasın açılma yeri ve yetkili mahkeme gösterilmiş, mirasbırakanın tasarruflarının iptali veya tenkisi, mirasın paylaştırılması ve miras sebebiyle istihkak davalarının murisin yerleşim yerinde açılacağı yazılı olduğu halde, mirasın reddinin tespiti istemi bu davalar arasında sayılmamıştır. Aynı Yasanın 609. maddesinde reddin şekli gösterilmiş, reddin mirasçılar tarafından sulh mahkemesine sözlü veya yazılı beyan ile yapılacağı belirtilmiştir. Ret beyanının “mirasın açıldığı yer” sulh mahkemesine yapılacağına dair bir hüküm bulunmamaktadır. Kanunun 609. maddesinin dördüncü fıkrasında, “süresi içinde yapılmış ret beyanından” söz edildiğine göre; buradaki düzenleme, ret beyanının yapılacağı mahkemeyi değil, bu beyanın tescil edileceği özel sicili tutmakla yetkili sulh mahkemesini ifade etmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mirasın reddinin iptali ... ile ... aralarındaki mirasın reddinin iptali davasının kabulüne dair ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 31.12.2012 gün ve 901/552 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, davalının icra kefili olarak borçlu konumuna geldiği icra dosyasında alacaklı olduklarını, davalının borcunu ödemediği gibi herhangi bir teminatta göstermediğini, sırf alacaklılarına zarar vermek için murisinin mirasını reddettiğini, reddin iptali ile davalının murisinden kalan mirasın resmen tasfiyesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı taraf, kötü niyetli hareket etmediğini mal kaçırmak kastında olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince; 11.01.2007 havale tarihli mirasın gerçek reddinin tespiti istemli dava dilekçesinde davanın davacı ... ve ...'ye velayeten ... adlarına Av. ... tarafından açıldığı görülmüştür. Dava dilekçesi ekindeki Üsküdar 1. Noterliğinin 15.11.2006 tarihli 26167 yevmiye sayılı vekaletnamesinde davacı ... kendi adına asaleten Av. ... ve diğerlerini vekil olarak seçmiş, davacı 17.06.2002 doğumlu kızı ... için ise velayeten vekil tayin etmemiştir. Anılan vekaletname sadece davacı ... tarafından verilmiştir. Bu durumda davacı ...'nin eldeki davada usulüne uygun temsil edildiği söylenemez. Mahkemece, yaşı küçük davacı için vekaletname temin edilmeden müteveffa ...mirasçısı ... yönünden de mirasın gerçek reddinin tespitine dair karar verilmesi doğru görülmemiş, 16.09.2021 tarihli ek kararın kaldırılarak hükmün bozulmasına karar verilmiştir....
Mirasın kayıtsız şartsız reddine ilişkin yazılı veya sözlü beyan, mirasçıya tanınan mutlak bir hak olup, bozucu yenilik doğurucu nitelikte tek taraflı bir irade beyanıdır. Sulh hakimi tarafından tutanakla tespit edilmiş olması koşuluyla, mahkemeye ulaştığı andan itibaren sonuç doğurur ve hükümlerini mirasın açıldığı ana kadar geriye yürütür. Bu redden dolayı hakları halele uğrayanlar yasal şartlarının mevcudiyeti halinde mirasın gerçek reddinin ve bunun tescilinin iptalini bağımsız bir dava ile isteyebilirler. (TMK.m.617) Bu itibarla mirasçıdan alacaklı olan üçüncü kişinin sulh hakimince verilen ve hukuki sonuçlarını doğurmuş olan mirası red beyanının tespit ve tesciline ilişkin kararı temyiz etme hakkı bulunmamaktadır. Öyleyse temyiz dilekçesinin reddine karar verilmelidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeple temyiz dilekçesinin REDDİNE, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, oybirliğiyle karar verildi. 28.02.2011...
Gerçek ret, mirasçıların sulh mahkemesine sözlü veya yazılı beyanı ile yapılır. (TMK m. 609) Yasal mirasçıların murisin ölüm tarihinden itibaren üç ay içinde mirası reddetmeleri gerekir. Bu süre hak düşürücü nitelikte olup mahkemece re'sen dikkate alınması gerekir. Böyle bir davada sulh hukuk mahkemesi hakiminin görevi reddin süresinde olup olmadığı ve ret edenin mirasçılık sıfatı bulunup bulunmadığını incelemek, süre koşulu ile mirasçılık sıfatının gerçekleşmesi halinde ise, Türk Medeni Kanununun 609. maddesi uyarınca ret beyanını tespit ve tescil etmekten ibarettir. Mirasın kayıtsız ve şartsız reddine ilişkin beyan sulh hukuk mahkemesine ulaştıktan sonra bu beyandan tek taraflı olarak dönülemez. Mirasın gerçek reddi beyanı mahkemeye ulaştıktan sonra ret beyanından, ancak mirasçıların tamamının muvafakatiyle veya açılacak olan reddin iptali davasının kabulü halinde dönülebilir....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 01.03.2024 Tarihli ve 2024/269 Esas, 2024/302 Karar Sayılı Kararı Mirasın gerçek reddinin tespiti isteminin çekişmesiz yargı işlerinden olduğu, çekişmesiz yargı işleri için talepte bulunan kişinin veya ilgililerden birinin oturduğu yer mahkemesinin yetkili mahkeme olduğu, kanunda ret beyanının mirasın açıldığı yer sulh mahkemesine yapılacağına dair bir hüküm bulunmadığı, mirasçının istediği her yerde red beyanında bulunabileceği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. II. GEREKÇE A. Uyuşmazlık Uyuşmazlık, 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 609 uncu maddesi uyarınca mirasın gerçek reddi istemine ilişkindir. B. İlgili Hukuk 1....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 05.03.2024 Tarihli ve 2024/403 Esas, 2024/387 Karar Sayılı Kararı Mirasın gerçek reddinin tespiti isteminin çekişmesiz yargı işlerinden olduğu, çekişmesiz yargı işleri için talepte bulunan kişinin veya ilgililerden birinin oturduğu yer mahkemesinin yetkili mahkeme olduğu, kanunda ret beyanının mirasın açıldığı yer sulh mahkemesine yapılacağına dair bir hüküm bulunmadığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. II. GEREKÇE A. Uyuşmazlık Uyuşmazlık, 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 609 uncu maddesi uyarınca mirasın gerçek reddi istemine ilişkindir. B. İlgili Hukuk 1....