Mahkemece, TMK 614. maddesi gereğince davacıya miras geçmediği, red hakkının bulunmamasından bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, talep eden vekili temyiz etmiştir. TMK'nin 611/1 maddesine göre "Yasal mirasçılardan biri mirası reddederse onun payı miras açıldığı zaman kendisi sağ değilmiş gibi hak sahiplerine geçer." Aynı Kanunun 608/son maddesine göre "Ret sonucunda miras daha önce mirasçı olmayanlara geçerse bunlar için ret süresi önceki mirasçılar tarafından mirasın reddedildiğini öğrendikleri tarihten işlemeye başlar" Talep eden, muris ...'den gelen mirası reddeden ...’nın altsoyudur (çocuğudur). Muris ...'in mirası tüm mirasçılar tarafından reddedilmesi halinde terekenin, TMK'nın 612. maddesine göre tasfiye edilmesi gerektiğinden ret hakkı altsoya yani talep edene geçmez. Bu nedenle öncelikle muris ...’in mirasçıları arasında mirası reddetmeyen mirasçı yahut mirasçıların bulunup bulunmadığının araştırılması gerekmektedir....
Mahkemece 11/05/2022 tarihli ara kararla; Dava Mirası reddinin iptali talebine ilişkin olup Gaziantep İli , Şehitkamil İlçesi, Beylerneyi Mah.854 ada-1 parsel sayılı dava konusu taşınmazın el değiştirmesi halinde hakkın elde edilmesinin imkansız hale gelmesi ihtimali bulunduğundan HMK 389. maddesine göre 3. kişilere devir ve tescilinin önlenmesi için 10.000,00 TL nakdi ya da kesin ve süresiz banka teminat mektubu getirilmesi halinde dava konusu taşınmazın davalılar adına kayıtlı olması halinde taşınmazın tapu kaydına ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiş, Davalılar vekilinin tedbire itirazı duruşmalı değerlendirilerek 28/06/2022 tarihli ara kararla, davalılar vekilinin ihtiyati tedbire ve teminat miktarına itiraz talebinin reddine karar verilmiş, ara karar davalılar vekili tarafından istinaf edilmiştir....
Davacılar istinaf başvurusunda özetle; borçlu Abdullah Haşim Gürer’in takipten sonra vefat ettiğini, en yakın mirasçılarının mirası reddettiğini, bunun üzerine ikinci zümre mirasçılarından mirası kabul edip etmedikleri sorulmadan taraflarına ödeme emri gönderildiğini, terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyeye tabi olduğunu, mirasın borçlu Abdullah Haşim Gürer’in kardeşleri olan davacılara geçmediğini, borçlunun borçlarından sorumlu olmadıklarını belirterek kararın kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmişlerdir. Başvuru, TMK'nun 612.maddesine dayalı olarak takibin iptali istemine ilişkindir....
Yasal koşulların gerçekleşmesi halinde mirasçılar Türk Medeni Kanununun 605/1 maddesine dayalı dava açabilecekleri gibi, Türk Medeni Kanununun 605/2 maddesine dayalı dava da açabilirler. Gerçek ret, mirasçıların sulh mahkemesine sözlü veya yazılı beyanı ile yapılır. (TMK m. 609) Yasal mirasçıların murisin ölüm tarihinden itibaren üç ay içinde mirası reddetmeleri gerekir. Bu süre hak düşürücü nitelikte olup mahkemece re'sen dikkate alınması gerekir. Böyle bir davada sulh hukuk mahkemesi hakiminin görevi reddin süresinde olup olmadığı ve ret edenin mirasçılık sıfatı bulunup bulunmadığını incelemek, süre koşulu ile mirasçılık sıfatının gerçekleşmesi halinde ise, Türk Medeni Kanununun 609. maddesi uyarınca ret beyanını tespit ve tescil etmekten ibarettir. Mirasın kayıtsız ve şartsız reddine ilişkin beyan sulh hukuk mahkemesine ulaştıktan sonra bu beyandan tek taraflı olarak dönülemez....
Açılan dava yasal süre içinde olup, davacının mirasçı olduğunun dosyadaki mirasçılık belgesinden, davacı vekilinin da mirası red yönünde özel yetkisi bulunduğunun vekaletnameden anlaşılması karşısında, istinaf itirazları yerinde olup mahkeme kararının kaldırılması gerekmektedir. Bu nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması, araştırılacak herhangi bir husus kalmadığından dairemizce HMK.'nın 353/1- b/2. Maddesi gereğince "mirası reddinin tespiti" yönünde hüküm kurulması gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Kimlik numaralı, Veli ve Ayşe oğlu, 20/06/1963 doğumlu miras bırakan RAGIP AYAN'ın terekesinin borca batık olduğunun ve bu nedenle davacının mirası hükmen reddetmiş sayıldığının tespit ve tesciline karar verilmiştir....
Alacaklı tarafından mirasın reddinin iptali davası açılmış ve .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 10.03.2015 tarih ve 2014/53 Esas 2015/188 Karar sayılı ilamı ile mirasın reddinin iptaline karar verilmiştir. TMK'nun 617/1-2. maddesinde; "Mal varlığı borcuna yetmeyen mirasçılar, alacaklılarına zarar vermek amacıyla mirası reddederse, alacaklıları veya iflas idaresi, kendilerine yeterli bir güvence verilmediği takdirde ret tarihinden başlayarak altı ay içinde reddin iptali hakkında dava açabilirler. Reddin iptaline karar verilirse, miras resmen tasfiye edilir." düzenlemesine yer verilmiştir. Borçlunun murisi adına kayıtlı taşınmaza, borçlu aleyhine yapılan takip nedeniyle haciz konulmuş olup alacaklının açtığı dava ile mirasın reddinin iptaline karar verildiğinden mirasın resmen tasfiye edilmesi gerekir. Borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunmasında bu sebeple hukuki menfaati yoktur....
İİK'nun 53.maddesine göre; terekenin borçlarından dolayı borçlunun ölüm günü ile beraber üç gün içinde takip geri bırakılır. Mirasçı, mirası kabul veya reddetmemişse mirası ret süresince mirasçılar hakkında takip yapılamaz. Bu maddenin uygulanabilmesi için, icra takibinin mirasın reddi süresinde yapılması ya da murisin takibe başlandıktan sonra ölmüş olması gerekir. İİK'nun 53. maddesine aykırı olarak takip yapılması ya da takip işlemlerine devam edilmesi nedenlerine dayalı olarak ilgililer, İİK'nun 16. maddesi uyarınca icra mahkemesine şikayette bulunabilirler. İİK'nun 53. maddesine aykırılık iddiası ise, kamu düzeni ile ilgili olduğundan İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süresiz şikayetede tâbidir. Somut olayda, davacıların murisi Barbaros Uyan hakkında yapılan takibin 02/01/2018 tarihinde kesinleştiği, borçlunun takibin kesinleşmesinden sonra 07/06/2019 tarihinde vefat ettiği, mirasçılarının Bursa 10....
Borçlu murisin vefat ettiğinin tespit edilmesinin ardından ilgili icra takibi tespit edilen yasal mirasçılarına yönlendirilmiş, davacılara ödeme emirleri 10.10.2018 tarihinde tebliğ edilmiş olmasına rağmen davacılarca yasal süresi içerisinde itiraz edilmemiş, davacılar yasal üç aylık sürede mirası da reddetmemiş ve dolayısıyla mirası kayıtsız şartsız kabul etmiş bulunmaktadırlar. Müvekkil bankanın hiçbir kötü niyeti olmaksızın muris T7 müvekkil bankaya olan borcuna ilişkin takibi yapılan dosya üzerinden davacıların yasal sürede mirası reddetmediğinin anlaşılması üzerine icra takibinin davacı mirasçılara yönlendirilmesi zorunluluğu doğmuş olup, işbu davanın açılmasına müvekkil banka sebebiyet vermemiştir....
in 16.12.2015 tarihinde vefat ettiğini ve davacının mirası kayıtsız şartsız reddettiğini ileri sürerek bu hususun tespitini ve tescilini talep etmiştir. Mahkemece, mirasbırakanın mirasının mirasçılarınca reddedildiği, ancak mahkemenin mal varlıgını ilgilendiren davada görevli olmadığından söz edilerek dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar, mirasbırakının ölümünden itibaren üç ay içinde herhangi bir alacaklıya husumet yöneltmeksizin açtıkları davada mirasbırakandan geçecek mirası kayıtsız şartsız reddettiklerini açıklamışlardır. Dava Türk Medeni Kanununun 605/1. maddesine dayalı olup, hasımsız olarak görülmesi gereken bu davada görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir. (TMK m. 609) murisin borçlu olduğunu bildirmek, mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemek anlamına gelmez....