WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece bozma ilamına uyulmuş, ancak kısa karar ve hükümde davanın tekrar TMK 161, gerekçede TMK 166/1 maddesi uyarınca kabulüne karar verilmiş, davalı erkeğin temyizi üzerine Dairemizin 23.12.2019 tarih 2019/7909 esas 2019/12633 karar sayılı ilamı ile hüküm aynı gerekçe ile bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyulmuş yapılan yargılama sonunda davanın TMK 161 maddesinde düzenlenen zinaya dayalı boşanma davası olduğu ve zina eyleminin gerçekleştiği gerekçesi ile TMK 161 maddesi uyarınca kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmiştir. Davacı kadın TMK 166/1 maddesine dayalı olarak boşanma davası açmış, dava dilekçesinde sadakatsizlik iddiasında bile bulunmamış, mahkemece verilen ilk karar Dairemizce davanın davalı erkeğin, davacı kadının ailesinin evinden hırsızlık yaptığı gerekçesiyle kabul edilmesi gerektiği gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece bu bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir....

    nun 617. maddesi gereğince davalıların mirası red işlemlerinin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkeme, davalı ... yönünden reddine diğer davalılar yönünden kabulüne karar vermiştir. Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir. İstek, alacaklıları zararlandırmak amacıyla (kötüniyetle) yapılan reddin iptali isteğine ilişkin olup, Türk Medeni Kanununun 617. maddesine dayanmaktadır. Malvarlığı borcuna yetmeyen mirasçı, alacaklılarına zarar vermek amacıyla mirası reddederse, alacaklıları veya iflas idaresi, kendilerine yeterli bir güvence verilmediği takdirde ret tarihinden başlayarak altı ay içinde reddin iptali hakkında dava açabilirler (TMK. m. 617/1). Şu halde, kötüniyetle redden söz edilebilmesi için, reddeden mirasçının malvarlığının borcunu karşılamaya yetmediğinin sabit olması gerekir (TMK. m. 617)....

      Mirası reddin iptali davası, mirasbırakanın alacaklılarının, mirası reddeden mirasçıların buna haklarının olmadığının (TMK 610/2) tespiti için açtığı davadır. Türk Medeni Kanunu madde 610/2 uyarınca, ret süresi sona ermeden mirasçı olarak tereke işlemlerine karışan, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya mirasbırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapan ya da tereke mallarını gizleyen veya kendisine maleden mirasçı, mirası reddedemez. Bu nedenle, reddeden mirasçıların terekeden bir kısım malı kendilerine mal edindiklerinin, olağan yönetimi aşan işlerin yapıldığının, terekenin açık veya zımnen kabul edildiğinin kanıtlanması durumunda, reddin iptaline karar verilir. Mirasbırakanın alacaklılarının korunması amacıyla düzenlenen mirası reddin iptali davasında, mirasçıların tamamının mirası reddetmiş olması gerekir, bir mirasçı dahi mirası kabul ederse, reddin iptali istenemez....

        tabi bir kazandırma almışsa bu miktardan, tereke alacaklılarına karşı paylaşmada geri vermekle yükümlü olduğu değerle sorumlu olduğunu (TMK 618/l), TMK 618/lll’e göre kötü niyetli mirasçı geri vermekle yükümlü olduğu kazandırmanın tam değeri ile sorumlu olurken; iyi niyetli mirasçı sadece sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre sorumlu olduğunu, TMK m. 618’in şartları varsa reddin iptaline gerek olmadığını, sorumluluğun kendiliğinden gerçekleştiğini, ancak burada reddin geçerliliğini koruduğunu, mirasçının aldığı kazandırma ile sorumlu olduğunu belirterek, murisin vefat tarihi itibariyle aciz halde olmadığı yahut bu yönde herhangi bir belgenin bulunmaması yine vefat tarihinden itibaren geriye dönük 5 yıl içerisinde ki kazanımların tespit edilmesi neticesinde haksız ve hukuka aykırı işbu davanın reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacıların üzerinde bırakılmasına, mahkeme aksi kanaatte ise davanın açılmasına alacaklı sıfatına haiz olan müvekkil sebebiyet vermediğinden müvekkili...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 21.10.2014 gününde verilen dilekçe ile mirasın reddinin iptali, ıslahla tasarrufun iptali talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 13.07.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, davalı aleyhine Tavas İcra Müdürlüğünün 2013/272 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, alacağın tahsili için davalının, murisi ...’dan intikal eden miras hissesine haciz tesis edildiğini, davalının bu hacizleri öğrendikten sonra murisinden intikal eden mirası kayıtsız ve şartsız reddettiğini, davalının borçlarına güvence vermeden borcunu ödememek kastıyla mirası reddettiğini belirterek; davalının murisinden kalan mirası reddinin iptaline karar verilmesini istemiş,...

          Tüm bu nedenlerle; mirastan feragat eden (TMK m. 528) mirasçı veya mirasçılar varsa, düzenlenecek mirasçılık belgesinde, mirasçılık sıfatına sahip olan kişi veya kişiler ile miras paylarının gösterilmesi ve mirastan feragat durumuna işaret edilmekle yetinilmemesi; mirastan feragat nedeniyle, mirasçılık sıfatını kaybedenlerin ve bunların payının akıbetinin de (kime kalacağının) gösterilmesi gerekir. TMK'nın 611 maddesindeki "Yasal mirasçılardan biri mirası reddederse onun payı, miras açıldığı zaman kendisi sağ değilmiş gibi hak sahiplerine geçer" hükmü uyarınca mirası reddedenlerin miras paylarının diğer mirasçılara intikal şeklinin kararda gösterilmesi gerekir. Somut olayda, muris ...'ün mirasçılarından ... mirası reddettiğine göre, TMK'nun 611. maddesi uyarınca mirası reddeden ...'ün miras payının intikal şeklinin kararda gösterilmesi gerekir. Bu hüküm karşısında, mirası reddeden mirasçı ..., muris ...'...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mirası reddinin iptali Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşılacağı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, mirasın reddinin iptali isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (16.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULU'NA GÖNDERİLMESİNE, 12.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mirası reddinin iptali K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, mirasın reddinin iptalı isteğine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 14.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 20.01.2017 günlü ve 2017/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 27.01.2017 tarihli ve 29961 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2017 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 23.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                den alacaklı olup mirası ret kararının iptali davası açması hak düşürücü süreye bağlı değil ise de, murisin bütün mirasçıları mirası reddetmediğinden mirası ret kararlarının iptalini isteyemeyeceği gözetilmeden, ret kararlarıyla birleştirilen davanın açıldığı tarih arasında altı aylık hak düşürücü sürenin geçmesi sebebiyle birleştirilen davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesi doğru değil ise de hüküm sonucu esas bakımından usul ve kanuna uygun olduğundan HUMK'nın 438/son maddesi gereğince hükmün gerekçesinin değiştirilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.” sebebiyle ile hükmün gerekçesi değiştirilerek onanmıştır. Davacılar vekili, karar düzeltme talebinde bulunmuştur....

                  Dava, TMK 605/1. madde gereğince mirasın gerçek reddi talebine ilişkindir. HMK'nun 355.maddesi gereğince istinaf incelemesi; belirtilen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili konularla sınırlı olarak yapılmıştır. Bilindiği üzere yasal koşulların gerçekleşmesi halinde mirasçılar, Türk Medeni Kanununun 605/1 maddesine dayalı olarak dava açabilecekleri gibi, 605/2 maddesine dayalı olarak da dava açabilirler. Gerçek ret, mirasçıların sulh mahkemesine sözlü veya yazılı beyanı ile yapılır. TMK 606. maddesine göre; "Miras üç ay içerisinde reddolunabilir. Bu süre, yasal mirasçılar için mirasçı olduklarını daha sonra öğrendikleri ispat edilmedikçe mirasbırakanın ölümünü öğrendikleri tarihten itibaren işlemeye başlar." Bu süre hak düşürücü nitelikte olup mahkemece re'sen dikkate alınması gerekir....

                  UYAP Entegrasyonu