Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

a ait mirasçılığın tespit edildiğini, ...oğlu ... ile davalıların murisi ... ...'ın aynı kişi olmadığını belirterek ...Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/47-89 ...sayılı mirasçılık belgesinin iptalini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, bir kısım davalılar vekili temyiz etmiştir. Somut olayda; dosya içindeki bilgi ve belgelerden anlaşıldığı üzere iptali istenilen ...Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/47-89 .... sayılı mirasçılık belgesi ...oğlu ...'e ait olmayıp ... oğlu ... ...'ın mirasçılarının tespitine ilişkindir. Mahkemece hüküm gerekçesinde ...oğlu ... ile ... oğlu ... ...'ın aynı kişi olmadığı anlaşıldığının yazılmasına rağmen mirasçılık belgesinin iptaline karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir....

    Bu tür davaların reddine karar verilebilmesi için murisin hiçbir şekilde yaşamadığının, böyle bir kişinin mevcut olmadığının belirlenmesi veya davacının murisin mirasçısı olmadığının tespiti gerekir. Somut olayda; dosya içerisindeki bilirkişi raporunda muris ...’in 26.09.1936’da vefat eden oğlu ...’un 13.03.1958’de vefat eden eşi ...’in mirasçı olarak geriye çocukları ... ve ...’u bıraktığı belirtilerek mirasçılar ve miras payları belirlenmiş ve mahkemece de bu rapor hükme esas alınmıştır. Ancak UYAP üzerinden alınan nüfus kayıtlarından, ...’in ilk eşi ...’un ölümünden sonra ... ile evlendiği, 13.03.1958’te vefatıyla mirasçı olarak eşi ...’i, çocukları ...’dan olma ... ve ...’u, ...’den olma ... ve ...’ı bıraktığı, ...’in de 16.04.1969’da öldüğü ve geriye mirasçı olarak çocukları ...’den olma ... ve ... ile ...’ten olma ...’yu bıraktığı anlaşılmaktadır. Mahkemece bu duruma dikkat edilmeden mirasçılığın ve miras paylarının tespiti doğru değildir....

      Sulh Hukuk Mahkemesinde mirasçılığın tespiti talebiyle dava açtıklarını, dosyanın karar aşamasında olduğunu, bu nedenle açılmış mirasçılığın tespiti davasının bekletici mesele yapılmasını talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; Somut olayda; Davaya konu olan Hatay ili, Belen İlçesi, Soğukoluk köyünde kain 16.861 m² yüzölçümündeki 545 parsel sayılı taşınmazın, her ne kadar malvarlığı kayyım tarafından yönetilen davalı adına kayıtlı olduğu anlaşılmış ise de; İskenderun 1....

      İlgili Hukuk Hemen belirtilmelidir ki; ketmi verese (mirasçılığın gizlenmesi) davalarında uyuşmazlığın çözümü, hasımlı veraset ilamı alınmak üzere açılacak bir dava sonucu, mirasbırakanın tüm mirasçılarının belirlenmesi ve davacının bu mirasçılar arasında yer alıp almadığının saptanmasına bağlıdır. 9.3. Değerlendirme 9.3.1. Dosya içeriğine, toplanan delillere, (IV/2) ve (IV/5). no.lu paragraflarında yer verilen ve hükmüne uyulan bozma kararlarında gösterildiği şekilde işlem yapılarak yazılı şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı ve bir kısım davalıların sair temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine, Ne var ki, hükmün kurulmasında ... 1....

        Ayrıca belirtilmelidir ki, ketmi verese mirasçılığın gizlenmesi davalarında uyuşmazlığın çözümü için hasımlı veraset ilamı alınması bu hususta davacıya süre verilmesi, miras bırakanın tüm mirasçılarının belirlenmesi ve davacının da bu mirasçılar arasında yer alıp almadığının saptanması gerekmektedir. Dosya kapsamının incelenmesi neticesinde, her ne kadar ilk derece mahkemesince 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi uyarınca 10 yıllık hak düşürücü sürenin dava tarihinden önce dolduğu gerekçesiyle davanın reddine ilişkin karar verilmiş ise de, yukarıdaki açıklamalar dikkate alındığında, davacının ketmi verese mirasçılığın gizlenmesi davası açmaya hakkının bulunduğu anlaşılmaktadır. Kadirli 1....

        Bu tür davaların reddine karar verilebilmesi için miras bırakanın hiçbir şekilde yaşamadığının, böyle bir kişinin mevcut olmadığının belirlenmesi veya davacının miras bırakanın mirasçısı olmadığının tespiti gerekir. Bir davada sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için, taraflardan delillerinin sorulup saptanması, gösterilecek ve davanın sonucunu etkileyecek tüm delillerin eksiksiz toplanması, ilgili yerlerden gerekli belgelerin getirtilmesi, daha sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm verilmesi gerekir....

        Az yukarıda açıklanan hukuksal olgu uyarınca mirasçılığın her türlü delille kanıtlanabileceği kuşkusuzdur. O halde mahkemece davacı tarafın davasını ispat ettiği kabul edilerek mevcut delil durumuna göre mirasçılık belgesinin verilmesi gerekirken; yersiz gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi isabetsiz, davacının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, peşin alınan 91.05 TL harcın istek halinde ilgilisine iadesine, 25.11.2010 gününde oybirliği karar verildi....

          Hemen belirtilmelidir ki; ketmi verese (mirasçılığın gizlenmesi) davalarında uyuşmazlığın çözümü, hasımlı veraset ilamı alınmak üzere açılacak bir dava sonucu, mirasbırakanın tüm mirasçılarının belirlenmesi ve davacının bu mirasçılar arasında yer alıp almadığının saptanmasına bağlıdır. Ne var ki somut olayda; davacı tarafından dosyaya hasımlı veraset ilamı sunulmadığı gibi kendisine hasımlı veraset ilamı alması için verilen süreden de ara karar ile dönülmüştür. Hâl böyle olunca; davacıya hasımlı veraset ilamı alması için olanak tanınması, alınacak hasımlı mirasçılık belgesinde davacının mirasçı olduğu ve taraf ehliyetinin bulunduğu belirlendiği takdirde işin esasının incelenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken değinilen yön üzerinde durulmaksızın yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir....

            O halde, mahkemece öncelikle muris adına kayıtlı olduğu bildirilen taşınmazların tapu kayıtları ile tapulama tutanakları ile dayanak belgeleri getirtilerek incelenmeli, mirasçılığın her türlü delille kanıtlanabileceği gözetilerek tapu kayıt maliki ... ile davacılar arasında ırsi bağ olup olmadığı tespit edilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Eksik inceleme yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 30.03.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

              Hemen belirtilmelidir ki, ketmi verese (mirasçılığın gizlenmesi) davalarında uyuşmazlığın çözümü, "hasımlı veraset ilamı" alınmak üzere açılacak bir dava sonucu, mirasbırakanın tüm mirasçılarının belirlenmesi ve davacının bu mirasçılar arasında yer alıp - almadığının saptanmasına bağlıdır. Yine bilindiği üzere, ketmi verese hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil davalarında dava değeri taşınmazın tümünün değeri üzerinden davayı açan mirasçı ya da mirasçıların miras payına isabet eden değer olup, bu değer üzerinden yargılama gideri ve harca hükmedilmesi gerekir. Yargıtay uygulamalarında "ketmi verese" (mirasçılığın gizlenmesi/yolsuz tescil) hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemleri hüküm altına alınmaktadır....

              UYAP Entegrasyonu