nin müvekkilin murisi olduğu ve mirasçılığının tespitine karar verilmesini talep etti) Soybağının ve mirasçılığın tespitine ilişkin davada Tuzla Sulh Hukuk ile Tuzla 1. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davacının anneannesi olduğunu iddia ettiği ... ile kan bağı nedeniyle soybağının ve mirasçılığının tespitine karar verilmesine ilişkindir. Tuzla Sulh Hukuk Mahkemesince, davacının anneannesi olan ... 'nin nüfusa kayıtlı olmadığı, bu nedenle mirasçısı olduğunun tespitine ilişkin davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Tuzla 1....
ın mirasçısı olduğunu, ancak mirasbırakanın Türkiye'de nüfus kayıtlarında bekar olarak görünmesi nedeniyle soybağının ve mirasçılığın tespiti için gerekli davaları açtığını, mirasbırakanın İzmir .... Noterliği'nce düzenlenen 12.04.1995 tarihli vasiyetnamesi ile malvarlığını davalı kuruma bıraktığını, dava konusu vasiyetnamenin şarta bağlı bir vasiyetname olduğunu ancak davalı kurumun bu şartların hiçbirini yerine getirmediğini, hayatta olduğu sürece mirasbırakan ile ilgilenmediğini, ayrıca mirasbırakanın vasiyetnamesinin tanzimi sırasında ve ondan önceki dönemde, hukuki işlem yapma ehliyetine haiz olmadığını bunun yanında bu vasiyetname ile saklı payının da ihlal edilmiş olduğunu ileri sürerek, dava konusu vasiyetnamenin iptaline, olmazsa vasiyetin mahfuz hisseleri oranında tenkisine karar verilmesini talep etmiştir. 2. Birleştirilen davada davacı vekili dava dilekçesinde; mirasbırakan ...'...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile özetle, her ne kadar yerel mahkemece söz konusu davanın kişisel durum sicilinin düzeltilmesine yönelik olarak bir tespit davası değil de ırs ilişkisinin tespiti niteliğinde olduğuna karar verilmiş ise de esasen önceden mirasçılığın tespitine yönelik davanın Tatvan Asliye Hukuk Mahkemesi'nce görülüp karara bağlandığının gözardı edildiğini, Tatvan Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.04.2015 tarih ve 2014/314 Esas-2015/255 karar sayılı ilamdan da anlaşılacağı üzere mirasçılığın tespit edildiğini ve davacı T1 336 pay verilerek muris Hereç'in mirasçısı olduğunun kabul edildiğini, davadaki asıl talep konusunun nüfus kayıtlarında müvekkilin murisi olan Hereç’in nüfus kaydına Hacı Necmettin kızı Hereç olarak yazılmasına ve bu şekilde nüfusa kaydedilerek düzeltilmesine ilişkin olduğunu, zira muris Hereç'in nüfus kaydının bulunmaması sebebiyle daha önceden Tatvan Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde görülen dava sonucu kabul gören mirasçılık...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Soybağının ve mirasçılığın tespitine ilişkin davada ... 2. Asliye Hukuk ve ... Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Hazine, ... Mahallesi ... ada 5, ... ada 1 ve ... ada 14 parsel maliklerinden ...'ın mirasçıları bulunmadığından mirasının devlete geçtiğini, mirasçılık belgesi verilmesi için sulh hukuk mahkemesinde açtıkları davada, murisin annesi ... ve babası ...'le soy bağının kurulamadığını, bu nedenle mahkemece, asliye hukuk mahkemesinde dava açılması için yetki verildiğini belirterek mirasçılık belgesi verilmesini talep etmiştir. ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesince, soybağının tespitinin gerektiği davada aile mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ......
Bu tür davaların reddine karar verilebilmesi için murisin hiçbir şekilde yaşamadığının, böyle bir kişinin mevcut olmadığının belirlenmesi veya davacının murisin mirasçısı olmadığının tespiti gerekir. Somut olayda; muris Keziban’ın 09.01.1986’da ölen eşi ...’in murisin ölümünden sonra Şükriye Tuncel’le evlendiği, 09.01.1986’da vefatıyla bu evliliğinden geriye mirasçı olarak eşi Şükriye Tuncel’i, çocukları Keziban, Ahmet, Ayşe, Hasan, Songül, Hatice, Sıddıka Tuncel’i bıraktığı; yine muris Keziban’ın 15.11.1996’da vefat eden kızı Elife’nin 11.06.2005’te vefat eden eşi ...’un mirasçı Elife’nin ölümünden sonra Seniha Tunç’la evlendiği, 11.06.2005’te vefatıyla mirasçı olarak eşi Seniha Tunç’u, çocukları Lale, Seyit, Keziban ve Murat Tunç’u mirasçı bıraktığı anlaşılmaktadır. Mahkemece bu hususlara dikkat edilmeden mirasçılığın ve miras paylarının tespitine karar verilmesi doğru değildir. Açıklanan nedenlerle kararın bozulması gerekmektedir....
Koruma önlemi olarak terekenin tespiti işlemi, kural olarak bir süreye bağlı olmayıp, bu önlemin alınması olanaksız veya yararsız hale gelmedikçe tereke paylaşılmadığı sürece istenebilir. Çünkü, koruma önlemi olarak terekenin tespiti işleminin maddi hukuk bakımından haklara ve borçlara bir etkisi bulunmamaktadır. Bu işlem, tespiti yapılan malvarlığı unsurlarının terekeye ait olduğu, tespit edilmeyenlerin de terekeye ait olmadığına delil teşkil etmez. Mirasçıların, tespit olunanlara "Onay" vermeleri veya benimsemeleri, onları tespiti yapılmamış olan borçlara ilişkin sorumluluktan kurtarmayacağı gibi, tespit edilmemiş olan tereke alacakları için de talepte bulunamayacakları anlamına gelmez. Mirasçılar, terekenin tespitine rağmen, birbirlerine yahut üçüncü kişilere karşı tespit edilmiş veya edilmemiş (deftere yazılmış veya yazılmamış) olanları ihtilaf konusu yapabilirler....
Yukarıda açıklanan hukuksal olgu dikkate alındığında, mirasçılığın her türlü delille kanıtlanabileceği kuşkusuzdur. Bu nedenlerle, ... ve ...’nin (soyadı değişikliği ile ...) nüfusa tesciline esas kayıtları İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünden getirtilmeli, mirasbırakan ..., ... ve ...’nin (soyadı değişikliği ile ...) İran nüfus kayıtları ... Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü aracılığıyla getirtilmeli ve toplanan tüm deliller değerlendirilerek karar verilmelidir. Mahkemece, eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.03.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
a ait mirasçılığın tespit edildiğini, ...oğlu ... ile davalıların murisi ... ...'ın aynı kişi olmadığını belirterek ...Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/47-89 ...sayılı mirasçılık belgesinin iptalini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, bir kısım davalılar vekili temyiz etmiştir. Somut olayda; dosya içindeki bilgi ve belgelerden anlaşıldığı üzere iptali istenilen ...Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/47-89 .... sayılı mirasçılık belgesi ...oğlu ...'e ait olmayıp ... oğlu ... ...'ın mirasçılarının tespitine ilişkindir. Mahkemece hüküm gerekçesinde ...oğlu ... ile ... oğlu ... ...'ın aynı kişi olmadığı anlaşıldığının yazılmasına rağmen mirasçılık belgesinin iptaline karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir....
Bu tür davaların reddine karar verilebilmesi için murisin hiçbir şekilde yaşamadığının, böyle bir kişinin mevcut olmadığının belirlenmesi veya davacının murisin mirasçısı olmadığının tespiti gerekir. Somut olayda; dosya içerisindeki bilirkişi raporunda muris ...’in 26.09.1936’da vefat eden oğlu ...’un 13.03.1958’de vefat eden eşi ...’in mirasçı olarak geriye çocukları ... ve ...’u bıraktığı belirtilerek mirasçılar ve miras payları belirlenmiş ve mahkemece de bu rapor hükme esas alınmıştır. Ancak UYAP üzerinden alınan nüfus kayıtlarından, ...’in ilk eşi ...’un ölümünden sonra ... ile evlendiği, 13.03.1958’te vefatıyla mirasçı olarak eşi ...’i, çocukları ...’dan olma ... ve ...’u, ...’den olma ... ve ...’ı bıraktığı, ...’in de 16.04.1969’da öldüğü ve geriye mirasçı olarak çocukları ...’den olma ... ve ... ile ...’ten olma ...’yu bıraktığı anlaşılmaktadır. Mahkemece bu duruma dikkat edilmeden mirasçılığın ve miras paylarının tespiti doğru değildir....
İlgili Hukuk Hemen belirtilmelidir ki; ketmi verese (mirasçılığın gizlenmesi) davalarında uyuşmazlığın çözümü, hasımlı veraset ilamı alınmak üzere açılacak bir dava sonucu, mirasbırakanın tüm mirasçılarının belirlenmesi ve davacının bu mirasçılar arasında yer alıp almadığının saptanmasına bağlıdır. 9.3. Değerlendirme 9.3.1. Dosya içeriğine, toplanan delillere, (IV/2) ve (IV/5). no.lu paragraflarında yer verilen ve hükmüne uyulan bozma kararlarında gösterildiği şekilde işlem yapılarak yazılı şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı ve bir kısım davalıların sair temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine, Ne var ki, hükmün kurulmasında ... 1....