Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hal böyle olunca, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmaz üzerine 28/04/2015 tarihinde haciz şerhinin işlendiği, borçluya İİK'nın 103. maddesine ilişkin davetiyenin tebliğ edilmediği, bu durumda, borçlunun hacizlerden en erken dilekçe tarihinde haberdar olduğu anlaşılmakla 05/11/2015 tarihinde yapılan meskeniyet şikayetinin süresinde olduğunun kabulü gerekir. Öte yandan borçlunun, daha önce ipotek tesis ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin, konut kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira, zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller....

    YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, dava konusu taşınmazların henüz kaba inşaatının bittiğini, mesken olarak kullanılabilir nitelikte olmadıklarını, diğer taraftan meskeniyet iddiasında bulunulan taşınmazların borcun sebebini oluşturduklarını, dava konusu taşınmazların bulunduğu arsa üzerinde inşaat yapım işinin müvekkilince üstlenildiğini, binaların taraflar arasındaki anlaşmazlık nedeniyle tamamlanamadığını, borcun taşınmazların inşa bedelinden doğduğunu, bu nedenle meskeniyet iddialarının dinlenilemeyeceğini beyanla, davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda yerinde görülmeyen davanın reddine karar verilmiştir....

    İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde haciz safhası bulunmadığı gibi meskeniyet şikayetine konu edilecek bir “haciz işlemi” de mevcut olmadığından bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı yoktur. Tüm bu nedenlerle Mahkemece aynı doğrultuda gerekçe ile verilen karar usul ve yasaya uygun olup, HMK.'nın 357. maddesi uyarınca dava dilekçesinde ileri sürülmeyen iddiaların istinaf incelemesi sırasında nazara alınamayacağı, HMK.'...

    DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava , İİK'nın 82/1- 12 maddesine dayalı meskeniyet iddiası ile haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir....

    Bayrampaşa Sağmalcılar mahallesi 1454 parsel numaralı gayrimenkuldeki davacı hissesi yönünden vaki meskeniyet şikayeti hakkında karar verilmesine yer olmadığına," karar verildiği görülmüştür....

    'nun 355 ve 353/1- b-2 maddeleri gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, meskeniyet şikayeti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, tarafların konusu kalmayan istinaf başvurularının ayrı ayrı reddine, oy birliği ile karar verilmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1- HMK....

    Meskeniyet şikayetinde taşınmazın baz alınacak olan değeri dava tarihindeki değeridir. Bu nedenle davacı yanında taşınmazın değerinin tekrar belirlenmesi gerektiği, tamamlama masraflarının hesaplattırılması talebine itibar edilmemiştir.Taşınmazın değeri dava tarihindeki hali üzerinden hesaplanmalıdır....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, meskeniyet şikayetine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller....

    No: 3- 5/7, Gaziosmanpaşa/İstanbul adresindeki mesken niteliğindeki taşınmaz üzerine koyulan haczin öğrenildiğini ve Yerel Mahkeme'ye 11.02.2020 tarihli dilekçesi ile meskeniyet iddiasına dayalı haczedilemezlik şikayetlerinin kabulüne ilişkin dava açıldığını, taraflarınca açılan davanın süresinde olup Yerel Mahkeme tarafından verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Davacı tarafın icra mahkemesine müracaat ile Gaziosmanpaşa 6. İcra Müdürlüğü'nün 2019/152893 E. sayılı takip dosyasında müvekkiline ait taşınmazın haline münasip konut olması nedeniyle taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece meskeniyet şikayetinin süre yönünden reddine karar verildiği görülmektedir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca, Uyuşmazlık,taşınmazdaki haczin meskeniyet iddiasına istinaden kaldırılması istemine ilişkindir. Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir....

    UYAP Entegrasyonu