Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu nedenle borçlunun yeniden konulan hacze karşı süresinde haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunan hakkı vardır. Hal böyle olunca, 13.02.2015 tarihli haciz nedeniyle borçluya icra dosyasından gönderilen bir 103 davetiyesi bulunmadığı ve şikayetçinin icra dairesince yapılan kıymet takdirine ilişkin keşif sırasında hacizden haberdar olduğunu bildirdiği nazara alındığında, keşif tarihi olan 27.01.2016'dan itibaren 7 günlük yasal süre içerisinde 01.02.2016 tarihinde icra mahkemesine yapılan meskeniyet şikayetinin süresinde olduğu anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, 13.02.2015 tarihinde konulan haciz yönünden, işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, şikayetin süreden reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

    İpotekli taşınmazın satışının yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğu ...'' şeklinde beyanlarını mevcut olduğu ve ayrıca davalı alacaklı vekili tarafından Ardahan İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/26 esas sayılı dava dilekçe ile meskeniyet iddia edilen taşınmazın içerisinde bulunduğu taşınmazlarla ilgili yapılan kıymet takdirine itiraz dava açılması ile dava dilekçesinin kendisine tebliği ile de haciz işleminden haberdar olduğu ve bu durumda da 7 günlük şikayet süresi geçtikten sonra dava açıldığı görülmekle şikayetin süre aşımından dolayı reddine karar vermek gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçelerle meskeniyet şikayetinin süre yönünden REDDİNE karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın süresiz şikayete tabi olduğunu, bu haliyle davanın süre yönünden reddine karar verilmesinin doğru olmadığını belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

    Öte yandan İİK.nun 134/2. maddesinde, ihalenin feshi talebinin işin esasına girilerek reddine karar verilmesi halinde mahkemenin davacıyı feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum edeceği düzenlenmiş olup ihalenin feshi halinde ihale alıcısı aleyhine para cezasına hükmolunması yönünde bir yasal düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle davacı tarafın bu yöndeki istinaf itirazı yerinde değildir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı tarafın istinaf başvuru nedenlerinin yerinde olmadığı, kararda kamu düzenine aykırı bir yön de bulunmadığı anlaşılmakla, HMK'nın 353/1- b/1 maddesi uyarınca davacıların, davalı bankanın ve davalı T10'nın istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir....

    Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe; Davalı tarafından davacı borçlu-taşınmaz maliki hakkında başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız icra takibinde davacı tarafından ipoteğe konu taşınmazın icra müdürlüğünce belirlenen kıymetine itiraz edildiği aynı zamanda meskeniyet şikayetinde bulunulduğu, mahkemenin 2020/199 Esas sırasına kaydının yapıldığı, davacının eşi olan T1 tarafından da yine kıymet takdirine itiraz ile birlikte meskeniyet şikayetinde bulunulduğu, mahkemenin 2020/197 Esas sırasına kaydının yapıldığı, 2020/199 esas sayılı dosyanın 2020/197 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği ve yapılan yargılama sonunda asıl davada davacının davasının reddine; birleşen davada kıymet takdirine ilişkin davanın kabulüne karar verildiği, birleşen dava davacısı tarafından kıymet takdirine ilişkin karara karşı ve ayrıca meskeniyet şikayetine ilişkin hüküm kurulmamış olması nedenleri ile istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır....

    İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/562 E., 2016/322 K. sayılı dosyasında meskeniyet iddiası ile açılmış olan davanın kabul edildiğini ve Yargıtayda onandığını, hacizden kıymet takdiri raporu ile haberdar olduğunu ve meskeniyet iddiasını süresinde ileri sürdüğünü, kardeşi Tolga Çiçek tarafından aynı davalıya karşı ve aynı icra dosyasına ilişkin meskeniyet iddiası ile açılan dava ile bu davanın birleştirilmesini talep ettiğini beyanla taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; şikayetin süresinde olmadığını, meskeniyet iddiasını da kabul etmediklerini beyanla şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    Borçlunun haline münasip..." şeklinde bir düzenleme yer almakta olup söz konusu yasal düzenleme nedeniyle müvekkilinin evinin haczedilmesinin kanuna açıkça aykırı olduğunu beyan ederek, meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikayetlerinin kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava, İİK 103'de belirlenen borçluya tebliğinden itibaren 3 günlük süreden sonra açılmış olduğundan öncelikle süre yönünden reddi gerektiğini, meskeniyet iddiasında bulunulan taşınmazda ipotek tesis edildiğini, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı gereği taşınmazın ipotek edilmesi durumunda borçlunun meskeniyet iddiasından önceden vazgeçtiğinin kabul edildiğini, yine borçlu meskeniyet iddiası sebebiyle haczedilemezlik şikayetinde bulunmuşsa da söz konusu taşınmazlarda kendisinin ikamet etmediğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    Borçlunun haline münasip..." şeklinde bir düzenleme yer almakta olup, söz konusu yasal düzenleme nedeniyle müvekkilinin evinin haczedilmesinin kanuna açıkça aykırı olduğunu beyan ederek, meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikayetlerinin kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın öncelikle süre yönünden reddi gerektiğini, meskeniyet iddiasında bulunulan taşınmazda ipotek tesis edildiğini, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı gereği taşınmazın ipotek edilmesi durumunda borçlunun meskeniyet iddiasından önceden vazgeçtiğinin kabul edildiğini, yine borçlu meskeniyet iddiası sebebiyle haczedilemezlik şikayetinde bulunmuşsa da, söz konusu taşınmazlarda kendisinin ikamet etmediğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davanın reddine dair karar verilmiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca,uyuşmazlık meskeniyet şikayeti niteliğindedir. Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Somut olayda, Bursa İli, Yıldırım İlçesi, Hacıseyfettin Mah. 2767 ada, 1 parsel, 2 kat, 5 nolu bağımsız bölüm üzerinde T.C....

    İcra Müdürlüğü'nün 2020/2773T sayılı dosyasından yapılan kıymet takdirine, ipoteğe konu taşınmazla ilgili meskeniyet şikayetinde bulunulduğunu ancak ilk derece mahkemesi'nce meskeniyet şikayeti tefrik edilerek dosyanın yetkili icra hukuk mahkemesi olan İstanbul İcra Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verildiğini, İstanbul 3.İcra Hukuk Mahkemesi'nce dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, İİK' 82/1- 12. Maddesi uyarınca haczedilmezlik şikayetinin haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanacağından bahisle şikayetin reddine karar verilmişse de ilk dece mahkemesi'nce tesis edilen karar usule,yasaya ve yüksek mahkeme kararlarına uygun düşmediğini, davalı banka ile müvekkili arasında yargılamaların devam ettiğini, icra emri ve takibin iptali taleplerini içeren İstanbul 10. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2020/855E,2021/1067K sayılı dava dosyası istinaf aşamasında olup yine Bursa 3....

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/2225 KARAR NO : 2021/2889 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÇORUM İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/04/2021 NUMARASI : 2020/424 ESAS - 2021/234 KARAR DAVA KONUSU : İhalenin Feshi KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı asil 27/10/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; 02/02/2018 tarihinde Ziraat Bankası tarafından aleyhine icra takibi yapıldığını, icra takibi yapıldıktan sonra tarafına ait olan Çorum ili, Merkez ilçesi, Boğabağı Köyü, Çiğdemönü mevkii, 1518 parselde bulunan tek katlı köy evine haciz konulduğunu, haciz işlemine karşı meskeniyet iddiasıyla daha önce dava açtığını, bu davanın reddedildiğini, kararı istinaf ettiğini, dosyanın istinaf aşamasında olduğunu, ilgili gayrimenkulün satışının istendiği icra dosyasında ödeme emrinin tebliğinden itibaren 1 yıllık süre içerisinde satış talebi olmadığını...

    UYAP Entegrasyonu