Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kıymet takdirine itiraz-Meskeniyet iddiası Uyuşmazlık kıymet takdirine itiraz ve meskeniyet nedeniyle haczin şikayet yoluyla kaldırılması istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliğine göre temyiz incelemesi dairemizin görevi dahilinde olmayıp Yargıtay 12.Hukuk Dairesi görevi dahilinde olduğundan dosyanın adı geçen Daire Başkanlığı'na gönderilmesine, 01.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmaza ilk haczin 23.02.2015 tarihinde konulduğu, daha sonra 17.02.2016 tarihinde yeniden haciz konulduğu, borçlunun İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen yedi günlük yasal sürede icra mahkemesine başvurarak İİK.nun 82/12. maddesine dayalı olarak meskeniyet şikayetinde bulunduğu görülmüştür. İcra ve İflas Kanunda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi şeklinde bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa konulan her haciz yeni bir haciz olup borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı vardır. O halde; taşınmaz üzerine daha önce konulmuş bir haciz bulunmakta ve daha evvel bu hacze dayalı meskeniyet şikayetinde bulunulmuş ise de yukarıda da açıklandığı üzere her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından son hacze ilişkin şikayete konu meskeniyet iddiası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacı borçlu vekili meskeniyet şikayetinde bulunmuş ancak meskeniyet şikayetine konu taşınmazın tapu kaydına haciz şerhi işlendiği ve borçluya 103 davetiyesinin 15/08/2021 tarihinde tebliğ olunduğu, borçlunun haczi öğrendiği halde 7 günlük şikayet süresinden sonra meskeniyet şikayetini 16/09/2021 tarihinde mahkemeye yaptığı, borçlunun hacizden haberdar olduğu halde 7 günlük öğrenme tarihinden itibaren mahkemeye meskeniyet şikayetinde bulunmadığı anlaşılarak şikayetin süre yönünden reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı T1 vekili dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, haciz işlemini yapan icra memuru işleminin süresiz şikayet yolu olduğunu, haczedilmezlik iddiasının davacı açısından şartları varsa her zaman ve satış gerçekleşinceye kadar istenebilecek bir hak olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

      Davacı vekili istinaf dilekçesinde; şikayet dilekçesinde saydığı nedenlerle kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Şikayet, kıymet takdir raporu ve 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiği iddiası ile birlikte açılmış meskeniyet şikayetine ilişkindir. Mahkemece davacının usulsüz tebliğ iddiası incelenmeksizin davanın esasına girilerek ipotekli takipte borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunma hakkının mevcut olmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar vermiştir. Oysa İİK'nın 16. maddesine göre meskeniyet şikayeti süreye tabi olup, öncelikle usulsüz tebliğ iddiası incelenmeli, tebliğin usulüne uygun olmadığı sonucuna varıldığı takdirde işin esası incelenerek sonuca gidilmelidir....

      bir başka taşınmazlarının olmadığı iddiası ile İİK 82....

      Aile Mahkemesinin 2019/643 Esas - 2020/466 Karar sayılı dosyası ile sabit olduğunu, AYM'nin emsal kararı gereği şikayet hakkı bulunduğunu, bu nedenle müvekkillerinin aile konutu olarak kullandığı taşınmazının haczedilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan yerel mahkeme kararının kaldırılarak, meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik şikayetinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; somut olayda; şikayetçi-muris ...'un icra takibinde taraf sıfatı olmadığından, meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı olmayıp, diğer taraftan, borçlu hakkındaki takip ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip olup meskeniyet şikayetinde bulunulamayacağından yerel mahkeme kararının yerinde olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından, meskeniyet iddiası ileri sürülen İstanbul İli, Kadıköy İlçesi, Tuğlacıbaşı Mah., 3100 Ada, 129 Parselde kayıtlı 28 numaralı bağımsız bölümde kayıtlı taşınmazın, haciz ve şikayet tarihinde tam hisse ile borçlu Kamil Tuğrul Karaca adına kayıtlı olduğu , şikayet edenin , şikayete konu taşınmazın maliki olmaması ve icra takibinde "borçlu" sıfatını taşımaması nedeniyle meskeniyet şikayetinde bulunamayacağı gerekçesi ile şikayetin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir....

        Hukuk Dairesinin 03.07.2018 tarih 2016/129 esas 2018/3933 sayılı kararında ise meskeniyet iddiası ile ilgili temyiz yoluna başvurulup başvurulmadığı bilinmediği gibi bahsi ilgili Yargıtay kararında meskeniyet iddiasının reddine karar verildiğini, oysa ki olayda borçlu tarafından açılan meskeniyet iddiasının kısmen kabulüne karar verildiğini ve taşınmazın değerinden 250.000,00 TL'nin borçlunun haline münasip ev alabilmesi için ayrılmasına karar verildiğini, meskeniyet iddiası ile ilgili verilen kararın henüz kesinleşmediğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık, taşınmazın satış talebinin reddine ilişkin müdürlük kararının kaldırılması talebine ilişkindir. Adana 3....

        İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/562 E., 2016/322 K. sayılı dosyasında meskeniyet iddiası ile açılmış olan davanın kabul edildiğini ve Yargıtayda onandığını, hacizden kıymet takdiri raporu ile haberdar olduğunu ve meskeniyet iddiasını süresinde ileri sürdüğünü, kardeşi Tolga Çiçek tarafından aynı davalıya karşı ve aynı icra dosyasına ilişkin meskeniyet iddiası ile açılan dava ile bu davanın birleştirilmesini talep ettiğini beyanla taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; şikayetin süresinde olmadığını, meskeniyet iddiasını da kabul etmediklerini beyanla şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir....

        Sayılı taşınmaz yönünden kıymet takdirine itiraz edilerek meskeniyet şikayetinde bulunulmuş olup ilk derece mahkemesince meskeniyet şikayetine ilişkin şikayet tefrik edilerek eldeki dosya oluşturulmuştur. Yerel mahkemece yapılan yargılama sonucunda borçlu T2'ın şikayeti, taşınmazın tapuda kayıtlı maliki olmaması, dolayısıyla şikayet hakkının bulunmaması nedeniyle reddedilmiş, borçlu T1 şikayeti ise 103 davetiyesinin tebliğinden itibaren süresinde şikayetçi olunmaması nedeniyle süreden reddedilmiştir. Bunun üzerine şikayetçiler vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Şikayetçiler vekili istinaf dilekçesinde özetle ; 103 davetiyesinin taraflarına ulaşmadığını beyan ederek şikayet dilekçesindeki bir takım hususları tekrar etmiştir. Y.12.HD.nin 2015/7349E. 2015/17349 K. Sayılı emsal içtihadında özetle;" borçlu malik meskeniyet şikayetinde bulunabilir. Taşınmazla ilgisi olmayan E. Ö.'ın şikayet hakkı bulunmadığına göre E....

        UYAP Entegrasyonu