İcra Müdürlüğünün 2020/1174 Esas sayılı takip dosyasında haczedilerek, satışına karar verildiğini, taşınmazın aile konutu ve haline münasip ev olduğunu, Anayasa Mahkemesi kararları uyarınca borçlu olmayan eşin meskeniyet şikayetinde bulunabileceğini belirterek, haczin kaldırılmasını istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, meskeniyet şikayetinin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine, satışın durdurulması isteminin reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kıymet takdirine itiraz-meskeniyet şikayeti Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R 1-Kıymet takdirine yönelik temyiz itirazları yönünden İcra Mahkemesi kararlarından hangilerinin temyiz olunabileceği özel hükümlerle ve genel olarak da İİK'nun 363. maddesinde birer birer açıklanıp gösterilmiştir. Bunların dışında kalan Mahkeme kararları kesindir....
Davalı İhale Alıcısı Ayhan Şirin Vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından açılan ihalenin feshi davasının tüm aşamalarında ileri sürülen ihalenin feshi nedenleri ile 16/11/2020 tarihli istinaf dilekçesinde belirtilen istinaf nedenlerinin davacının, Adana 7....
Davalı/alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; şikayetin süresinde yapılmadığını, davacının iddialarının haksız olduğunu, aile konutu şerhi bulunmadığını, karşı tarafın meskeniyet iddiasında bulunduğu taşınmazın lüks bir ev olduğunu meskeniyet iddiasının hakkın kötüye kullanılması olduğunu, belirterek davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi; davacının takip borçlusu olmadığı, meskeniyet şikayetinde bulunamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar vermiştir. Davacı/3. kişi vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesinde saydığı nedenlerle birlikte Anayasa Mahkemesi'nin benzer olaylarda borçlunun eşinin dava açma ehliyetinin bulunduğuna karar verdiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davacı/3. kişi takip borçlusu değildir. İİK'nın 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde; borçlunun haline münasip evinin haczolunamayacağı ifade edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlu icra mahkemesine başvurusunda kıymet takdirine itirazın yanısıra meskeniyet şikayetinde de bulunmuştur. Meskeniyet şikayeti hakkında verilen kararlar, İİK. nun 363.maddesi uyarınca temyizi kabil olmakla, temyiz talebinin reddine dair ......
Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Eğer borçlu kendi borcu için değilde başkasının borcu için ipotek kurmuşsa ipoteğin dayanağı kredi sözleşmesinin türü ne olursa olsun anılan ipotek borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunmasına engel olur....
Mahkemece;"Davacının ihalenin feshi talebinin reddine, Sivas İli Merkez Kılavuz Mahallesi 4821 Ada 21 parselde bulunan A-2 Giriş 29/1 Bağımsız Bölüm no'lu mesken niteliğine kain taşınmazın ihale bedeli olan 165.000,00 TL'nin %10 'u olan 16.500,00 TL para cezasının 2004 sayılı İİK'nin 134/2 maddesi gereğince davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, davacının meskeniyet şikayeti talebinin davalı T2 bakımından aktif husumet ehliyeti yokluğundan usulden reddine, diğer davalılar bakımından esastan reddine,..." şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır....
Davacı her ne kadar Çaylı mahallesi 2026 parsel sayılı taşınmazla ilgili olarak meskeniyet iddiası ile haczedilmezlik şikayetinde bulunmuş ise de, söz konusu taşınmazın Ödemiş 1. İcra Müdürlüğünün 2009/2209 esas sayılı dosyasında ihalesinin gerçekleştirildiği ve 3. şahsa satıldığı, bu taşınmaz ihalesi ile ilgili olarak ihalenin feshi davası açıldığı, Ödemiş İcra Hukuk Mahkemesinin 31/05/2017 tarihli, 2017/12 esas, 2017/163 karar sayılı dosyasıyla ihalenin feshi talebinin reddedildiği, bu kararın İzmir BAM 8.Hukuk Dairesinin 2017/1184 esas sayılı dosyasıyla esastan reddedildiği 22.01.2019 tarihinde bu kararın kesinleştiği, meskeniyet şikayet tarihi olan 17/10/2018 tarihi itibariyle davacı borçlunun 2026 parsel sayılı taşınmazın maliki olmadığı anlaşılmıştır....
Bölge Adliye Mahkemesince; takibe yönelik itiraz ve şikayetler hakkında verilen icra mahkemesi kararları kesinleşmeden satışa gidilemeyeceği, icra mahkemesinin temyizi kabil kararının icra dosyasına sunulmasına rağmen davalı alacaklı/banka vekilinin satış talebinde bulunduğu ve satış yapılarak taşınmazın ihale alıcısı adına tescil edildiği, İİK’nın 364/3. maddesi hükmünün resen nazara alınması gerektiği, meskeniyet şikayetine ilişkin kararın temyizi üzerine satış yoluna gidilmemesi gerekirken aksine işlem yapılmasını talep ederek satış işlemlerine devam eden davalı/alacaklı bankanın ve bu talebi kabul ederek satışı gerçekleştiren icra dairesi görevlilerinin kusurlu oldukları, meskeniyet şikayetinin kabulü kararından sonra ihalenin feshi davası açılması için kanunda öngörülen sürelerin de geçtiği, müterafik kusuru bulunmayan davacı yönünden hakkaniyet indirimi yapılmamasının yerinde olduğu, haline münasip tek evin satılması şeklinde gerçekleşen eylemin davacının kişilik haklarına saldırı...
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın kıymet takdirine itiraz olduğu halde meskeniyet gibi hüküm kurulduğunu, daha önceki kıymet takdirlerine göre taşınmazın değerinin %70,36 arttığını, buna göre güncel değerin daha düşük olması gerektiğini beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Tüm dosya kapsamına göre; hukuki nitelendirmenin mahkemeye ait olduğu, davacının dava dilekçesi incelendiğinde, davanın kıymet takdirine itiraz ve haline münasip evin değerinin güncellenmesi talebine ilişkin olduğu, her ne kadar mahkemece meskeniyet iddiasının reddi yönünde hüküm kurulmuş ise de, istinaf edenin sıfatı göz önüne alındığında bu yönden inceleme yapılmamış, yine kıymet takdirine itiraz yönünden istinaf isteminde bulunulmadığından HMK 355 maddesi gereğince bu yönden de inceleme yapılmamıştır....