Bölge Adliye Mahkemesi kararında; meskeniyet şikayetinin, İİK'nın 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonra olduğu, borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiği için haciz safhası bulunmadığından ve meskeniyet şikayetine konu edilecek bir “haciz işlemi” de olmadığından, meskeniyet iddiasının dinlenmesinin mümkün olmadığı tespiti üzerine, İlk Derece Mahkemesi'nin ipoteğin zorunlu ipotek olmadığı ve şikayetçinin lehine ipotek kurulan bankaya kredi borcu olduğu gerekçesi ile meskeniyet şikayetinin reddi kararına ilişkin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi isabetsizdir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; meskeniyet iddiasında bulunan davacı T1 işbu meskeniyet iddiasına dair şikayetin hak düşürücü sürenin geçmesinden sonra yapıldığını, davacı hakkında Bartın 1....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İncelenen tüm dosya kapsamına göre; davacı vekilinin icra mahkemesine başvurusunda, , Büyükçekmece 2, İcra Dairesi 2019/1550 Talimat dosyasıyla 06.04.2021 tarihinde yapılan ihalenin feshine, karar verilmesini talep ettiği, mahkemece davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekilinin istinaf yoluna başvurduğu, borçlu hakkında haciz yoluyla baslatılan bir takibin olmadıgı, şikayete konu takibin ipotegin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip oldugu ve bu takip türünde meskeniyet sikayetine konu edilecek bir haciz işleminin bulunmadığı, davacının meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı olmadığı gibi, meskeniyet iddiası ile açılan davada takibin durdurulmasına karar verilmediği için, ihale yapılmasına engel bir durumun bulunmadığı, ihale tarihi itibariyle meskeniyet şikayetinin derdest olduğu, davacının satış ilanının tebliği ile birlikte kıymet takdiri dahil tüm satışa hazırlık işlemlerinden haberdar...
Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller. Ancak, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir ( Yargıtay 12. HD'nin 02.07.2020 tarihli, 2019/10987 E, 2020/6214 K. sayılı içtihadı). Somut olayda, taşınmazın tapu kaydında Şekerbank A.Ş. lehine ipotek kaydının bulunduğu, mahkemece bankaya yazılan yazıya cevaben kredi son taksitinin 26.11.2011 tarihinde yatırıldığının, ipoteğin fekkinin yapıldığının, borcun ödendiğinin belirtildiği, ipoteğin meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine engel olmadığı görülmüştür. İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi gereğince; borçlunun "haline münasip" evi haczedilemez. Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir....
GEREKÇE: Uyuşmazlık, İİK.nın 82/1- 12.maddesi kapsamında meskeniyet iddiasına dayalı haczin kaldırılması talebine ilişkindir. Meskeniyet şikayeti, İİK'nın 16/1 maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre, öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlar. Takipte davacı borçluya 103 davetiyesinin tebliğ edilmediği, davacının şikayet tarihinde muttali olduğunun kabul edildiği, daha evvel bir tarihte öğrendiğine dair delil bulunmadığından meskeniyet şikayetinin yasal süresinde yapıldığı anlaşılmıştır. Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır....
Somut olayda; borçlu hakkında alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibine geçildiği için bu takip yolunda haciz safhası bulunmadığından ve meskeniyet şikayetine konu edilecek bir “haciz işlemi” de olmadığından" gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca,uyuşmazlık meskeniyet şikayeti niteliğindedir. Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Somut olayda, Bursa İli, Yıldırım İlçesi, Hacıseyfettin Mah. 2767 ada, 1 parsel, 2 kat, 5 nolu bağımsız bölüm üzerinde T.C....
Somut olayda; borçlu hakkında alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibine geçildiği için bu takip yolunda haciz safhası bulunmadığından ve meskeniyet şikayetine konu edilecek bir “haciz işlemi” de olmadığından" gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir....
Meskeniyet iddiası İİK.16.maddesi kapsamında şikayet olup aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca haczin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır. Somut olayda, meskeniyet şikayetine konu takip dosyasının ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takibe ilişkin olduğu, ipotekli takiplerde haciz aşaması bulunmadığı için meskeniyet şikayetini ileri sürmeye yasal imkan bulunmadığı, mahkemece şikayetin reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, HMK.355 mad. Gereğince kamu düzenine aykırılık teşkil eden bir hususun bulunmaması nedeniyle, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesi kararının gerekçesi, dosya kapsamı ve delil durumu değerlendirildiğinde istinaf olunan kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, istinaf sebep ve gerekçelerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....
Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin, daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun tamamen ödenmiş olması halinde de ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Somut olayda, meskeniyet şikayetine konu "Karabük İli Merkez İlçesi Bulak Mahallesi 206 ada 10 parselde 3 nolu BB üzerinde" SS-Karabük 2 Esnaf ve Sanatkarlar kredi ve kefalet kooperatifi lehine 08/02/2019 tarihli ve 157 sayılı ipotek kaydının bulunduğu, ipoteğe ilişkin resmi senet ve ekli kredi sözleşmesinde yer alan yer alan; " Şengül Arı namına açılacak olan kredilere karşılık..." ipotek tesis edildiği görülmüştür....