Yargıtay’ca incelenmesi istenen karar bu maddelerle tespit edilen kararlar arasına girmeyip kesin nitelikte bulunduğundan temyiz dilekçesinin (REDDİNE), 2-Borçlunun; aile konutu olması nedeniyle haczedilmezlik şikayeti ve meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkin icra mahkemesince verilen karara yönelik temyiz itirazlarına gelince; Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; HMK'nun 297. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde, hükmün, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri içermesi gerektiği; aynı maddenin 2. fıkrasında ise; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde...
Meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine yönelik istinaf başvurusu yönünden yapılan değerlendirmede ise, meskeniyet şikayetinin İİK'nun 16/1 maddesine göre 7 günlük sürede yapılması gerektiği, şikayetçinin icra müdürlüğüne haczin kaldırılması yönünde talepte bulunması ve icra müdürlüğünce bu konuda işlem tesis edilmesinin haczedilmezlik şikayeti bakımından yeni bir hak bahşetmeyeceği, icra dosyasında 103 davet kağıdının davacı borçluya 20/07/2020 tarihinde tebliğ edildiği ve yasal 7 günlük süre geçtikten sonra 22/01/2021 tarihinde şikayette bulunulduğu, dolayısıyla mahkemece meskeniyet şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Manisa 1....
Ereğli/KONYA şubesinden 08/03/2013 tarihli konut finansmanı sözleşmesinden ve ayrılmaz bir eki olan ödeme planına uygun olarak kullandığı/kullanacağı krediden doğan borçları ve buna ilaveten banka merkez ve şubeleri ile yapmış olduğu yada ilerde yapacağı kambiyo senetlerinin iskonto veya iştirasından namına açılmış ve açılacak bilcümle borçlu ve alacaklı cari hesaplardan ... diğer her türlü sebepten doğmuş ve doğacak borçlarını ... süresiz olarak ipotek ettiğini kabul ettiğini" şeklindeki kayıtlar nedeniyle, söz konusu ipoteğin, borçlunun kullandığı/kullanacağı her türlü kredinin teminatı olarak tesis edildiği ve dolayısıyla zorunlu ipotek olmadığı anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik HÜKÜM : Beraat Dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından sanığın beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Kayseri ili .... ilçesi .... mahallesinde çiftçilik ile uğraşan sanığın 2010 yılı içerisinde yetiştirdiği buğday ve arpaları sattığı .... Ürünleri isimli şirketten aldığı müstahsil makbuzlarını ibraz ederek arpa-buğday desteklemesi aldığı, daha sonra yapılan incelemede bu belgelerin sahte olduğunun tespit edildiği olayda; mahkemece sanığın çiftçilik ile uğraşıp ürettiği malları sattığı ve müstahsil belgelerinin gerçek mal hareketine ait olduğunun sabit olması nedeniyle atılı suçtan beraatine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
Sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davacının davaya konu taşınmaz dışında başka malvarlığı da bulunduğunu, maddi durumunun iyi olduğunu, davaya konu taşınmazın üzerinde haczedilmezlik iddiasında bulunulabilecek bir taşınmaz olmadığını, taşınmazın üzerinde başka bir alacaklıya ipotek tesis edildiğini ve bu taşınmaza ilişkin meskeniyet iddiasında bulunulamayacağını, davacı vekilinin hacze konu taşınmaz üzerinde Vakıfbank tarafından konut kredisi nedeniyle ipotek kurulduğunu iddia ettiğini, ancak bu iddiasını ispatlayan bir delil sunmadığını, Yargıtay'ın yerleşik içtihatları doğrultusunda da, bir taşınmaz üzerinde önceden ipotek tesis edilmesi o taşınmaza ilişkin haczedilmezlik iddiasından vazgeçildiği anlamına geldiğini, taşınmaz üzerinde konut kredisi nedeniyle konulmuş ipotek şerhi bulunsa bile, bu durumun taşınmazın haline münasip ev niteliğinde olduğuna delalet etmediğini, davacı tarafından meskeniyet iddiasında bulunulan yerin 300 metrekarelik alana sahip olduğunu ve bu evin haline...
Taşınmazın arsa olarak tapuda kayıtlı olması, üzerinde konut niteliğini haiz bir yapı bulunduğu sürece borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunmasına engel değildir. Somut olayda, meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunulan taşınmazın tapuda arsa vasfında olup 209,00 metrekare miktarında olduğu ve 1/12 hissesine tekabül eden 17,42 metrekaresinin borçluya ait bulunduğu anlaşılmaktadır. Bağımsız bir kat irtifakına geçilmemiş arsa vasfında olan taşınmazda bulunan borçlu hissesinin değerinin tespit edilebilmesi için, arsa ile arsa üzerinde bulunan yapının toplam değerinin birlikte tespit edildikten sonra, bu değerden borçlu hissesine düşen miktarın belirlenerek meskeniyet iddiasının değerlendirilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayanan ve sadece borçlunun fiilen oturduğu dairenin değerinin tesbitine ilişkin bilirkişi raporunun hükme esas alınması doğru değildir....
Somut olayda, şikayete konu hacize ilişkin olarak icra dosyasından borçlu ...’e 08.03.2018 tarihinde 103 davet kağıdının tebliğ edildiği, borçlunun 04.03.2019 tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu, şikayetinde 103 davet kağıdı tebligatının usulsüz olduğunun ileri sürülmediği anlaşılmıştır. Meskeniyet şikayetinin 7 günlük yasal süresinde yapılıp yapılmadığı kamu düzenine ilişkin olup, bu hususun re’sen gözetilmesi gerektiği dikkate alındığında, borçlunun meskeniyet şikayeti, İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonradır. O halde, mahkemece, istemin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken işin esası incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi ve bölge adliye mahkemesince de istinaf başvurusunun esastan reddi isabetsiz olup, bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılması ve ilk derece mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile, ... Bölge Adliye Mahkemesi 7....
mahkeme kararının kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlunun icra müdürlüğünden meskeniyet nedeniyle haczin kaldırılmasını talep etmesi üzerine icra müdürlüğünce, masrafın alacaklıdan alınarak kıymet takdiri yapılması ve kıymet takdirinde, borçlunun haline münasiplik iddiasının incelenerek yerinde olması halinde haciz şerhinin kaldırılması yönünde işlem tesis edildiği, alacaklının memurluk işleminin iptali talebiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, şikayetin kısmen kabulü ile masrafı alacaklıdan alınarak kıymet takdiri yapılmasına yönelik icra müdürlüğü işleminin yerinde olmadığından icra müdürlüğü işlemini bu kısım yönünden...
Kişinin haczedilmezlik şikayetinde bulunma ehliyetinin olmayacağından şikayetin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine" karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı (meskeniyet şikayetinde bulunan) istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki beyanlarını aynen tekrar ederek, İİK 82/12 . Maddesi gereği uyuşmazlığa konu taşınmazın haczedilemeyeceğini, konutun aile konutu olduğunu, "aile" kavramı, geniş anlamda olup borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsayacağını, eş olarak dava açma hakkının bulunduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılarak taşınmaz satışının durdurulmasını, meskeniyet şikayetinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili istinaf başvurusuna cevap dilekçesinde özetle; mahkemece şikayetin aktif husumet eksikliği nedeniyle reddine karar verilmesinde usul ve yasalara aykırı bir yön bulunmadığını belirterek davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir....