Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Somut olayda,... ili merkez... mahallesi 1648 ada 1 parsel 6 nolu bağımsız bölüm için meskeniyet iddiasının ileri sürüldüğü ancak, taşınmaz üzerine haciz tarihinden önce 29.11.2007 tarih ve 11534 yevmiye numası ile T....Bankası A.Ş. lehine 72.000TL ipotek tesis edildiği ve mahkemece ipoteğin niteliği araştırılmadan sonuca gidildiği anlaşılmaktadır....
Somut olayda, şikayete konu hacize ilişkin olarak icra dosyasından borçlu ...’e 08.03.2018 tarihinde 103 davet kağıdının tebliğ edildiği, borçlunun 04.03.2019 tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu, şikayetinde 103 davet kağıdı tebligatının usulsüz olduğunun ileri sürülmediği anlaşılmıştır. Meskeniyet şikayetinin 7 günlük yasal süresinde yapılıp yapılmadığı kamu düzenine ilişkin olup, bu hususun re’sen gözetilmesi gerektiği dikkate alındığında, borçlunun meskeniyet şikayeti, İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonradır. O halde, mahkemece, istemin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken işin esası incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi ve bölge adliye mahkemesince de istinaf başvurusunun esastan reddi isabetsiz olup, bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılması ve ilk derece mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile, ... Bölge Adliye Mahkemesi 7....
Taşınmazı ipotekle yükümlü olarak bilerek satın alan kişinin kendi tesis ettiği ipotek ile bu ipotek arasında da sebep sonuç ilişkisi arasında fark olmayacağı tabii ise de dosyada bulunan belgeler incelendiğinde taşınmaz üzerindeki ipoteğin imar uygulaması sonucu tesisi edildiği ve ipoteğin serbest irade ile kurulmamış olduğu ve zorunlu ipotek olduğu gözetilerek borçlunun meskeniyet şikayetinin esasının incelenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/04/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Öte yandan, önceki haciz üzerine meskeniyet şikayetinde bulunulmamış olması, yapılan yeni haciz nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunulmasına ve bu şikayetin incelenmesine engel değildir. Zira, borçlunun şikayet hakkı her haciz nedeniyle yeniden doğar. Somut olayda, şikayete konu edilen taşınmaz üzerine 10.07.2013 tarihinde ilk haczin konulduğu, borçluya 12.12.2013 tarihinde 103 davetiyesinin ve 12.05.2014 tarihinde kıymet takdiri raporunun tebliğ edildiği, akabinde aynı taşınmaza 05.09.2014 tarihinde tekrar haciz uygulandığı, alacaklı vekilinin 07.11.2014 havale tarihli talebi doğrultusunda icra müdürlüğünce borçlu adına 05.09.2014 günlü son hacze ilişkin 103 davet kağıdının gönderildiği, anılan davetiyenin borçluya 15.12.2014 tarihinde tebliğ edildiği ve borçlunun 19.12.2014 tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu görülmektedir....
O halde, mahkemece, borçlunun meskeniyet iddiasını inceleme yetkisi icra müdürlüğünde olmadığından, icra müdürlüğünün, borçlunun meskeniyet iddiasını araştırmaya yönelik, 21.10.2014 tarihli kararı yerinde olmayıp alacaklının şikayetinin tamamen kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe istemin kısmen reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Somut olayda,...l ili ... ilçesi ... mahallesi 3738 parselde kayıtlı taşınmaz için meskeniyet iddiasının ileri sürüldüğü ancak, taşınmaz üzerine haciz tarihinden önce 11.06.2009 tarihli .... Bankası A.Ş. lehine 150.000,00TL ipotek tesis edildiği ve mahkemece ipoteğin niteliği araştırılmadan sonuca gidildiği anlaşılmaktadır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/04/2022 NUMARASI : 2022/163 ESAS, 2022/244 KARAR DAVA KONUSU : Meskeniyet İddiası KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvurudan haline münasip evi üzerine haciz konulduğunu ileri sürerek meskeniyet nedeniyle haczin kaldırılmasını istediği mahkemece alınan bilirkişi raporu doğrultusunda gecekondu niteliğinde olduğu tespit edilen evle ilgili meskeniyet şikayetinin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Meskeniyet iddiası İİK'nun 82/12. maddesi uyarınca taşınmazlar yönünden geçerli olup taşınır hükmündeki enkaz yönünden böyle bir iddianın dinlenmesi mümkün değildir....
Köyü 491 Parselde kain taşınmaz üzerindeki haczin meskeniyet iddiasına dayalı olarak kaldırılmasını istediği, ilk derece mahkemesince; ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibinde haciz safhası olmadığından meskeniyet şikayetinin dinlenmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği, şikayetçi tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine hükmedildiği görülmüştür. İcra ve İflas Kanunu'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi gereğince, borçlunun “haline münasip” evi haczedilemez. Bu maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı sadece taşınmaz maliki borçluya aittir. Somut olayda; şikayetçinin icra takibinde taraf sıfatı bulunmakla birlikte şikayete konu taşınmazın maliki olmadığı, dolayısıyla yukarıda anılan yasa maddesi gereğince meskeniyet şikayetinde bulunamayacağı anlaşılmıştır....
Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller. Ancak, haciz tarihinde ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Aksi takdirde, kurulan bir ipotek borcu ödenmiş olsa dahi, bundan sonraki tüm hacizler yönünden meskeniyet şikayetinin mümkün bulunmadığı gibi kabul edilemeyecek bir sonuç ortaya çıkar. Somut olayda, taşınmaz üzerinde haciz tarihinden önce .... lehine tesis edilmiş 08.09.2009 tarihli ipoteğin mevcut olduğu görülmüştür....