Diğer taraftan alacaklı meskeniyet şikayetinde bulunulmayan takip dosyasından taşınmazı sattırıp alacağını tahsil imkanına sahiptir. Meskeniyet şikayetine konu taşınmazda borçlunun rızası ile kurduğu zorunlu ipotek meskeniyet şikayetinde bulunulmasını engeller. Ancak haciz tarihinden önce ipotek bedeli ödenmiş ise hukuki değerini kaybeden ve terkini gereken ipotek meskeniyet şikayetine engel olmaz. İpotek alacaklısı banka vekili tarafından ipotek borcunun 05.10.2016 tarihinde tamamen ödendiğini bildirmiş olup taşınmazda kayden bulunan ve terkini gereken ipoteğin varlığı meskeniyet şikayetinde bulunulmasına engel değildir. Borçlu ile eşi arasında boşanma davasının bulunması da meskeniyet şikayetine engel olmayıp borçlu gerek kendisi, gerekse birlikte yaşadığı kişiler bakımından meskeniyet şikayetinde bulunabilir. Kaldı ki davalı, dava sırasında tarafların boşandıklarına ilişkin kesinleşmiş bir ilam da sunamamıştır....
Öte yandan, yargılama gideri ve vekalet ücreti konusunda şikayet tarihi itibariyle tarafların haklılık durumları gözetilerek karar verilmesi gerekmektedir. Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda meskeniyet şikayetine konu 3+1 85 m² dairenin değerinin 315.000- TL olduğu, emekli olan ve emekli maaşı ile geçimini sürdüren davacının eşi ile birlikte yaşabileceği haline münasip alabileceği evin değerinin ise en düşük 327.000 TL olduğu belirlenmiştir....
Aile konutunun aynı zamanda borçlunun eşi ve ailesiyle yaşadığı haline münasip evi olması sebebiyle aile konutunun haczedilemeyeceği, buna rağmen Trabzon İcra Müdürlüğünün 2022/21280 Esas sayılı dosyası ile alacaklı tarafından taşınmaz üzerine haciz koyulduğu ve taşınmazın satıldığı, davalının borçlu eşinin söz konusu satış işlemlerine itiraz etmemesinin sebebinin davaya konu taşınmazı ve dahi satış bedelini müvekkilinden kaçırmak olduğu, tarafların boşanma aşamasında oldukları, bu sebeplerle meskeniyet iddialarının kabulü ile müvekkilinin ve ailesinin yaşadığı eşi Davut ŞAHİN adına kayıtlı taşınmazın haczedilemeyeceğinin tespitine, Trabzon İcra Müdürlüğünün 2022/21280 Esas sayılı dosyası ile yapılan satış işlemlerinin iptaline, mahkeme aksi kanaatte ise icra dairesine yatırılan satış bedelinin 1/2 si üzerine ihtiyati tedbir konulmasına ve dosya alacaklısına ödenmesinin durdurulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini dava ve...
ve hacizden bu tarihte haberdar olduklarını, müvekkillerinin meskeniyet şikayetinde bulunmuş oldukları yerin haline münasip bir ev olduğunu, hacze konu evin konumunun gerek müvekkilinin sosyal çevresi içerisinde yer alması, gerekse evin fiziksel koşullarının bir ailenin ihtiyaçlarını asgari düzeyde karşılayacak nitelikte olması sebebi ile İİK md.82/1- 12 maddesi uyarınca haline münasip ev olduğunu ve haczi kabil olmadığını belirterek meskeniyet iddialarının kabulü ile şikayet konusu mesken üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı borçlu (şikayetçi) vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; şikayet dilekçesindeki beyanlarını tekrar ederek, haczin geçerli olup olmadığı ve icra müdürlüğü kararının hatalı olduğuna…” dair Yargıtay ilamının taraflarına tebliğ edilene kadar haciz şerhi askıda olup haczin kaldırılıp kaldırılmayacağı belli olmayıp, bu sebeple gerçek ve kesin bir haczin varlığından söz edilemeyeceğinden meskeniyet şikayeti için de yasal sürenin başlamadığını, Yargıtay’ın 25.12.2022 tarihinde taraflarına yaptığı ve ***”…haczin kaldırılmayacağı ve icra müdürlüğü kararının hatalı olduğuna…” dair ilam içeren tebligata kadar meskeniyet şikayeti süresinin başlamadığını ve Yargıtay’ın 25.12.2022 tarihinde yaptığı tebliğden itibaren de yasal süresi içerisinde meskeniyet şikayetinin yapıldığını, zira icra dosyalarında, borçluların haline münasip tek meskenleri için konulan her haczin yeni bir şikayet konusu edileceğinin kabul edilmesi borçluya her seferinde masraf, yargılama gideri ve...
Somut olayda; borçlu şikayet dilekçesinde taşkın haciz şikayeti ile birlikte meskeniyet ve aile konutu iddiasıyla haczedilmezlik şikayetinde bulunmuş, mahkemece aile konutu iddiası incelenmiş olmasına rağmen meskeniyet şikayetinin incelenmediği ve hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediği görülmüştür. O halde mahkemece meskeniyet şikayetinin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının ileri sürmüş olduğu iddiaların mesnetsiz olduğunu, kötüniyetli olarak sadece alacağı sürüncemede bırakmak amacı taşıdığını, gayrimenkule ilişkin meskeniyet itirazının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, haksız ve mesnetsiz olarak bu davanın açıldığını, kanunda yer alan açık düzenlemeye göre meskeniyet şikâyetinde bulunulan taşınmazın borçlunun ve ailesinin makul şartlarda yaşamasına yetecek nitelikte olup olmadığının tespitinin gerektiğini, davacı/borçlunun şikayete konu meskeni haline münasip bir evden daha lüks bir nitelikte olduğundan davacının davasının kabul edilmesi halinde borcunu ödemeyerek icra takibine maruz kalan ve alacaklının hakkına kavuşmasını engelleyen borçlunun borcundan önceki lüks ve görkemli yaşantısını devam ettirmesinin yolunun açılacağını ve bu durumun hakkaniyete aykırılık yaratacağını belirterek açılın davanın reddini talep etmiştir. DELİLLER: Konya 12....
İcra mahkemesince, borçlunun sözü edilenlerle birlikte barınması için zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise İİK'nun 82/2. maddesi gereğince satılmasına karar verilmeli ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktar borçluya bırakılmalı, kalanı alacaklıya ödenmelidir. Bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan ve ikamet için zorunlu ögeleri içeren bir meskenin dışındaki yerler, maddede öngörülen amaca aykırıdır. Borçlunun görev ve sıfatı, kendisinin yukarıda belirlenenden daha lüks bir meskende ikamet etmesini gerektirmez. Ayrıca şikayetçi borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunabilmesi için şikayete konu meskende oturması zorunlu değildir. Şikayete konu meskenin kiraya verilmiş olması meskeniyet şikayetinde bulunulmasına engel teşkil etmez....
İlk derece mahkemesince, davacının Meskeniyet ve Çiftçinin kendisinin ve ailesinin geçimi için zorunlu taşınmaz iddiaları ile yapmış olduğu haczedilmezlik şikayetlerinin ayrı ayrı süre yönünden reddine, dair karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Çanakkale İcra Hukuk Mahkemesi'nin 17/09/2020 gün ve 2020/56 Esas, 2020/413 karar sayılı red kararının kaldırılarak, talepleri doğrultusunda davanın kabulüme karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Uyuşmazlık, çiftçilik ve meskeniyet iddisına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Mahkemece, davacının meskeniyet ve çiftçinin kendisinin ve ailesinin geçimi için zorunlu taşınmaz iddiaları ile yapmış olduğu haczedilmezlik şikayetlerinin ayrı ayrı süre yönünden reddine, dair karar verilmiştir....
Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Somut olayda, meskeniyet şikayetine konu 133 ada 49 parselde bulunan 2 no'lu bağımsız bölüm üzerinde ......lehine 22.06.2006 tarihli ipotek kurulduğu, adı geçen bankanın 02.02.2015 tarihli cevabi yazısına göre ipoteğin devam ettiğinin bildirildiği, 465,01 TL borcun bulunduğu ve borçluların bankadan kullandıkları kredinin teminatı olarak verildiği ve zorunlu ipotek olmadığının bildirildiği görülmüştür....