Dava, İİK'nun 82/1- 12 maddesi uyarınca açılmış meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti davasıdır. Takip dosyasından borçlunun şikayete konu taşınmazı üzerine 07/07/2020 tarihinde haciz uygulandığı, haciz tarihinden önce taşınmazın tapu kaydında Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O lehine her türlü krediden doğmuş ve doğacak borç ve masrafların teminatı olarak 12/01/2018 tarihli 1. derece ipotek tesis edilmiş olup, ipotek alacaklısı bankanın 12/01/2021 tarihli cevabi yazısında, ipotek borcunun devam ettiğini bildirdiği görülmektedir....
Daval vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının meskeniyet iddiasının yasal süresi içinde yapılmadığını, davacının meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu taşınmazı 05.06.2017 tarihinde satış yoluyla edindiğini, dava konusu taşınmaz üzerinde SS Tepeköy Esnaf Ve Sanatkarlar Kredi Ve Kefalet Kooperatifin 200.000,00- TL değerinde 06.06.2017 tarihli, Sarıkız Emlak İnşaat Turizm Otomotiv Bilgisayar Dayanıklı Tüketim Gıda Dış Ticaret Limited Şirketinin 20.000,00- TL değerinde 08.06.2017 tarihli ve yine aynı şirket olan Sarıkız Emlak İnşaat Turizm Otomotiv Bilgisayar Dayanıklı Tüketim Gıda Dış Ticaret Limited Şirketinin 60.000,00- TL değerinde 16.01.2018 tarihli ipotekleri bulunduğunu, dava konusu taşınmaza haciz konulmasına borcunu ödemeyen davacının kendisi sebebiyet verdiğini belirterek davacının hukuki dayanaktan yoksun meskeniyet iddiasını dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkin davanın reddine ve mahkeme masrafları ile yargılama giderlerinin davacı tarafa...
Mahkeme; ipotekli takipte meskeniyet şikayetinde bulunulamayacağı gerekçesiyle şikayetin reddine karar vermiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; iki ayrı takip dosyasına ilişkin olarak şikayette bulunduklarını, ancak mahkemenin eksik inceleme ile yalnızca 2021/397 esas sayılı dosya üzerinde inceleme yaparak karar verdiğini, ipoteğin iptali için açılan davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, taşınmaz üzerine ipotek tesis edilmesinin meskeniyet şikayetine engel olmadığını beyanla Mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. HMK'nın 297/2. maddesi uyarınca hakim taleplerin her biri hakkında bir karar vermek ve hükmün sonuç kısmında her bir talep için verdiği kararı açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde göstermek zorundadır....
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinin İİK'nun 16/1 maddesine göre 7 günlük sürede yapılması gerekmekte olup, icra takip dosyasında 103 davet kağıdının davacı borçluya bizzat 23/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği, yasal 7 günlük sürenin geçirilmesinden sonra 25/02/2020 tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunulduğu, dolayısıyla meskeniyet şikayetinin süresinde yapılmadığının anlaşılmasına, istinaf olunan ilk derece mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
Yukarıda belirtilen nedenlerle, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, ilk derece mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibinde haciz safhası olmadığından, bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından, haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı da taşınmaz maliki borçlu bakımından dahi yoktur. İpoteğin de meskeniyet iddiası nedeniyle terkini yasal olarak mümkün değildir. Bu nedenlerle mahkemece şikayetin reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; ilk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğundan davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Meskeniyet iddiası K A R A R İlk takip kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip olup, uyuşmazlık takip sırasındaki icra kefaleti nedeni ile yapılan ilamlı takibe ilişkin meskeniyet iddiası olduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarih ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesi’nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 24.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Meskeniyet iddiası K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık ilamsız takipte meskeniyet şikayetine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesi’nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 09.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, İİK'nun 82/12. maddesinde borçlunun haline münasip evinin haczedilemeyeceğinin açıkça düzenlendiğini, 73 yaşında olan müvekkilinin 74 yaşındaki eşi ve 26 yaşındaki zihinsel engelli kızı ile birlikte meskeniyet iddiasına konu taşınmazda mütevazi bir hayat sürdüğünü, müvekkilinin bu taşınmaz dışında bir taşınmaz ve yurt dışı emekliliği haricinde başkaca bir gelirinin bulunmadığını, dava konusu taşınmazın Kayseri ilinin en ucuz muhitlerinden birinde olduğunu, müvekkili ve ailesinin yaşları ve sağlık durumlarından dolayı devam eden tedavileri, doktor kontrolleri ve eczanelerinin bu muhitte yer aldığını, davalının iddialarının aksine müvekkilinin yılın belli bir dönemi yurt dışında yaşıyor olmasının Türkiye'deki taşınmazına ilişkin meskeniyet iddiasında bulunmasına engel teşkil etmediğini, kanun maddesinde de yalnızca haline münasip kavramı kullanıldığını ve meskende oturma zorunluluğunun...
İlk derece mahkemesi tarafından; "Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmaz hakkında meskeniyet iddiasında bulunabilmesi için, ipoteğin; mesken kredisi, esnaf kredisi ve zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gereklidir. Aksi takdirde borçlu, yani meskeniyet haczedilmezlik şikayetinde bulunan kişi, meskeniyet şikayetinden vazgeçmiş sayılır. Somut olayda, meskeniyet haczedilmezlik şikayetine konu olan taşınmaz üzerinde davalı lehine ipotek bulunduğu, ipoteğin halen devam ettiği ve yukarıda belirtildiği şekilde zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olmadığı, açılmış ve açılacak kredilerden doğmuş ve doğacak tüm borçların teminatını teşkil etmek üzere ipotek konulduğu anlaşılmakla başka bir incelemeye girilmeksizin bu nedenle şikayetin reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur. '' gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....