Davacı vekili yasal 7 günlük süre içinde 22/08/2020 tarihinde meskeniyet davası açmıştır. Davacı borçlu tarafından meskeniyet şikayetin bulunulmuş ise de, şikayete konu taşınmazın tapu kaydında Kuveyt Türk Katılım Bankası A.Ş. lehine kurulmuş ipoteğin söz konusu olduğu, her ne kadar davacı borçlu tarafça ve bankanın verdiği cevaba göre söz konusu ipoteğin konut kredisi nedeniyle kurulduğu belirtilmiş ise de, ipotek senedi incelendiğinde, ipoteğin davacı borçlunun kullanmış ve kullanacak olduğu her türlü krediye karşılık olarak tesis edildiği ve haciz tarihinden önce de ipoteğe konu borcun ödenmediği anlaşılmış olup, bu sebeple davacı borçlu meskeniyet şikayetinde bulunamayacağından, mahkemece bu durum gözetilerek şikayetin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
Somut olayda ödeme emri tebligatının davacı şikayetçinin Duaçınarı Mahallesi Karlıdağ Caddesi 103/1 Yıldırım Bursa adresine tebliğ edildiği, şikayete konu taşınmaza ilişkin olarak davacıya çıkartılan 103 davetiyesi ve kıymet takdir raporuna ilişkin tebligatın iade dönmesi üzerine Teb Kanunu 35. Maddeye göre ödeme merinin tebliğ edildiği adrese tebliğin yapıldığı, davacı tarafından kendisine tebligat yapılmadığı, 02.11.2020 tarihinde haberdar olunduğu beyan edilerek meskeniyet şikayetinde bulunulduğu anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince tebligatın yapılmadığı ve ıttıla tarihine ilişkin araştırma ve değerlendirme yapılmadan, kamu düzenine ilişkin ve resen değerlendirilmesi gereken şikayetin süresinde yapılıp yapılmadığına ilişkin gerekçeye yer verilmeden işin esası hakkında hüküm tesisi isabetsizdir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Somut olayda, Trabzon 2. İcra Mahkemesinin 2020/107 Esas sayılı dosyası ile mahkememizin 2018/477 Esas sayılı dosyalarının tarafları, konusu ve sebebi aynı olduğu ve İstanbul 1. İcra Hukuk Mahkemesi'ne açılan davanın 17/07/2018 günü saat 13:04'te açılmış olduğu, daha sonra aynı gün saat 13:43'te mahkememize dava açıldığı anlaşılmakla şikayetin derdestlik nedeni ile usulden reddine" dair karar verildiği anlaşılmıştır. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; takibe konu evin müvekkilin haline münasip evi olduğundan haczedilemeyeceğini, ilk derecenin gerekçesinde belirtilen dosya ile bu dosyanın birbirinden bağımsız olup iki ayrı talebe dayandığını belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, meskeniyet şikayetine ilişkindir....
Gerekçesiyle mahkememiz hükmü bozularak ortadan kaldırılmış ve yeniden yargılama yapılmasını temin için mahkememizin 2022/285 esas sayılı dosyasına kaydedilmiştir. 2022/285 esas ile yapılan yargılama ; İstinaf mahkemesi ilamı doğrultusunda davaya konu taşınmazın tapu kaydı ve ipotek akit tablosu getirtilmiş; şikayete konu taşınmazdaki ipoteğin zorunlu ipoteklerden olmadığı ve ticari nitelikte ipoteklerden olduğu ve Finansbank bankasının 24/03/2022 tarihli yazılarına göre 18/03/2022 tarihi itibarıyla bananın alacağının devam etmekte olduğu ve faiz ve masraflar hariç bankanın 8.437,45 TL alacağının bulunduğunun bildirilmesi karşısında taşınmaz üzerinde kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel olacağı halde şikayette bulunulduğu anlaşılmakla şikayetin reddine karar verilerek aşağıda belirtilen hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, Şikayetin reddine karar verilmiştir....
İcra Müdürlüğün'nün 2020/302 esas sayılı dosyasında müvekkilinin eşi hakkında başlatılan takipte aile konutu olan İstanbul ili, Bahçelievler ilçesi, Yenibosna Mahallesi, Kuleli mevki, 399 ada 1 parselde kayıtlı taşınmazdaki borçlu Murat Ketrez'in 6/95 hissesine haciz konulduğunu, müvekkilinin borçlu ile evli olduğunu bu konutta eşi ve çocukları ile birlikte yaşadığını, haczedilen konutun İİK'nın 82/12. maddesi uyarınca borçlunun ve ailesinin haline münasip evi olduğunu haczedilemeyeceğini belirterek haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı/alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; şikayetin süresinde yapılmadığını, davacının iddialarının haksız olduğunu, aile konutu şerhi bulunmadığını, karşı tarafın meskeniyet iddiasında bulunduğu taşınmazın lüks bir ev olduğunu meskeniyet iddiasının hakkın kötüye kullanılması olduğunu, belirterek davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/206 E. sayılı dosyasında da meskeniyet şikayetinde bulunulduğu, bu Mahkemece inşaat mühendisi, gayrimenkul değerleme uzmanı ve harita mühendisi bilirkişilerden rapor aldırıldığı, 25.05.2021 tarihli raporun mevcut olduğu anlaşılmıştır. Söz konusu raporda, şikayete konu evin borçlunun hissesine düşen 1/4 değeri 95.000,00 TL, İzmir'in farklı mahallelerindeki emsal taşınmaz değerleri de esas alınmak suretiyle borçlunun ve ailesinin haline münasip 2+1 ev değeri 200.000,00 TL olarak tespit edilmiştir. 25.05.2021 Tarihli bilirkişi raporunun, mevcut meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinin 17.03.2021 tarihinde yapıldığı göz önüne alındığında yakın tarihli olduğu, Mahkemece hükme esas alınmasının usul ekonomisine de uygun bulunduğu, hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu anlaşılmıştır....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/241 Esas, 2019/984 Karar sayılı dosyasında verilen şikayetin kabulü kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla, Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle, İzmir 12. İcra Müdürlüğünün 2018/5579 Esas sayılı dosyasıyla başlatılan takip kapsamında haciz konulan dairede 21 yıldır kendisi gibi özürlü olan Suna isimli kişi ve bakıcıları ile birlikte yaşadığını, diğer parselin 1/8 paylı arsa ve eski bir ev olduğunu, diğer müvekkili T1 da özürlü olduğunu ve 7 kardeşin izni ile burada kaldığını, buranın satılması halinde evsiz kalacağını bildirerek meskeniyet iddiasının kabulüne, takibin iptaline karar verilmesini istemiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, şikayet eden-borçlunun taşınmazın haline münasip evi olduğundan bahisle haczedilemeyeceğine dair meskeniyet şikayeti olup, haczin kaldırılmasına karar verilmesi istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, İİK'nın 82/12 maddesi. 3....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/02/2021 NUMARASI : 2016/553 ESAS 2021/166 KARAR DAVA KONUSU : Meskeniyet İddiası KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 7. İcra Müdürlüğünün 2014/10167 E sayılı dosyasında müvekkili hakkında icra takibi başlatıldığını ve bu takipte müvekkiline ait aile konutu şerhi bulunan taşınmazın haczedildiğini, taşınmazın meskeniyet nedeni ile haczedilemeyeceğini, taşınmazın müvekkilinin haline münasip olduğunu ve müvekkilinin 3 çocuğu, damadı ve eşi ile birlikte yaşadığını, bu nedenlerle; davanın kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Sayılı kararıyla yetki itirazının kabulüne ve talep halinde dosyanın yetkili Uşak İcra Müdürlüğü'ne gönderilmesine hükmedildiği, alacaklının 12.06.2017 tarihinde dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesini talep ettiği, dosyanın yetkili Uşak İcra Müdürlüğü'ne gönderildiği ve 2017/15270 Esasına kaydedildiği, örnek 10 ödeme emrinin borçluya 03.05.2018 tarihinde tebliğ edildiği ve takibin kesinleştiği, meskeniyet iddiasına dayalı şikayete konu taşınmaz hissesinin 27.06.2018 tarihinde haczedildiği, 103 davetiyesinin 15.08.2019 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun yasal 7 günlük süre içerisinde 19.08.2019 tarihinde meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu anlaşılmıştır. İİK'nın 82/12. maddesi gereğince, borçlunun "haline münasip" evi haczedilemez. Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir....