WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak, mahkemece verilen kararın usul, yasaya ve anayasaya aykırı olduğunu, dosyaya sundukları AYM kararı ile dava konusu olayın birebir aynı olduğunu ve AYM kararının dikkate alınmamasının hatalı olduğunu, borçlu Hüseyin Keşke'nin borcu nedeniyle haciz konulan taşınmazın müvekkiline ait aile konutu olduğunu, müvekkilinin eşi ve çocuklarının tek evi olduğunu, evin kredi kullanılarak alındığını ve halen kredi borçlarının müvekkili tarafından ödendiğini, tapuda borçlu adına kayıtlı olsa da borların müvekkili tarafından ödeniyor olması nedeniyle müvekkilinin bu ev üzerinde hakkının bulunduğunu, müvekkilinin çocuğu ve eşi ile birlikte hacizden doğrudan etkilenecek kimseler olduğundan meskeniyet iddiasıyla dava açabilecek kimseler olduğunu, maddi problemler nedeniyle sıkıntıda olan aile birliğinin tamamen dağılmasına sebep olabileceğini, mahkemeden sundukları Anayasa Mahkemesi kararı dikkate alınarak ihtiyati tedbir kararı verilmesinin talep...

Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Şikayete konu taşınmazda Anadolubank A.Ş. lehine 26/09/2016 tarih ve 18303 yevmiye nolu ipotek kaydının bulunduğu anlaşılmıştır....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; "Borçlunun meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için şikayete konu meskenin maliki olması zorunludur. Bu husus dava şartı olup, yargılama sırasında bu sıfatı kaybederse artık meskeniyet şikayeti dinlenmez, şikayetin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerekir. (Ankara BAM 18. HD 2017/1927 Esas 2018/394 Karar) Somut olayda, borçlu adına kayıtlı Kırklareli İli Vize İlçesi Çavuşköy Köyü 105 Ada 116 Parsel sayılı taşınmazın haczedilmesi nedeniyle meskeniyet şikayetinde bulunmuştur. Ancak yargılama devam ederken şikayete konu taşınmazı 26/04/2019 tarihinde Gönül İçöz isimli şahsa ölünceye kadar bakma akdi ile devrettiği Vize Tapu Müdürlüğünün 24/06/2019 tarihli yazısından anlaşılmaktadır....

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/2349 KARAR NO : 2022/1003 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/06/2021 NUMARASI : 2021/187 ESAS, 2021/468 KARAR DAVA KONUSU : MESKENİYET ŞİKAYETİ KARAR : İzmir 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/187 Esas, 2021/468 Karar sayılı dosyasında verilen davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddi kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı tarafından İzmir 10....

Buna göre, borçlunun serbest iradesiyle kurduğu ipotek şerhi nedeniyle taşınmaz ile ilgili olarak meskeniyet şikayetinde bulunulması mümkün olmadığından meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmesi gerekir ki ilk derece mahkemesi kararı da bu cihettedir. Kaldı ki, davacı takipte borçlu sıfatı da taşımamaktadır. HMK.'nun 355. Maddesi kapsamında dairemizce resen nazara alınması gereken herhangi bir kamu düzenine aykırılık da bulunmamaktadır. Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda, ilk derece mahkemesi kararında kamu düzenine aykırılık yanında esası etkileyen bir usul hatası bulunmadığı, vakıa tespitlerinin tam ve isabetli olduğunun kabulüyle davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1- b-1 maddesi uyarınca esastan reddine oy birliğiyle karar verilmiştir....

Hukuk Dairesi 17.12.2015 tarihli, 2014/35489 Esas, 2015/2294 Karar Sayılı kararda "....borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller" denildiğini, davacı/borçlu haksız yere itiraz ederek satışın durmasına ve sürecin uzamasına kasten sebep olduğunu, davacı/ borçlu yanın itirazları yerinde olmadığını, izah edilen nedenlerle öncelikle meskeniyet nedeniyle hacizlerin fekki davasının hak düşürücü süre geçtikten sonra açılması sebebiyle usulden reddine, neticede haksız, hukuka aykırı ve kötü niyetli olarak açılan davanın esastan reddine karar verilmesini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini arz ve talep etmiştir....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: mahkemece yapılan değerlendirmeler neticesinde; Davacının haczedilmezlik şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine" karar verilmiştir....

gerçek değerinin belirlenmesini talep ettiğini, yapılan yargılama neticesinde Tire İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/60 Esas ve 2021/175 sayılı Kararı ile taşınmazın değerinin 270.000,00 TL olarak tespit edildiğini ve kararın kesinleştiğini, süresinde yapılmayan şikayet sebebiyle iş bu davanın usulden reddi gerektiğini, davacının kıymet takdirine itiraz davası sonrası açtığı iş bu dava ile haksız olarak meskeniyet iddiasında bulunduğunu, ancak davacının haczin öğrenildiği tarihten itibaren süresi içerisinde meskeniyet şikayetinde bulunmadığı gibi kıymet takdiri raporunun tebliğinde de bu şikayet yoluna başvurmadığını, ayrıca açmış olduğu kıymet takdirine itiraz davasında alınan yeni kıymet takdiri raporu sonrasında da meskeniyet iddiasının öne sürülmediğini, kaldı ki yeni bir kıymet takdirinin yapılmasının davacıya meskeniyet şikayeti hakkı tanımayacağının açık olduğunu, meskeniyet şikayeti haczin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük süreye tabi olduğundan ve davacı bu iddiaya yönelik dava...

Borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunabilmesi için, bizatihi meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu evde oturması gerekmediği gibi, birden fazla evi var ise, istediği taşınmazla ilgili haczedilmezlik şikayetinde bulunmasına engel bir yasal düzenleme de mevcut değildir. Somut olayda, hacze konu ...ili, .... ilçesi,... Ada, ... parsel,... no.lu bağımsız bölümde şikayetçinin ikamet etmediği ve şikayetçinin adına kayıtlı çok sayıda taşınmazının bulunduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir. Borçlunun birden fazla taşınmazı olsa dahi, şikayete konu olan taşınmaz için meskeniyet şikayetini kullandığına göre, mahkemece, borçlunun meskeniyet iddiasında bulunduğu taşınmaz açısından bilirkişilerden rapor alınarak, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda taşınmazın değeri ile bulunduğu yerden daha mütevazi koşullara sahip yerlerde haline münasip evi alabileceği değerin belirlenmesi gerekir....

    Somut olayda, borçlunun yurt dışında yaşaması nedeniyle yapılan zabıta araştırması ile ekonomik ve sosyal durumunun tam olarak tespit edilemediği, Mahkemece borçlu vekiline verilen kesin süre içerisinde borçlunun gelir durumunu gösterir belgelerin dosyaya sunulmadığı görülmekte ise de; bu hususlar meskeniyet şikayetinin reddi için gerekçe değildir. Zira, borçlunun sosyal ve ekonomik gelir durumunun tespiti borçlunun haline münasip evi alabileceği miktar belirlenirken esas alınacak kriterlerdendir. Bu halde, Mahkemece borçlunun asgari geçim düzeyine sahip olduğu kabul edilerek, takip hukukunda asıl olanın alacaklının alacağına kavuşturulması olup, borçlunun daha mütevazi semtte oturabileceği hususu da gözönünde bulundurularak haline münasip evi alabileceği asgari miktar yukarıdaki ilkeler doğrultusunda bilirkişi kurulundan ek rapor alınmak suretiyle tespit edilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle meskeniyet şikayetinin reddi doğru olmamıştır....

      UYAP Entegrasyonu