Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller. Ancak, haciz tarihinde ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Somut olayda, meskeniyet şikayetine konu Büyükbağlar Köyü 164 ada 4 parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde S.S. Tokat Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi lehine 12/05/2016 tarihli 1.derece 500.000,00 TL bedelli ipotek tesis edildiği anlaşılmaktadır. İpotek alacaklısı kooperatif ile borçlu Seçkin Ant arasında düzenlenen 04/12/2014 tarihli sözleşmeye göre ipoteğin, Seçkin Ant'ın ipotek alacaklısı kooperatife olan doğmuş ve doğacak borçlarının teminatı olduğu görülmektedir....
İcra Hukuk Hukuk Mahkemesi tarafından ise, davanın kıymet takdirine itiraz talebi yönünden tefrik edilerek haczedilmezlik şikayetine ilişkin olarak görevsizlik kararı verdiği anlaşılmakla anılan takip dosyası ile ilgili haczin kaldırılması talebini inceleme yetkisi,...14. İcra Hukuk Mahkemesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince...14. İcra Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 07/05/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Dava meskeniyet iddiasına dayalı haczin kaldırılması davasıdır. İİK'nun 82/1- 12 maddesi gereğince, borçlunun "haline münasip" evi haczedilemez. Takip dosyasının incelenmesinde, 103 davetiyesinin borçluya 08/07/2021 tarihinde tebliğ edildiği, bu tarihe göre şikayetin süresinde yapıldığı görülmüştür. Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Bu nedenle, davacının sosyal ve ekonomik durum araştırmasının ilgili kolluk tarafından yapılması gerekmektedir. Meskeniyet şikayeti, mahkemece keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılarak çözümlenmelidir. Bilirkişiler tarafından öncelikle, şikayete konu taşınmazın müştemilatı ve arsası ile birlikte değeri tespit edildikten sonra borçlunun haline uygun bir evi ne kadara alabileceği belirlenmelidir. Ayrıca borçlunun taşınmazda müşterek veya iştirak halinde malik olması meskeniyet şikayetinde bulunmasına engel teşkil etmez....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; borçlunun meskeniyet iddasında bulunduğu 9271 ada 12 parsel nolu evin, Garanti Bankası lehine 23.09.2009 tarih 3924 yevmiye numarası ile 1. Derece ve 06.06.2013 tarihli 11895 yevmiye numaralı 2. Derece olarak ipotekli olduğunu, iş bu ipotekler lehine Bursa 4. İcra Müdürlüğü 2020/909 e. Sayılı dosya ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibi başlatıldığını, haciz tarihi itibariyle iş bu Garanti Bankasına olan borcun ödenmediğini, bu sebeple meskeniyet iddiasına engel olacağını ve borçlunun meskeniyet şikayetinden vazgeçmiş sayılacağını, davacının 8315 ada 40 parsel ve 8315 ada 41 parsel yerlerdeki hacizlerin İİK 82. Maddeye göre kaldırılmasına yönelik talebinin de yersiz olduğunu zira 82....
Ancak, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borç ödenmiş ise, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Aslolan ipoteğin fek tarihi değil, ipoteğe ilişkin borcun ödendiği tarih olup, bu tarihe göre haczedilmezlik şikayetinin değerlendirilmesi gerekir. Somut olayda,...Şubesi'nin 24.02.2015 tarihli cevabi yazısından, ipotek borcunun 09.01.2014 tarihinden önce kapatıldığı, meskeniyet şikayetine konu haciz tarihinin ise, bu tarihten sonra 15.01.2014 olduğu, dolayısıyla borçlunun haciz tarihi itibariyle ipotek borcunun bulunmadığı anlaşılmış olup, anılan ipotek, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunmasına engel değildir. O halde, mahkemece meskeniyet şikayetinin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Kat, 6 nolu bağımsız bölüm açısından; meskeniyet şikayetinin kabulüne, Manisa 4. İcra Müdürlüğünün 2018/6017 Esas sayılı takip dosyasında şikayete konu taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına,1393 Ada, 2 parsel, A Blok zemin kat, 1 Nolu bağımsız bölüm açısından, meskeniyet şikayetinin reddine, davacı T1 tarafından açılan dava açısından, meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmiştir....
Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde; davanın süresinde açılmadığını, borçlu şirketin ortağı ve yetkilisi olan, aynı zamanda icra kefili olan davacının hacizden haberi olmamasının imkansız olduğunu, davacının davaya konu taşınmaz dışında başka taşınmazı da bulunduğunu, davacının meskeniyet iddiasında bulunduğu taşınmazda oturmadığını, taşınmazı halen bedelsiz olarak kız kardeşinin kullandığını, davayı kabul etmemekle birlikte meskeniyet iddiasında bulunulan taşınmazın davacının haline münasip evi olup olmadığının tespiti gerektiğini beyan ederek şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Tarafların iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, ilk derece mahkemesinin dosya içeriği ile çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre; HMK'nın 355.maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve re'sen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, meskeniyet şikayetinin üzerine haciz konulan taşınmazdaki borçlunun hissesinin dikkate alınmak suretiyle belirlenmesinin gerekmesine, takip borçlusu olmayan ve üzerinde haciz bulunmayan borçlunun eşi ya da aile efradına ait taşınmazdaki hissenin meskeniyet şikayetinde gözetilmesini öngören hiçbir yasal düzenleme bulunmayıp davalının istinaf sebebi olarak sunduğu bu hususun temelsiz bulunmasına, taşınmazdaki ipoteğin konut ipoteği olup meskeniyet şikayetine engel oluşturmamasına göre ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davalının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b-1. bendi gereğince esastan reddine...
Talep, meskeniyet şikayetine ilişkin olup, davacı takip borçlusu değil, üçüncü kişidir. Diğer taraftan İİK'nın 125. maddesi ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu'nun 14.03.1960 tarih, 1960/1 Esas, 1960/3 Karar sayılı kararına göre üzerinde üçüncü kişi adına intifa ya da irtifak hakkı tesis edilen taşınmaz, irtifak hakkı sahibi üçüncü kişinin talebi olmadıkça intifa ve irtifak hakları korunarak satılır. Bu halde borçluya ait taşınmazın kuru mülkiyetinin satışı yapılacağından, intifa hakkı sahibi taşınmazdaki haklarını satıştan sonra da kullanmaya devam eder. Bu durumda yapılacak satıştan davacı üçüncü kişi intifa hakkı sahibinin etkilenme durumu bulunmadığından, maliki olmadığı kuru mülkiyete konulan haczin meskeniyet iddiasıyla kaldırılmasını isteme hakkı bulunmamaktadır....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 08.06.2021 tarihli ve 2018/372E., 2021/259K sayılı kararı ile, ihalenin feshi davasının süreden reddine karar verildiği ve verilen kararın 02.06.2020 tarihinde kesinleştiği, maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olduğu, ihalenin feshi şartlarının değerlendirilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine ilişkin verilen kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davacı tarafından açılan meskeniyet iddiası ve kıymet takdirine itiraz konulu dava ve ihalenin feshine ilişkin davada davacının ileri sürdüğü kıymet taktirinin usulüne uygun tebliğ edilmediği icra dosyasının getirtilerek denetlenmesi, yine meskeniyet iddiası ve kıymet takdirine itiraz konulu davada icra işlemlerinin durdurulmasına dair tedbir kararı verildiği, ancak satıştan 5 gün önce davacının yokluğunda tedbir kararı kaldırılarak taşınmazın icra kanalı ile davalıya satıldığı gözetilerek bu hususun ihaleye katılımı azaltmak suretiyle borçlunun zararına yol açıp açmadığı...