Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller. Ancak, haciz tarihinde ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Aksi takdirde, kurulan bir ipotek borcu ödenmiş olsa dahi, bundan sonraki tüm hacizler yönünden meskeniyet şikayetinin mümkün bulunmadığı gibi kabul edilemeyecek bir sonuç ortaya çıkar. Somut olayda, çiftçilik ve meskeniyet şikayetine konu taşınmazların bir kısmında S.S Bayramiç Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi lehine ipotekler bulunduğu anlaşılmaktadır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/10/2021 NUMARASI : 2021/1114 ESAS 2021/1320 KARAR DAVA KONUSU : Meskeniyet İddiası KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı/ alacaklı tarafından aleyhine İstanbul 9. İcra Müdürlüğünün 2019/38306 sayılı (Eski No: 2014/8628) dosyası ile müvekkiline karşı başlatılan icra takibine 28.03.2014 tarihinde itiraz edilmesi nedeniyle takibin durduğunu, alacaklının açtığı itirazın kaldırılması davasının diğer dosyalarla birleştirilerek, İstanbul 12....
İcra Hukuk mahkemesinin meskeniyet bedeline ilişkin 2014/1214 esas, 03/05/2016 tarihli kesin hükmü infaz edilmeden, ihale konusu meskenin tahliyesine ilişkin talep hakkı doğmayacağından, ihale olunan taşınmazın boşaltılarak teslimine ve tahliyesine ve icra işlemlerine ilişkin talebin meskeniyet bedeli ödeninceye kadar durdurulmasına, bu talep uygun bulunmazsa, müvekkilinin yaş ve sosyal durumu değerlendirilerek tahliye emrini yerine getirmek için iki, üç ay veya makul bir süre verilmesini talep edilmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince, "takibin İstanbul Gayrimenkul İcra Müdürlüğünün 2021/1659E sayılı dosyasında yürütüldüğü görüldüğünden İİK madde 4 gereğince , takibe yönelik itiraz ve şikayetlerin ilgili icranın bulunduğu icra mahkemesince bakılabileceğinden-Şikayetin yetki yönünden reddi ile Mahkememizin yetkisizliğine, dosyanın İstanbul (Çağlayan) İcra Mahkemesine Gönderilmesine, " dair karar verildiği görülmüştür....
nın 149. maddesine göre, aralarında zorunlu takip arkadaşlığı bulunan asıl borçlu ... hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip yapılmadığını, bu durumda takibin iptaline karar verilmesi gerektiğini, takipte istenen temerrüt faizine itiraz ettiklerini anılan faizinin fahiş olduğunu, yasal olmadığını %9 oranında faiz istenebileceğini, davacının 93.884,89 TL'den sorumlu tutulamayacağını, beyan ederek meskeniyet şikayetlerinin ve diğer şikayetlerinin kabulüne, takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacıya ait başka taşınmazların bulunup bulunmadığı ya da bunlar üzerinde ipotek işlemi tesis olunup olunmadığı ya da davacının işbu dava açısından meskeniyet savından feragati anlamına gelecek başkaca işlemlerde bulunulup bulunulmadığı hususlarının gerektiği şekilde değerlendirilmediğini, dava konusu taşınmazdaki davacı hissesi üzerinde Türkiye Garanti Bankası A.Ş. lehine ipotek verildiği, Bunun davacının meskeniyet savından feragatı anlamına geldiğini bu nedenle de davacı yan tarafından açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, dosya kapsamına alınan ipotek akit tablosunda ilgili ipoteğin sadece konut kredisi ile sınırlandırılmadığı, diğer kredilerini de kapsamına aldığı hususunun açık bir şekilde anlaşıldığını, meskeniyet iddialarına konu taşınmaz üzerinde başkaca dosyalar kapsamında konulmuş hacizler de bulunmakta olup, sözkonusu icra dosyaları kapsamında meskeniyet savında bulunulup bulunulmadığı hususlarının da araştırılmadığını...
aradaki farkı haczedebileceğini, davacı borçlunun söz konusu taşınmazı hangi irade ile kullanmakta olduğu veya işbu taşınmazda ikamet edip etmediğinin meskeniyet davalarının görülmesini engellemediğini belirterek, istinaf başvurularının kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, meskeniyet iddiaları ile ilgili esas incelemelerinin yapılmasına ve şikayetlerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Meskenini bir alacaklısına ipotek etmiş olan borçlunun, ipotek alacaklısına karşı meskeniyet iddiasında bulunması mümkün değildir. Zira evini kendi iradesi ile ipotek eden borçlunun artık ona ihtiyacının olmadığını kabul etmektedir. (Prof Dr.Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku Cilt 1 sahife 821). İİK'nun 82/1- 12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceği düzenlemesi haczedilmezlik şikayeti olup, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde haciz safhası bulunmadığı gibi meskeniyet şikayetine konu edilecek bir “haciz işlemi” de mevcut olmadığından bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma imkanı bulunmamaktadır. Şikayet konusu olayda; alacaklı tarafından, şikayetçi borçlu aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatıldığı anlaşılmıştır....
Meskeniyet şikayeti, İİK'nın 16/1 maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre, öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlar. Takipte davacı borçluya 103 davetiyesinin 17/08/2020 tarihinde tebliğ edildiği ve davacının taşınmazına haciz konulduğundan bu tarih itibariyle haberdar olduğu, her ne kadar davacı dilekçe ile Mersin 3. İcra Müdürlüğünün 2019/2581 Esas sayılı dosyasna meskeniyet şikayetinde bulunulmuş ve icra müdürlüğünce talebin kabulüne karar verilmiş ise de, icra müdürlüğünce daha önce meskeniyet olarak kabul edilen taşınmazın kaydına konulan haczin yeni ve geçerli bir haciz olduğunun Adana Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi 2020/2540 E., 2022/998 K. Sayılı 11.04.2022 tarihli kararı ile Mersin 3.İcra Müdürlüğü 2019/2581 esas sayılı dosyasından verilen taşınmaz üzerindeki haciz şerhinin fek edilmesine ilişkin 14/10/2020 tarihli kararın iptaline karar verildiği, kararın Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2022/6348 E. 2022/12699 K....
Somut olayda, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda; İstanbul ilinde bulunan meskeniyet şikayetine konu taşınmazın değerinin 210.000 TL olarak takdir edildiği; borçlunun ailesi ile birlikte barınması için zorunlu olan haline münasip evi 160.000 TL bedelle temin etmesinin mümkün olduğu belirtilmiş, bu tespitin neye göre olduğu açıklanmamıştır. Asıl olan borcun ödenmesi olup, borçlunun, meskeniyet şikayetinde bulunduğu semtte veya o yere yakın semtte meskeninin bulunması zorunlu değildir. Bu nedenle borçlunun İstanbul ilinin daha mütevazi semtlerinde edinebileceği haline münasip meskenin değerinin belirlenmemesi doğru görülmemiştir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Birden fazla icra dosyası için tek bir dava açılabileceğini bu nedenle tefrik kararının hukuka aykırı olduğunu kaldı ki yetki itirazının davalı tarafa ait bir itiraz olup mahkemenin resen yetkisizlik kararı veremeyeceğini bu nedenle kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, davacı adına kayıtlı taşınmazdaki haczin meskeniyet iddiasına istinaden kaldırılması istemine ilişkindir. İİK'nun 4. maddesi gereğince; takip hangi icra dairesinde başlamış ise, bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler, takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı bulunduğu icra mahkemesinde çözümlenir. Bu husus, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğindedir. Yasal koşulların oluşması halinde, İİK.nun 79 ve 360. maddeleri, bu husustaki yetki ile ilgili istisnaları teşkil etmektedir....