Ne var ki 3. kişilere karşı ileri sürülebilmesi için haczin tapu siciline işlenmesi gerekmektedir. Bu açıklamalar ışığında, İİK’nun 106- 110.maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığı belirlenirken sürenin başlama tarihi olarak icra müdürlüğünce haciz kararının verilme tarihi esas alınmalıdır. Somut olayda, şikayete konu haczin 24/07/2019 tarihli olduğu, haczin konulduğu tarih itibariyle İİK'nun 106. maddesinin yürürlükte olan hükmü uyarınca satış isteme süresinin 1 yıl olduğu, şikayet tarihi olan 05/12/2019 tarihi itibarı ile haczin ayakta ve geçerli olduğu, mahkemece kararın 13/12/2022 tarihinde tesis edildiği, alacaklı vekilince davaya konu taşınmaz üzerindeki hacze ilişkin 10/09/2019 tarihnde satış talebinde bulunulduğunu, ancak satış avansının yatırılmadığı görülmüştür....
İncelenen tüm dosya kapsamına göre, davacının icra mahkemesine yaptığı başvuruda, taşınmazın haline münasip evi olması nedeniyle, üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verildiği, karara karşı davacının istinaf yoluna başvurduğu, şikayete konu İstanbul ili Küçükçekmece Mahallesi, Yenimahalle Mevki, 3468 parsel 2 nolu taşınmaz üzerindeki ipoteğe ilişkin resmi senet içeriğine göre, taşınmazın kaydına 18/09/2016 tarihinde Denizbank A.Ş, Genel Müdürlüğü lehine konut finansmanı kapsamında kredi tesisini konu alan diğer sözleşmeler ve sözleşmelerin eki ve ayrılmaz parçası olan kredi sözleşmesi, kredi kartı dahil her türlü tüketici sözleşmeleri ile açılmış ve açılacak kredilerden doğan borçlar da kapsama alınmak suretiyle ipotek konulduğu, taşınmaz üzerindeki ipoteğin iradi ipotek olduğu, lehine ipotek tesis edilen bankanın cevabi yazısında davacıya konut kredisi kullandırıldığı bildirilmiş ise de, resmi senetten...
İcra Müd. 2021 /20893 ) sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, anılan takipte müvekkiline ait Manisa ili, Salihli ilçesi, Eskicami mahallesi, 249 ada, 23 parsel, 5 nolu bağımsız bölüm sayılı taşınmazın haczedildiğini, anılan hacze dair 103 örnek davet kağıdının müvekkiline 08.11.2021 tarihinde tebliğ edildiğini, dava konusu meskende müvekkilinin eşi ve çocukları ile oturduğunu, meskenin müvekkili ve ailesi için haline münasip olduğunu, satılması halinde bedeli ile yeniden haline münasip bir mesken alınmasının mümkün olmadığını belirterek İİK uyarınca dava konusu mesken üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İcra Müdürlüğünün -2022/2835 Esas sayılı dosyasından müvekkilimin taşınmazına konulmuş haczin kaldırılmasına yönelik talebinin reddine ilişkin 19.01.2022 günlü haciz fekki istemine ilişkin ret kararının iptali, ihtiyati haciz miktarından fazla alınan miktarın iadesi, mesken olarak alınmış taşınmaz üzerindeki haczin bu sebeple de kaldırılmasına, alınan paranın iadesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince dosya üzerinden gerçekleştirilen yargılamada; İİK 265. Maddesi gereğince ihtiyati haciz nedeniyle menfaati ihlal edilen kişilerin kararı veren mahkemeden ihtiyati haczin kaldırılmasını isteyebileceği, bunun için yetkili ve görevli mahkemenin Bakirkoy 2....
"İçtihat Metni"Daire : ONUNCU DAİRE Karar Yılı : 1993 Karar No : 1590 Esas Yılı : 1992 Esas No : 2758 Karar Tarihi : 20/04/993 İHRACATTA VERGİ İADESİNDEN DOĞAN BORÇ İÇİN DAVACI ŞİRKET TARAFINDAN TEMİNAT OLARAK GÖSTERİLEN TAŞINMAZA KONAN HACZİN KALDIRILMASI İSTEMİYLE YAPILAN BAŞVURUNUN REDDİNDE HUKUKA UYARLIK BULUNMADIĞI HK.< ... A.Ş.nin ihracatta vergi iadesinden doğan borcu için davacı şirket tarafından teminat olarak gösterilen taşınmaza konulan haczin kaldırılması istemiyle yapılan başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan dava sonucunda, ... İdare Mahkemesince, 6183 sayılı Kanunun 9.maddesinin 1.fıkrasına göre, Vergi Usul Kanununun 344.maddesinde sayılan kaçakçılık cezası ile mükerrer 347.maddesinde sayılan ağır kusur hallerinde teminat istenmesinde ihtiyati haciz tatbikinin mümkün olabileceği, dava ve Mahkemenin 1991/553 esasına kayıtlı dosyanın incelenmesinden; ......
İcra Müdürlüğünün 2019/9413 Esas sayılı dosyası üzerinden davacının emekli maaşı üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, istinaf kanun yoluna başvuracağını belirterek, sürenin korunmasını istemiş, kararın davalı vekiline 14/12/2019 tarihinde tebliğine rağmen, yasal süresi içinde ayrıntılı istinaf başvuru dilekçesi verilmemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca emekli maaşına konulan haczin kaldırılması istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesinde "inceleme istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir" düzenlemesine yer verilmiştir....
No: 42 A/A Gürçeşme Konak İzmir adresinde bulunan taşınmazın üzerindeki haczin kaldırılması gerektiğini, müvekkilinin emekli maaşı ile geçindiğini ve evin miras olarak 3/4 ünün kendisine kalmış olup müvekkilinin haline münasip evi olduğunu belirterek şikayetin kabulü ile mesken üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin İzmir 8. Aile Mahkemesi'nin 2016/168 E, 2018/252 K. Sayılı kararı ile davacıdan boşandığını, müvekkili lehine dava tarihi olan 20/10/2016 tarihinden geçerli olmak üzere 350,00- TL tedbir nafakası ile 20.000- TL maddi tazminata ve 20.000- TL manevi tazminata hükmedildiğini, nafaka borcuna istinaden İzmir 11....
İcra Müdürlüğü'nün 2018/4252 esas sayılı dosyasından takip yapıldığını, müvekkilinin Balıkesir İli, Bandırma İlçesi, Paşabayır Mah. 27 Ada, 45 Parselde bulunan ve mesken olarak kullanılan taşınmazına haciz konulduğunu, borçlunun haline münasip evinin haczedilemeyeceğini belirterek, haczedilmezlik itirazının kabulüne, haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının, hemen hemen tüm gayrimenkulleri üzerinde bankaların çok yüksek meblağlı ipoteği bulunduğunu, alacak tahsilinin bu gayrimenkullerle mümkün olmayacağını, haczin kaldırılması istenen gayrimenkulün de borçlu tarafından 1.000,000- TL bedelle Ziraat Bankasına ipotek edildiğini, haczedilmezlik iddiasının kötü niyetli olduğunu, kendisine ait birçok mesken bulunduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; şikayetin reddine, dair karar verilmiştir....
Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nde görülen 2010/675 esas ve 2009/263 esas sayılı kararı ile haklılıklarının ortada olduğunu belirterek davacı üzerine kayıtlı mesken olarak kullanılan taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Somut olayda, şikayete konu haczin (müdürlükçe haciz kararının verildiği) 17/06/2020 tarihli olduğu, haczin konulduğu tarih itibariyle İİK'nun 106. maddesinin yürürlükte olan hükmü uyarınca satış isteme süresinin 1 yıl olduğu, şikayet tarihi olan 03/05/2021 tarihi itibarı ile haczin ayakta ve geçerli olduğu, mahkemece kararın 22/02/2022 tarihinde tesis edildiği, alacaklı vekilince davaya konu taşınmaz üzerindeki hacze ilişkin satış talebinde bulunulmadığı ve satış avansının yatırılmadığı görülmüştür. Bu durumda mahkemece davanın kabulüne karar verilen 22/02/2022 tarihi itibarı ile alacaklının, 1 yıllık sürede satış talep etmediği, böylece İİK'nun 110/1. maddesi gereği, taşınmaz üzerindeki iş bu haczin karar tarihinden önce düştüğü açıktır. (Benzer mahiyette Yargıtay 12. HD'nin 2022/2038 E. - 2022/9437 K. sayılı kararı) Bu durumda inceleme konusu dava konusuz kalmış olup hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği anlaşılmaktadır....