Böylece 144 ada 23 sayılı parselin kamu orta malı niteliğinde mera olduğu ve davacının merayı açmak suretiyle tarım arazisi haline getirdiğinin kabulü gerektiği halde, yanlış gerekçeler ile taşınmazın bir kısmının davacı adına tesciline karar verilmesi de isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazlarının bu nedenlerle reddine, davalı Hazinenin temyiz itirazlarının ise kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 12.05.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bölge Adliye Mahkemesinin kabulü Sanık tarafından meraya dökülen taşın daimi nitelikte olmaması nedeniyle sanığın zapt ve tasarruf kastının bulunmadığının kabul edilmesi gerektiği, taşın, her aşamada kaldırılmasının mümkün olduğu, sanığın, merayı ekip biçmek suretiyle veya bir şekilde, köy halkının kullanımını engellediğine dair başkaca bir somut olgu da bulunmaması karşısında; atılı suçun suçun yasal unsurlarının oluşmaması nedeni ile ilk derece mahkemesinin mahkumiyet hükmü isabetsiz görülmüştür. IV. GEREKÇE 1....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı T3 istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dosya kapsamından anlaşılacağı üzere kendisinin ailesinin geçimini küçük baş hayvan besiciliği yaparak sağladığını, yaptığı iş itibari ile meradan yararlanmak zorunda kaldığını, kendisinin merayı bozarak aynı yere ekim ve dikim için tarla olarak kullanmasının söz konusu olmadığını, dosyada bu konuda yapılan keşiflerde aleyhinde yani kendisinin merayı açarak meranın vasfinı kaybettirme ve merada gerekli ekim ve dikimi yaparak zirai ürün elde etmenin söz konusu olmadığını, gerekçeli kararda da görüleceği gibi suça konu Bor ilçesi Obruk Köyü 189 ada 1 parsel ve 191 ada 1 patselde yer alan her iki taşınmazın da kendisinin 189 ada 1 parselde ev, ahır, ekmek evi olarak kullandığı alanın 174,48 m2 olduğunu, yine 191 ada 1 parselde ahır olarak kullandığı toplam 489,41 m2 olduğunu, Görüldüğü gibi kendisinin her iki parselde merayı sürerek meralık vasfini bozmak sureti ile ekim ve dikim yapmasının söz konusu olmadığını, her iki parseldeki...
Merayı kullanma hakkına sahip köy tüzel kişiliği ile meranın sahibi olan ...nin suçtan zarar gören konumunda oldukları gözönüne alındığında, meraların sahibi olup üzerinde sınırlı da olsa tasarruf, denetleme ve koruma yetkisi bulunan ...nin, meraya tecavüz suçlarında doğrudan zarar gördüğü ve buna bağlı olarak davaya katılma ve hükmü temyiz etme hak ve yetkisinin bulunduğu kabul edilmelidir. Bu nedenle yerel mahkemece ...nin davaya katılmasına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Nitekim Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14.01.2014 gün ve 222-6; 18.02.2014 gün ve 130-71 sayılı kararları da bu doğrultudadır. Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulüne, Özel Dairenin katılan ... ...si vekilinin temyizine yönelik ret kararının kaldırılmasına, dosyanın temyiz incelemesinin yapılması amacıyla Yargıtay 8. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmelidir....
Açıklanan sebeplerle; davacının davasının kabulüne karar verilerek; -Davanın KABULÜNE, -Dava konusu Tokat ili, Pazar ilçesi, Çiftlik Köyü, 110 ada, 124 parsel (eski 281 parsel) ve 126 parsel (eski 279 parsel) ile 110 ada 127 (eski 278), sayılı mera parseline davalı T3'ın müdahalesinin menine, 3.196,08 TL merayı eski hale getirme bedelinin davalıdan dava tarihi itibariyle işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir....
Hukuki dayanaktan yoksun ve geçersiz olan bir işlemle merayı kendi adına tescil ettiren kişiden vaki iktisaplar da geçersizdir. Bu özelliği gereği, taşınmazı kayda dayanarak iktisap eden kişinin ikinci ya da üçüncü el olması sonuca etkili olmadığından iyiniyet iddiası dinlenmez, 712 maddenin uygulanmasından da söz edilemez Somut olaya gelince; dava konusu taşınmazın evveliyatı yukarıda açıklandığı gibi tapulama sırasında mera olarak sınırlandırılmamış ve tescil harici bırakılmıştır. Tescil harici bırakılan ve devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmazların 2981 sayılı Yasanın 10/c maddesi kapsamında bulunan yerlerden olduğu ve dava konusu taşınmazın da usulüne uygun idari bir işlemle İl Özel İdaresi adına tescil edildiği anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekir....
OLAY VE OLGULAR Dava konusu olay; sanığın, Edirne İli Havsa İlçesi Osmanlı köyü Söğütlüdere yolu mevkiindeki köylünün ortak yararlanmasına terk edilmiş bulunan merayı bilerek işgal edip tasarrufta bulunmak suretiyle köy tüzel kişiliğine ait veya köylünün ortak yararlanmasındaki taşınmazlara tecavüzde bulunduğu iddiasına ilişkindir. IV....
ın merayı sürmediğine yanlışlık olduğuna, sanık ...'...
beyanlarında her iki köyün merayı kullandığını belirtmişlerdir. Davacı ve davalı köy kadimliğe dayanarak müstakiliyet iddiasında bulunduğuna göre bir köyün diğer köy sınırları içinde kadim merası olabileceğinden dava konusu meranın kullanım hakkının hangi köye veya köylere ait olacağı kesin ve tereddüte yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu kapsamda mahkemece mahallinde yeniden tarafsız mahalli bilirkişiler ile keşif yapılmalı, tarafların, taraf tanıklarının ve mahalli bilirkişilerin beyanlarını izlemeye elverişli fen bilirkişisi krokisi düzenlettirilmeli, sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ve araştırmayla karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, istek halinde temyiz harcını yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.04.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Dava, davalının dava konusu merayı vasfını değiştirmek suretiyle amacı dışında kullanması nedeniyle meranın eski hale getirilmesi masraflarının tahsili istemine ilişkindir. Dava konusu ... Köyü 298 sayılı mera vasıflı taşınmaza davalının 3270 m2'lik kısımda sürmek, mahsul ekmek, ev ve ahır yaparak kullanmak suretiyle elattığı, bu durumun ... Kaymakamlığı İdare Kurulu Bürosunca 3091 sayılı Yasa kapsamındaki tahkikatla tespit edilerek men'ine karar verildiği, dosya kapsamı ile de meraya elatmanın sabit olduğu anlaşılmaktadır. Hukuki nitelikleri itibariyle Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerleren olan meralar için mülkiyet hakkına sahip olan Hazinenin eski hale getirme tazminatı ve meraya haksız elatmanın önlenmesini isteyebileceği gerek uygulamada gerekse Yargıtay kararları ile kabul edilmiştir. Bu durumda davalıdan meranın eski hale getirme tazminatının tahsiline karar verilmesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır....