Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak, anılan husus yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, hükmün 2.bendinin hükümden çıkarılmasına yerine "Molozların temizlenmesi suretiyle taşınmazın eski haline getirilmesine ve masrafının davalılardan tahsiline," cümlesinin yazılmasına ve davalıların bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK'nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Bunlardan T 27 rumuzuyla belirlenen 482,82 m2.lik meranın eski hale getirilmesi için yapılması gereken masrafın 33,80 YTL. olduğu belirlendiği halde bu miktar tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilecek halde sadece tecavüz edilen diğer bölüm olan T 29 rumuzuyla gösterilen yer hakkında eski hale getirme tazminatına hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Bu yön bozma nedeni ise de, bilirkişice her iki taşınmaz için hesap edilen eski hale getirme bedellerinin toplamı 2.704,44 YTL. hesap edilmesine rağmen bunun maddi hata ile hükümde eksik gösterilmesi bozma nedeni yapılmayarak hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir....

      nin 18/04/2016 tarihli raporunda (A) harfi ile belirtilen kısımlarda bulunan masa-sandalye ve tentenin kaldırılmak suretiyle müdahalenin men'ine, eski haline getirilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, Kat Mülkiyeti Kanunu uyarınca projeye aykırı yapıldığı bildirilen imalatların eski hale getirilmesi, müdahalenin önlenmesi istemine ilişkindir....

        Kat, 1 nolu davalıya ait meskendeki balkonun mutfakla birleştirilerek PVC ile kapatılması şeklindeki müdahalenin men'ine; davalı tarafından mimari projeye aykırı yapılan değişikliklerin kal'ine ve taşınmazların eski haline getirilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ-TAZMİNAT Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 177 ada 2 parsel sayılı taşınmazda paydaş olduğunu, sera olarak kullanmış olduğu taşınmazına komşu parsel malikleri olan davalılar tarafından kepçe ile tarla açmak , bahçe yapmak sureti ile el atıldığını, tüm uyarılarına rağmen haksız müdahaleyi sürdürdüklerini ileri sürerek dava konusu taşınmazına davalıların haksız müdahalesinin menine, bu müdahale neticesi meydana gelen zarar ve miktarının tespitine, zeminin tekrar eski haline getirilmesine, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile zarar ve eski haline getirme masraflarına karşılık şimdilik 10.000 TL tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir....

            Ancak, hükümle birlikte eski hale getirme isteğinin zaten kabulüne karar verildiği halde, çekişme konusu kuyunun eski haline getirilmesi için gerekli olan pompa, pano ve montaj gibi giderlerin eski hale getirme kararının infazını ve infaz aşamasını ilgilendirdiği hususu gözardı edilerek anılan giderlerin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş olması doğru değildir. Davalının temyiz itirazı değinilen yön itibariyle yerindedir. Ne var ki; anılan bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün 2. maddesinin 2 fıkrasındaki; "Davalı ...'ın davacıya ait 3398 parsel nolu taşınmaza ve içerisindeki kuyuya müdahalesinin önlenmesine, kuyuda mevcut bulunan 4 inç lik dalgıç pompasının sökülerek yerine ilk halindeki 6 inç lik milli pompanın konulması suretiyle kuyunun eski hale getirilmesine, kuyunun eski hale getirilmesi için bilirkişi Lütfü ...'nin 14/06/2012 havale tarihli raporunda belirttiği 400,00....

              Dava; elatmanın önlenmesi ve eski haline getirme istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nin 297/2. maddesine göre, mahkeme kararında taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi, infaza elverişli biçimde hüküm kurulması zorunludur. Açıklanan ilke ışığında tüm dosya incelendiğinde; Mahkemece davanın kabulü ile davalı tarafça davacıya ait taşınmaza vaki müdahalenin men'ine, davacıya ait taşınmazın eski hale getirilmesine şeklinde hüküm kurulmuş ancak müdahalenin ne şekilde sona erdirileceği, taşınmazın eski haline nasıl getirileceği belirtilmemiş; dosya kapsamındaki bilirkişi raporunda da taşınmazın eski haline nasıl getirileceği açıkça belirlenmemiştir. Tüm bu sebeplerle müdahalenin ne şekilde giderileceğinin belirlenebilmesi için denetime elverişli ek rapor alındıktan sonra infaza elverişli hüküm kurulması amacıyla hükmün bozulması gerekmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 22.12.2004 gününde verilen dilekçe ile meni müdahale ve tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17.6.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R 1- Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, davalının diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir. 2- Dava açılırken üç ayrı istemde bulunulmuştur. Bunlar; elatılan mer'a'dan elçektirme, bozulan meranın eski hale getirilmesi için tazminat ve yararlanılmayan süredeki menfaat kaybının tazminen tahsili istemleridir. Taşınmazın mer'a olmasından ötürü davalıca yapılan elatmanın önlenmesine ilişkin karar da yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 31.01.2006 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 07.07.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, 327 parsel sayılı mera vasıflı taşınmaza elatmanın önlenmesi, meranın eski hale getirilmesi ve ot bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Davalı dava konusu yerin mera vasfında olmadığını, mülkeyitinin dava dışı ...'a ait olup kiralayarak kullandığını mer'aya el atmadığından davanın reddini savunmuştur....

                    Ancak; İcra ve İflas Yasası'nın 30. maddesinde bir işin yapılmasına (yerine getirilmesine) ilişkin ilamların ne şekilde infaz edileceği açıkça hükme bağlanmış olup; somut olayda mahkemece, davalıya verilen süre içinde sığınağa müdahalenin önlenmesine, sığınak haline dönüştürülmesine hükmedilmesiyle yetinilmesi gerekirken, kararda "verilen süre içerisinde sığınağın eski haline dönüştürülmemesi halinde 634 sayılı Kanunun 33. madde 3. fıkrasının uygulanmasına" denilmek suretiyle infaz aşamasında yapılacak işleri de kapsar biçimde hüküm kurulmuş olması doğru değil ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, mahkeme kararının hüküm fıkrasının 7 ve 8. satırında yer alan "verilen süre içerisinde sığınağın eski haline dönüştürülmemesi halinde 634 sayılı Kanunun 33. madde 3. fıkrasının uygulanmasına" cümlesinin metinden çıkartılarak hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 19.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu