Bunlardan T 27 rumuzuyla belirlenen 482,82 m2.lik meranın eski hale getirilmesi için yapılması gereken masrafın 33,80 YTL. olduğu belirlendiği halde bu miktar tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilecek halde sadece tecavüz edilen diğer bölüm olan T 29 rumuzuyla gösterilen yer hakkında eski hale getirme tazminatına hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Bu yön bozma nedeni ise de, bilirkişice her iki taşınmaz için hesap edilen eski hale getirme bedellerinin toplamı 2.704,44 YTL. hesap edilmesine rağmen bunun maddi hata ile hükümde eksik gösterilmesi bozma nedeni yapılmayarak hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir....
Ancak; İcra ve İflas Yasası'nın 30. maddesinde bir işin yapılmasına (yerine getirilmesine) ilişkin ilamların ne şekilde infaz edileceği açıkça hükme bağlanmış olup; somut olayda mahkemece, davalıya verilen süre içinde sığınağa müdahalenin önlenmesine, sığınak haline dönüştürülmesine hükmedilmesiyle yetinilmesi gerekirken, kararda "verilen süre içerisinde sığınağın eski haline dönüştürülmemesi halinde 634 sayılı Kanunun 33. madde 3. fıkrasının uygulanmasına" denilmek suretiyle infaz aşamasında yapılacak işleri de kapsar biçimde hüküm kurulmuş olması doğru değil ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, mahkeme kararının hüküm fıkrasının 7 ve 8. satırında yer alan "verilen süre içerisinde sığınağın eski haline dönüştürülmemesi halinde 634 sayılı Kanunun 33. madde 3. fıkrasının uygulanmasına" cümlesinin metinden çıkartılarak hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 19.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak; İcra ve İflas Yasası'nın 30. maddesinde bir işin yapılmasına (yerine getirilmesine) ilişkin ilamların ne şekilde infaz edileceği açıkça hükme bağlanmış olup; somut olayda mahkemece, davalıya verilen süre içinde sığınağa müdahalenin önlenmesine, sığınak haline dönüştürülmesine hükmedilmesiyle yetinilmesi gerekirken, kararda "verilen süre içerisinde sığınağın eski haline dönüştürülmemesi halinde 634 sayılı Kanunun 33. madde 3. fıkrasının uygulanmasına" denilmek suretiyle infaz aşamasında yapılacak işleri de kapsar biçimde hüküm kurulmuş olması doğru değil ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, mahkeme kararının hüküm fıkrasının 7 ve 8. satırında yer alan "verilen süre içerisinde sığınağın eski haline dönüştürülmemesi halinde 634 sayılı Kanunun 33. madde 3. fıkrasının uygulanmasına" cümlesinin metinden çıkartılarak hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 19.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 22.12.2004 gününde verilen dilekçe ile meni müdahale ve tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17.6.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R 1- Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, davalının diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir. 2- Dava açılırken üç ayrı istemde bulunulmuştur. Bunlar; elatılan mer'a'dan elçektirme, bozulan meranın eski hale getirilmesi için tazminat ve yararlanılmayan süredeki menfaat kaybının tazminen tahsili istemleridir. Taşınmazın mer'a olmasından ötürü davalıca yapılan elatmanın önlenmesine ilişkin karar da yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır....
Mahkememiz 25/02/2021 tarihli duruşmasında bilirkişilerden, dava konusu taşınmazda müdahale edilen kısmın zemin değerinin dava tarihi itibariyle tespit edilmesinin istenilmesine, ayrıca Fen bilirkişisinden tecavüzün sona ermiş olduğu bildirilmiş olmakla meranın eski hale getirilip getirilmediği ve mera özelliğinin korunup korunmadığı, eski hale getirilmesine gerek olup olmadığına ilişkin ek rapor düzenlenmesinin istenilmesine, şeklinde ara karar kurulduğu görüldü. Fen ve ziraat bilirkişisinin hazırladığı 12/03/2021 havale tarihli ek raporunda; Mahalli bilirkişi Bilal AŞAR keşif mahalinde alınan "davaya konu yeri bilirim. Davaya konu yeri Osman , Mustafa ve Mahmut kullanıyorlardı. Kullandıkları yerin ortasında mera vardır. Davalılar taşımazı babalarından bu yana kullanıyorlardı. Davalılar taşınmazı şu anda kullanmamaktadırlar. Bu sene boştadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 31.01.2006 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 07.07.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, 327 parsel sayılı mera vasıflı taşınmaza elatmanın önlenmesi, meranın eski hale getirilmesi ve ot bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Davalı dava konusu yerin mera vasfında olmadığını, mülkeyitinin dava dışı ...'a ait olup kiralayarak kullandığını mer'aya el atmadığından davanın reddini savunmuştur....
(HMK m.26/1) Somut olaya gelince; her ne kadar davanın kabulü ile suya elatmanın önlenmesine ve eski hale getirilmesine karar verilmiş ise de hükme esas alınan bilirkişi raporlarında eski hale getirmenin ne şekilde yapılacağı belirtilmediği gibi mahkemece de eski hale getirmenin ne şekilde yapılacağı hükümde açık ve net bir biçimde gösterilmemiştir. O halde mahkemece, suyun eski haline getirilmesi için alınacak önlemler ve yapılması gereken işler hususunda önceki bilirkişilerden ek rapor alınarak, gerekirse konusunda uzman bilirkişiler eşliğinde yeniden keşif yapılmak suretiyle yeni bir rapor aldırılarak infaza elverişli şekilde hüküm kurulması gerekirken yazılı olduğu üzere infazda tereddüt yaratacak biçimde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir....
Dava meranın eski hale getirilmesine yönelik bir tazminat davasıdır. Dava dosyası derdest olup, dairemiz önüne gelen uyuşmazlık davacı vekilinin, davalının gayrimenkulleri, banka hesapları ve araçları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına ilişkin talebinin ilk derece mahkemesince reddedilmesi üzerine redde yönelik ara kararın hukuka uygun olup olmadığına yöneliktir....
Maddesi 'uyarınca amaç dışı kullanılmak suretiyle vasıfları bozulan mera parsellerinin tekrar eski haline getirme bedeli olarak 5.860,23 TL masraf belirlendiğini, kurumlarının yaptığı işlemde hukuka aykırılık bulunmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davasıdır. Davacı dava dilekçesi ile, meraya zarar verdiği iddiasına dayalı olarak meranın eski hale getirilmesi ve ıslahı için tazminat bedeli olarak davalı idareye ödediği 5.860,23'TL'nin, meraya tecavüze ilişkin ceza davasından beraat etmesi nedeniyle kendisine iadesini talep etmiştir. Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince "Dava meranın tarımsal amaçla kullanılmak suretiyle vasfının değiştirilmesi nedeniyle 4342 Sayılı Mera Kanununun 4/4 hükmüne dayanılarak yapılan meranın eski hale getirilmesi tazminatı talebine ilişkindir....