Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, söz konusu malzemelerin 25.06.2017 tarihi itibari ile kaldırılarak bölgenin eski hale getirildiğini, davanın konusuz kaldığını, müvekkiline il mera komisyon kararının tebliğ edilmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki mera kaydının iptali, tescil ve elatmanın önlenmesi davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi ve davalılardan Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R 1973 yılında yapılan kadastro sırasında, ... Köyü 312 parsel sayılı 13.150 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, tarla niteliği ile Hazine adına tespit edilmiş, ...’ın itirazı üzerine kadastro komisyonunca 312 parselin kadastro tespitinin iptal edilerek mera niteliği ile sınırlandırılmasına ve tescil dışı bırakılmasına karar verilmiştir.. Orman Yönetimi; 312 sayılı mera parselinin kesinleşen orman tahdit haritası içinde kalan kesimlerinin orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescili, davalıların el atmalarının önlenmesi istemiyle dava açmıştır....

    B.Bulancak Kadastro Mahkemesinin 23.06.2020 Tarihli ve 2010/18 Esas, 2020/9 Karar Sayılı Kararı Akçaabat Kaymakamlığı Kadastro Müdürlüğünün 24.06.2008 tarihli yazı içeriğinden dava konusu taşınmazlarda devam eden bir kadastro tespit çalışmasının bulunmadığının anlaşıldığı, dava konusu taşınmazın mera sicilinde kayıtlı olduğu, kadastro tutanağının bulunmadığı, dava konusu taşınmaza ilişkin 21.06.2006 tarihli askı ilanının 4342 sayılı Mera Kanunu’nun (4342 sayılı Kanun) 13 üncü maddesi gereğince yapıldığı ve bu hali ile daha önce hiç kadastro yapılmayan ya da genel arazi kadastro işlemi önceki yıllarda yapılıp kesinleşen yerlerde mera komisyonunun yaptığı tespit, tahdit ve tahsis kararlarının, mera komisyonu tarafından 4342 sayılı Kanun'un 13 üncü maddesinin dördüncü fıkrası gereğince yaptığı ilan ya da tebliğ üzerine 30 günlük süre içinde açılacak davalara bakma görevinin asliye hukuk mahkemelerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. II. GEREKÇE A....

      Meralar üzerinde, aidiyet iddiasıyla, elatmanın önlenmesi, tapu iptali mera olarak sınırlandırma veya tespitin iptali ve mera olarak sınırlandırma davaları açılabilir. Davayı, yararlanma hakkı olan köy veya belediye tüzel kişiliği ya da köy, belediye halkından bir ya da birkaç kişi açabilir. Davayı açan köy muhtarının veya Belediye Başkanını davayı kabule, vazgeçmeye ya da sulha yetkisi yoktur. Mera yaylak ve kışlak davalarında, tahsise ya da kadim kullanma hakkına dayanılabilinir. Tahsise dayanıldığında, dayanak belgelerin, ayrıca karşı tarafın savunmada ileri sürdükleri verilerin tüm geldileri ile birlikte merciinden getirtilmesi, kadimlik iddiası varsa bu hususun yeterince araştırılması, gerektiğinde köyün kuruluş tarihinin içişleri Bakanlığı aracılığıyla araştırılması ve köyün kadim ya da muhdes olup olmadığının saptanması gerekir....

        Bu hususlardan ayrı olarak; 4342 sayılı Mera Kanunu’nun “Tespit ve Tahdit Çalışmaları” başlıklı 9. maddesinin 6. fıkrasında aynen “Mahkeme kararı ile kesin hükme bağlanan, orman tahdidi kesinleşen ve kadastrosu yapılan yerlerde mera, yaylak ve kışlakların kesinleşmiş sınırları esas alınır.” denilmesine rağmen, Rize 2. Asliye Hukuk mahkemesinin 1986/435 E sayılı dava dosyasında kesin hükme bağlanan mera sınırı ve kesinleşmiş mahkeme kararı esas alınmadan verilen mera tespit komisyon kararı Kanun hükmüne açıkça aykırılık teşkil etmektedir. Mahkemece yapılan keşif, dinlenilen mahalli bilirkişi ve tanık beyanları ile az yukarıda belirtilen saptamalara göre asıl davanın tümden reddi ile birleşen davanın kabulü yerine yazılı gerekçe ile hüküm tesisi doğru olmamıştır. Hükmün açıklanan nedenle bozulması gerekmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 11.6.1979 gününde verilen dilekçe ile meraya müdahale ve muarazanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulü ile 563 ve 528 parsellerde kayıtlı mera vasfındaki taşınmazlara davalı Belediyenin müdahalesinin önlenmesine, davacının ot bedelinin tahsili yönündeki talebinin reddine dair verilen 9.5.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... Belediyesi vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 528 ve 563 mera parsellerinde aidiyet belirlenmesi ve elatmanın önlenmesi istemleri ile açılmıştır. Mahkemece her iki parselde Mera Kanununu uygulaması sonucu davacı köye tahsis edildiğinden davalının elatmasının önlenmesi, ot bedeli ile ilgili istemin reddine karar verilmiştir. Hükmü davalı temyiz etmiştir....

            Asliye Hukuk Mahkemesinde davacı Hazine tarafından, davalı ... aleyhine, "hasımsız tescil ilamları ile elde edilen tapu kayıtları kapsamında kalan yerlerin mera olduğu" iddiasıyla açılan tapu iptali ve el atmanın önlenmesi davası, davaya konu olan parseller hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır....

              HD. tarafından da uyuşmazlık kamulaştırmasız el atma olarak nitelendirilip esas hakkında inceleme yapılmıştır. Buna göre; dava konusu uyuşmazlığın, kamulaştırmasız el atmadan kaynaklı el atmanın önlenmesi ve eski hale getirme istemine ilişkin olduğu, inceleme görevinin Hakimler ve Savcılar Kurulu 1. Dairesinin Bölge Adliye Mahkemelerinin iş bölümüne ilişkin 02.06.2021 tarih ve 431 sayılı kararının 3. Hukuk Dairesi işbölümünün 2. Maddesinde yer alan "Kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan el atmanın önlenmesi, taşınmaz ve muhtesat bedellerinin tahsili davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar" ibaresi gereğince incelemenin 3. Hukuk Dairesine ait olduğu, Dairemize ait olmadığı anlaşılmakla Aidiyet (Gönderme) kararı verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. 6100 sayılı HMK'nın 352. maddesi gereğince yapılan ön inceleme sonucunda dosyanın Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, oybirliğiyle kesin olarak karar verildi....

              Şöyle ki; dava dışı ...,... tarafından, dava dışı ... ve eldeki dosya davacısı ... aleyhine el atmanın önlenmesi isteğiyle açılan davanın, ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1962/83-1964/163 Esas, Karar sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılaması sonunda, çekişmeli taşınmazın köy merası olduğu, davalı ...’ın bu taşınmazda müdahalesinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ve iş bu karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Dava dışı ... tarafından, davalılar Hazine, ... Köyü Tüzel Kişiliği ve eldeki dosya davacısı ... aleyhine, tescil ve el atmanın önlenmesi istemiyle açılan davanın ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1995/169-1996/109 Esas, Karar sayılı dava dosyası üzerinden yapılan yargılaması sonunda ise dava konusu taşınmazın köy merası olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, iş bu karar da Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiştir....

                Köyü merası olarak tahsis edilerek kullanıldığını, mera parseli olarak mera özel siciline kaydedildiğini, Mera Komisyonu çalışmalarını tamamladıktan sonra kim adına tahsis yapılmış ise o köy yada köylerin bu meradan yararlanma hakkına sahip olduğunu, ihtiyaç fazlası mera varsa bu kısım Mera Komisyonu tarafından ihtiyaç sahiplerine kiralanabildiğini, davacının yapılan tespit, tahdit ve tahsis işlemine süresinde itiraz etmediğinden tahsis işleminin kesinleşerek kayıt işleminin yapıldığını, tahsis değişikliği için aranan 5 yıllık zamanın geçtiğini, davacının idareye başvurup tahsisin değişikliğini isteyebileceğini, dava açmalarının usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ederek, davanın reddini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 6100 ... HMK 'nın 114/1-h, 115/2. maddesi gereği davanın hukuki yarar yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu