İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; Somut olayda dava konusu taşınmazın mera vasfı ile kamu orta malı olarak kayıtlı olduğu, Ceyhan Kaymakamlığınca davalı hakkında meraya müdahalede bulunduğundan bahisle men kararının verildiği, toplanan delillere göre davalının dava konusu mera parselini sürmek suretiyle kullandığının sabit olmadığı, taşınmaza bir süredir davalının el atmadığının mahalli bilirkişi beyanı ile sabit olduğu, men kararından sonra el atmanın devam ettiği hususunun somut olarak ispat olunamadığı, taşınmazın öncesinde tarla olarak tapuya kayıtlı iken sonradan mera tahsis kararı verilerek mera vasfına çevrildiği, oysa taşınmazların zeminde halen tarla olarak mevut olduğu, kadim mera olmayan ve sonradan mera vasfını kazandırmak için herhangi bir çalışma yapılmayan dava konusu taşınmaz hakkında eski hale getirme isteminde bulunulamayacağı, dinlenen tanıkların beyanları da dikkate alındığında davaya konu taşınmazın...
KANITLAR VE DEĞERLENDİRME: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda aşağıdaki değerlendirmeler yapılmıştır: Dava, mera niteliğindeki taşınmaza el atmanın önlenmesi isteğine ilişkindir....
Yönetiminin el atmanın önlenmesine ilişkin davasının reddine karar verilmiş; hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 4342 sayılı Kanun uyarınca ..... verilen mera tahsis kararına itiraz ile mera sicil kaydının iptali, taşınmazın orman olarak Hazine adına tapuya tescili ve elatmanın önlenmesi istemlerine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1990 yılında kesinleşen arazi kadastrosu ile ....sayılı Kanun uyarınca yapılıp 23.02.2010 - 27.03.2010 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşmeyen mera tahsis çalışması vardır. Yörede orman kadastrosu yapılmamıştır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : None DAVA KONUSU : Meraya El Atmanın Önlenmesi KARAR : Dikili 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 08.10.2020 tarih ve 2019/177 Esas, 2020/411 Karar sayılı kararının, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, dairemize gönderilen dosya incelendi, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmasız olarak yapılması uygun görülmekle, gereği konuşulup düşünüldü. İDDİA VE İSTEK: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; "İzmir İli, Dikili İlçesi, Yahşibey Mahallesi, A parsel no da yer alan mera vasfındaki taşınmaza komşu 277 parsel maliki davalının iş makineleriyle kendi taşınmazını genişletmek suretiyle el attığı" iddiası ile el atmanın önlenmesine karar verilmesini talep etmiştir....
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, söz konusu malzemelerin 25.06.2017 tarihi itibari ile kaldırılarak bölgenin eski hale getirildiğini, davanın konusuz kaldığını, müvekkiline il mera komisyon kararının tebliğ edilmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki mera kaydının iptali, tescil ve elatmanın önlenmesi davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi ve davalılardan Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R 1973 yılında yapılan kadastro sırasında, ... Köyü 312 parsel sayılı 13.150 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, tarla niteliği ile Hazine adına tespit edilmiş, ...’ın itirazı üzerine kadastro komisyonunca 312 parselin kadastro tespitinin iptal edilerek mera niteliği ile sınırlandırılmasına ve tescil dışı bırakılmasına karar verilmiştir.. Orman Yönetimi; 312 sayılı mera parselinin kesinleşen orman tahdit haritası içinde kalan kesimlerinin orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescili, davalıların el atmalarının önlenmesi istemiyle dava açmıştır....
Meralar üzerinde, aidiyet iddiasıyla, elatmanın önlenmesi, tapu iptali mera olarak sınırlandırma veya tespitin iptali ve mera olarak sınırlandırma davaları açılabilir. Davayı, yararlanma hakkı olan köy veya belediye tüzel kişiliği ya da köy, belediye halkından bir ya da birkaç kişi açabilir. Davayı açan köy muhtarının veya Belediye Başkanını davayı kabule, vazgeçmeye ya da sulha yetkisi yoktur. Mera yaylak ve kışlak davalarında, tahsise ya da kadim kullanma hakkına dayanılabilinir. Tahsise dayanıldığında, dayanak belgelerin, ayrıca karşı tarafın savunmada ileri sürdükleri verilerin tüm geldileri ile birlikte merciinden getirtilmesi, kadimlik iddiası varsa bu hususun yeterince araştırılması, gerektiğinde köyün kuruluş tarihinin içişleri Bakanlığı aracılığıyla araştırılması ve köyün kadim ya da muhdes olup olmadığının saptanması gerekir....
B.Bulancak Kadastro Mahkemesinin 23.06.2020 Tarihli ve 2010/18 Esas, 2020/9 Karar Sayılı Kararı Akçaabat Kaymakamlığı Kadastro Müdürlüğünün 24.06.2008 tarihli yazı içeriğinden dava konusu taşınmazlarda devam eden bir kadastro tespit çalışmasının bulunmadığının anlaşıldığı, dava konusu taşınmazın mera sicilinde kayıtlı olduğu, kadastro tutanağının bulunmadığı, dava konusu taşınmaza ilişkin 21.06.2006 tarihli askı ilanının 4342 sayılı Mera Kanunu’nun (4342 sayılı Kanun) 13 üncü maddesi gereğince yapıldığı ve bu hali ile daha önce hiç kadastro yapılmayan ya da genel arazi kadastro işlemi önceki yıllarda yapılıp kesinleşen yerlerde mera komisyonunun yaptığı tespit, tahdit ve tahsis kararlarının, mera komisyonu tarafından 4342 sayılı Kanun'un 13 üncü maddesinin dördüncü fıkrası gereğince yaptığı ilan ya da tebliğ üzerine 30 günlük süre içinde açılacak davalara bakma görevinin asliye hukuk mahkemelerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. II. GEREKÇE A....
Temyiz Sebepleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde; meraya el atıldığının raporlarla tespit edildiği, yıkım bedelinin hesaplandığını, ancak Mahkemece kısmen kabule karar verildiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, meraya el atmanın önlenmesi, yıkım ve tazminat istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası. 2. 4342 sayılı Mera Kanunu'nun 3 ve 4 üncü maddeleri. 3. Değerlendirme 1....
Bu hususlardan ayrı olarak; 4342 sayılı Mera Kanunu’nun “Tespit ve Tahdit Çalışmaları” başlıklı 9. maddesinin 6. fıkrasında aynen “Mahkeme kararı ile kesin hükme bağlanan, orman tahdidi kesinleşen ve kadastrosu yapılan yerlerde mera, yaylak ve kışlakların kesinleşmiş sınırları esas alınır.” denilmesine rağmen, Rize 2. Asliye Hukuk mahkemesinin 1986/435 E sayılı dava dosyasında kesin hükme bağlanan mera sınırı ve kesinleşmiş mahkeme kararı esas alınmadan verilen mera tespit komisyon kararı Kanun hükmüne açıkça aykırılık teşkil etmektedir. Mahkemece yapılan keşif, dinlenilen mahalli bilirkişi ve tanık beyanları ile az yukarıda belirtilen saptamalara göre asıl davanın tümden reddi ile birleşen davanın kabulü yerine yazılı gerekçe ile hüküm tesisi doğru olmamıştır. Hükmün açıklanan nedenle bozulması gerekmiştir....